İNCE, İNCE…
H. Aziz Hatipoğlu
09 Mayıs 2018 Çarşamba 20:12
Gözümüz aydın mı diyelim!
Nihayet beklenen ve her haliyle ince ince düşünülüp(!) sonra karar verildiği anlaşılan Muharrem İnce’nin CHP’sinden Cumhurbaşkanlığı adaylığı kesinleşti.
Bu nasıl bir adaylık ki günlerdir Türkiye gündemini oluşturuyor ve CHP’den bir aday bulunmuyor mu ki adaylarını henüz belirleyemediler, açıklayamadılar ve bulamadılar diye vatandaşa soru sorduruyorlar.
Böylelikle 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı biri ittifak olmak üzere beş aday belirlenmiş oldu.
Cumhur adayı olarak belirlenen Ak Parti ve MHP ile BBP ortak adayı Recep Tayyip Erdoğan.
CHP adayı (nihayet) Muharrem İnce.
İyi Parti adayı Genel Başkanları Meral Akşener.
Saadet Partisi adayı Genel Başkanları Temel Karamollaoğlu.
Ve tüm partiler tarafından dışlanmış gözüken HDP’nin adayı ise halen içeride olan eski Genel Başkanları Selahattin Demirtaş.
Türkiye işte bu beş Cumhurbaşkanı adaylarından birini seçecek 24 Haziran 2018’de.
İlk turda gerekli olan 50+1 kazanılmadığı takdirde 8 Temmuz için ittifaklar konuşulmakta ve Muhalefet partileri Cumhur İttifakının adayı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına en fazla oyu alan muhalefet adayı için diğerleri feragat edecek ve seçime öyle gidileceği söylenmektedir.
Yani %25’lerde oy alan CHP, şu an için %7-10 bandında oy alacağı söylenen İYİ Parti ve %1’lerde oy alan SP ile binde oy alan Demokrat Parti ittifak yapıyorlar da %10’larda oy alan bir HDP’yi dışlamakta, yok saymakta ve hiçbir çalışmalarının içerisine almamaktadırlar.
Aynı şey Ak Parti, MHP ve BBP için de geçerlidir.
Sanki sıtmaya tutulmuş gibi, sanki vebalı gibi hiçbir ittifak ikinci tur için HDP ve adayı Selahattin Demirtaş’tan bahsetmemekte, öcü gibi kaçınmakta ve hayalet görmüş misali yaklaşılmaktadır.
Eğer Türkiye’de siyaset yapılıyorsa ve eğer Türkiye’de siyasetten söz ediliyorsa her parti yasal çerçeveler içerisinde siyaset yapma hakkına ve hürriyetine sahiptir.
Tu kaka misali ve vebalı misali HDP ve Kürt seçmenlerden kaçınılıyorsa burada siyasetin bir eksikliği ve bir açmazı söz konusu değil mi?
Şu an için içeride bulunan Selahattin Demirtaş 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden aday olmuş ve %10’larda bir oyu Türkiye halkından almıştır. Bu da 4-5 milyon arası bir oya tekabül etmektedir.
Şimdi düşünüyorum da eğer ilk turda -ki öyle gözüküyor AH- Cumhurbaşkanlığı için 50+1 bulunamazsa aday olacak iki ittifak adayı HDP ve Selahattin Demirtaş için nasıl bir öneri, teklif ve davet yapacaklardır?
Bugün düşünülmeyen, es geçilen, yok sayılan ve sanki Türkiye siyasetinde yokmuş gibi çalışılan bu parti ve adayı Selahattin Demirtaş’ı nasıl siyaset sahnesine taşıyacaklar ve alacağı oyu kendilerine nasıl ve hangi vaatlerle telvi edeceklerdir.
Unutulmamalıdır ki HDP de Türkiye siyasetinde yer alan bir siyasi partidir. Tüm partiler ortak bir çaba ve çalışma içerisine girdikleri şu günlerde ısrarla adı geçen partiyi dışlamaları Türkiye’ye bir şey kazandırmaz. Daha çok ayırımcılık, daha çok kutuplaştırma ve daha çok ötekileştirmeyi beraberinde getirir.
Türkiye demokratik ve sosyal bir hukuk devleti ise başta tüm siyasi partilerin buna inanmaları ve buna göre hareket etmeleri, hoşgörülü olmaları ve 80 milyon Türkiye vatandaşını kucaklamaları gerekmez mi?
Birisine öz diğerlerine üvey evlat inanın kardan çok zarar getirir.
CHP adayı Muharrem İnce’nin soyadından ince ince düşünerek Türkiye siyasetindeki bazı incelikleri sıraladım.
Ne dersiniz?
Çok mu ince düşünüyorum..!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV