27 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara-2°C

KANADIMI KIRDIN MAZLUM

Hakan Taş

04 Nisan 2011 Pazartesi 15:24

Kanadımı kırdın mazlum

Sen adın gibi masum ve mazlum, sen cennet çiçeği gibi berrak ve temiz, sen zap suyu gibi durgun, sümbül dağı gibi dik ve mahrur, sen yaralı yüreklerde asla çıkmayacak ve iyileşmeyecek yara…

(Hakan Taş)

Hayatın boyunca herkes sadece sana sarılmak için yakana yapıştı. Kimse bilemezdi acımasız hastalığın sinsice yakana yapışacağını… Sen anne ve babanın hep koynunda uzanıp yattın. Kimse bilemezdi Hacetepe’de 28 ay hastalığın koynunda yatacağını…

Sen okulun en çalışkan öğrencisiydin. Kimseler bilemezdi kalem tutan ellerinin enjeksiyonla çekilen kanın terinde kalacağını… Sen amcalarını, dayılarını ve arkadaşlarını hep esprilerinle güldürtürdün. Kimse bilemezdi onları hüngür hüngür ağlatacağını…Sen kibrit yakmaya bile çekinirdin. Kimseler bilemezdi yüreklere ateşi yakıp zamansız gideceğini…

Sen Ankara’ya el sallayarak gittin. Kimseler bilemezdi sessiz ve cansız son kez memleketine öylece döneceğini…Sen sadece aileni değil, anne ve baba olan herkesin yüreğini yaktın. Hakkari semalarında adeta yas bulutunu oluşturdun. Sen benim kanadımı kırdın Mazlum…Hayatımın en zor günlerinden birini yaşadım. Acı haberi alır almaz sabaha kadar karanlık odamda sessizce ağladım. Bu kaderi iyi bilirim.

Acılı baba Çetin ÜMİT oğlu Mazlum ile arkadaştı. Düğünlere, toplantılara, pikniklere, her yere mutlaka getirirdi. Onsuz adım atmaz, nefes alamazdı. Üç yıldır zaten nefes alamıyor, ağlamaktan göz pınarları resmen korumuş durumda. Kale altı aile mezarlığında Mazlum’u uğurlarken ben babası Çetin için ağladım. Şimdiye kadar onu okula, alışverişe, top oynamaya uğurladı. Bu kez sonsuzluğa uğurlarken de Mazlum’u hiç yalnız bırakmadı. Adım atamayacak kadar halsiz ve bitkindi. Toprağı avuçlarıyla yorgan misali örttü Mazlum’unun üzerine. Bana sarılarak ağladı; “Gitti Hakan abi, Mazlum gitti” diye…

Evet Mazlum gitti ve öldü ama Çetin hergün bin defa ölüyor. O sessiz derin uykuda ama Çetin uykusuz derin acılarda. Baba yüreğine ateş düştü mü sönmesi kolay olmuyor. Kim ne derse, ne yapsa Mazlum’un bıraktığı yara asla iyileşmeyecek.

Onun kırdığı kanatlar bir daha iyileşmeyecek. Süreyya Ananın sütü, Çetin babanın emeği ve hepimizin hakkı sana helal olsun güzel çoçuk. Duvarlarımızda resmin, yüreğimizde sevgin, dudağımızda adın asla eksik olmayacak. Sen cennetin bahçesinde gezinirken dualarımız hep senle olacak. Güle Güle  kanadımı kıran masum ve mazlum çocuk…

 GÜLE GÜLE MAZLUM

 Yaşım henüz onyedi

Bu hastalık beni yedi

Ağlamayın sizde artık

Allahım çağırdı, gel dedi

            Dargınım sana Hacetepe

            28 aydır kanımı serpe serpe

            Mezarımı  kazın Hakkari kale tepe 

           Ağlama baba, kaderim buymuş

 

Kış bitti, bahar çiçeklerini neden açmadı

Mazlum bir mart sabahı kapadı gözlerini

Bir daha açmadı,

Hastalık yapıştı yakasına, kaçamadı.

Ağlama Ana, kaderim buymuş

 

               Arabalar yola dizildi

               Tüm gözlerde kanlı yaş süzüldü,

               Baharı göremedim, kış üzüldü,

               Hoşçakalın dostlar, kaderim buymuş

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.