23 Kasım 2024
  • İstanbul19°C
  • Ankara11°C

KESK ROJAVA İÇİN SOKAKLARA İNDİ

Kesk Rojava için sokaklara indi

Hakkari KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Süleyman Aşkan, Kürt, Arap halkları başta olmak üzere Rojava halkına yapılan katliam tüm insanlığa yapılmış bir katliam olduğunu belirtti.

08 Temmuz 2014 Salı 18:57

KESK Şubeler Platformu üyeleri, Belediye Eş Başkanı Dilek Hatipoğlu, Nurullah Çiftçi, İHD, Meya-Der, BDP, HDP yöneticileri KESK binasında ellerindeki “KESK, Rojava için ayağa kalk, Rojava Kürdistan’ın geleceğidir” ve değişik pankartlar eşliğinde sloganlar atarak Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binası geldiler.

rojava-1.jpg

Burada basın açıklamasını okuyan Hakkari KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Süleyman Aşkan Kürt, Arap halkları başta olmak üzere Rojava halkına yönelik yapılan katliam tüm insanlığa yapılmış bir katliamdır dedi.

Aşkan,"Esad rejiminin tekçi, baskıcı ve yasakçı politikalarıyla, uluslararası güçlerin müdahalesi ile Suriye kan gölüne dönüşmüş bulunmaktadır. Suriye’nin en istikrarlı bölgesi olan, halkların öz yönetimini inşa ettiği Rojava çetelerin hedefi haline gelmiştir.

Suriye ve Suriye halkları ile hiçbir bağı olmayan dış ülkelerin beslemesi ve örgütlenmesi olan İŞID vb çeteler her gün yeni bir katliam gerçekleştirmektedirler. Katliamcı ve kirli yüzlerini saklayarak İslam dinini kendilerine maske olarak kullanan insani hiç bir değerden nasibini almamış, kendileri dışında herkesi düşman gören çocuk, kadın demeden insanları katleden bu çeteler katliamlarına devam etmektedirler.

rojava-2.jpg

Suriye’nin dışından gelen Suriye’yi ve Rojava’yı kan gölüne dönüştürmek isteyen bu çetelere yapılan her yardım yeni bir katliama zemin sunmaktadır. Bunların gerçekleştirdiği her katliamın sorumlusu aynı zamanda bunlara yardım eden ülkelerdir.

Musul’u işgal ettikten sonra gündeme giren İŞİD çetelerin Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmiş olmaları yeni bir durum değildir. Irak’ta Suriye’de bugün yaşananlar bizi şaşırtmıyor. Bunlar 1. Paylaşım savaşından beri Ortadoğu’yu kendi emelleri için yapay sınırlarla sürekli savaş ve kaos ortamına çeviren egemen güçlerin yüzyıllık planlarının sonucudur.  Uluslararasıhegemon güçlerin ve onların Ortadoğu’daki işbirlikçilerinin yapmak istedikleri kapitalist modernitenin yeniden inşasından başka bir şey değildir.

rojava-3.jpg

Yüzyıldan fazla süredir oluşturulan yapay sınırlar ve ulus devletçikler cenderesi ile halklar sürekli, birbirine kırdırtılmış, bölge savaş alanına çevrilmiş, yeraltı ve yerüstü kaynakları talan edilmiştir.  Demokrasiyi, özgürlükleri, halkların birlikte yaşamı kurma politikalarını içermeyen, sadece kendi siyasal ve ekonomik çıkarlarını gözeten politikalardır.  Bu kaos ortamı halklara sadece savaşı ve sömürüyü dayatmaktadır.  Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bunun yerine çözümü aramanın en doğru yolu, Ortadoğu gerçeğini çok iyi kavrayıp bu gerçeklik içerisinde halkların özgürlüğünü ve çıkarını temel alan bir yaklaşımla belli bir ideolojik, politik çizgi yaratmak gerekiyor.

Kesinlikle egemenlikçi, iktidarcı, devletçi, tekelci yaklaşımlarla çözüm olamaz. Sykes-Picot antlaşmasından beri Ortadoğu’yu sürekli bir savaş ortamına çeviren ve halkları birbirine kırdıran küresel güçler bu çözümsüzlüğün temel nedenidirler.  Bu kaostan çıkış,  halkların özgürlüğü ve birlikteliği temelinde geliştirilecek çözümdür.

 Birbirine karşı çıkar hesabı ve düşmanlık yapmadan ortak bir gelecek yaratmanın vaktidir. Çıkar hesabı olmayan Ortadoğu halklarının birbirleri ile savaş diye bir sorunu olamaz.  Var olan sorunların çözümünde savaş bir araç olmaktan çıkarılmalıdır. Demokrasi ve demokratik siyaset çözüm gücü olmalıdır. Rojava da yaratılmak istenen özgürlük alanı tüm Ortadoğu halkları için özgür yaşam alanı olacaktır. Orada şuan devam eden direniş özgür, demokratik bir Ortadoğu direnişidir.

rojava-5.jpgBu acıların bir daha yaşanmaması için,  Ortadoğu için demokratik bir model olan Rojava özerk yönetimini desteklemek, tanımak demokrasiden yana olduğunu ifade eden tüm ülkelerin, tüm halkların öncelikli görev ve sorumluluğudur.

Rojava'daki direniş kazanacaktır. Çünkü Rojava direnişi sırtını emperyalist güçlere ve bölgesel dengeler üzerine kurulan kirli pazarlıklara yaslamamıştır. Rojava'daki direniş tek meşru güç olan halka dayanmaktadır. 

Suriye’nin ve tüm Ortadoğu’nun geleceğine emperyalistler ya da Esad rejimi değil, hiçbir baskı ve yönlendirme altında kalmadan halklar karar vermelidir.  Halklar er ya da geç Halepçe’nin, Roboski’nin, Rojava’nın ve diğer tüm katliamların hesabını soracak, birlikte yaşama iradesini göstereceklerdir.

KESK olarak Suriye ve Ortadoğu’daki emperyalist müdahaleler sonucunda derinleşen savaş boyunca sivillere yönelik olarak gerçekleştirilen tüm katliamları ve son olarak Rojava’dayaşanan çete saldırılarını bir kez daha kınıyor, halkın özgür iradesine yönelik olarak gerçekleştirilen her türlü saldırının karşında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Haber: Feyzullah Taş

 

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.