22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara15°C

KILIÇDAROĞLU: HER DARBE SONRASI EN BÜYÜK ZARARI CHP GÖRMÜŞTÜR

Kılıçdaroğlu: Her darbe sonrası en büyük zararı CHP görmüştür

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemin önemine vurgu yaparak, “Her darbe sonrası en büyük zararı CHP görmüştür. Partimizin genel başkanları tutuklanıp hapse atılmıştır” dedi.

19 Temmuz 2016 Salı 17:10

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemin önemine vurgu yaparak ” Her darbe sonrası en büyük zararı CHP görmüştür. Partimizin genel başkanları tutuklanıp hapse atılmıştır ” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Biz darbeye karşıyız dedim”

“Saat 22 civarında uçağımız kalktı, 11’i geçe uçağımız İstanbul’a indi. Cep telefonlarımızı açtığımızda darbe yapıldığı yönünde bilgiler vardı. İlk tepkim şu oldu; biz darbeye karşıyız dedim.

“Hangi gerekçeyle siz darbe yapıyorsunuz?”

“Ankara’da genel merkezdeki arkadaşlarla da sürekli haberleştik. Sayın Başbakan’a ulaşmak için çaba harcadık ama başarılı olamadık. Bir metin hazırladık medyaya servis ettik. Bu girişi şunun için anlatıyorum; 21. yüzyıldayız. Hangi gerekçeyle siz darbe yapıyorsunuz? Eğer bir sorun varsa biz parlamento içinde bu sorun çözülebilmeli! Demokrasi; görüşü ve inancı ne olursa olsun hepimizin ortak görüşü olmak zorundadır.

“Parlamenter demokratik sistemini yaşatmak isterken bu sistemi çökertmek isteyenler hayal kırıklığı yaşamıştır.

“Ben önce parlamentoya gelip Meclis açılışına katılan milletvekillerime yürekten teşekkür ediyorum.

“Cumhuriyet kurulduğu zaman Türkiye bütün mazlum ülkelere örnek oldu. Bugün yine aynı mazlum ülkeler Türkiye’deki cumhuriyet ve demokrasi anlayışını örnek aldılar.

“Cumhuriyet kurulduğunda okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7’ydi. Kadınlarda binde 8. Siz seçim sandığını koysanız başına okuma yazma bilen adam koyamayacaksınız. Millet okuma yazma seferberliği başlattı.

“Önce evinizde, sokakta demokrat olacaksınız”

“Demokrasi ancak bilinçli yurttaş olarak geliştirebileceğimiz bir kurum. Demokrat demekle demokrat olunmuyor. Önce evinizde demokrat olacaksınız, sokakta demokrat olacaksınız. Her şeyi ben bilirim değil istişareyi bileceksiniz. Bu da okumayla insanı sevmekle olur. İnsanlar yaşamı boyunca insanlığın ağır bedeller ödediği bir süreci görürsünüz. Diktaya karşı, padişaha karşı, her dönemde baskı yapanlara karşı özgürlük mücadelesi verenler demokrasiyi geliştirmişlerdi.

“Her darbe sonrası en büyük zararı CHP görmüştür”

“Türkiye Cumhuriyeti de demokrasi için ağır bedeller ödemiştir. Her darbe sonrası en büyük zararı CHP görmüştür. Partimizin genel başkanları tutuklanıp hapse atılmıştır: Bizim bütün arşivlerimize el konulmuştur. Bu kadar ağır bedeller ödemiş bir partiye teşekkür ediyorlar, ne teşekkürü bu bizim zaten görevimiz.

“Bir ülkede demokrasi yoksa bir kişinin sözü geçer. Demokrasi bir kurallar bütünüdür. Bir ahlaki yapıdır. Demokrasi sadece seçimden seçime gitmek demek değildir. Demokrasi hukukun üstünlüğü demektir. Demokrasi aynı zamanda eşit yurttaşlık demektir.

“Anayasaya bağlı değilsen demokrat değilsin”

“Anayasa’ya ve ettiğin yemine bağlı değilsen demokrat değilsin demektir. Medya istediğini yazacak. Medyanın özgürlüğünün kısıtlandığı yerde özgürlükten bahsedemezsiniz. Demokrasi aynı zamanda din ve vicdan özgürlüğü demektir. Demokrasi aynı zamanda direnme hakkını kullanmaktır. Direnme hakkını söylediğimde bazı çevreler itiraz etti.

“Farklı görüşlerimiz olabilir, benim görüşlerimi beğenmeyebilirsiniz. Ama bu ülke bizim ülkemiz. Ama biz bu ülkeye yaşanabilir bir ülke bırakmalıyız.

“Biz medyaya da şükran borçluyuz”

“Bütün baskılara direnen medya, halkın direnme hakkını kullanması için imkan yarattı. Düne kadar düşman bilinen medya demokrasinin sesi oldu. Biz medyaya da şükran borçluyuz. Düne kadar medyaya saldıranlar şimdi bir hesaplaşma yapmalı.

“Türkiye tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyor demiştim. Dış politikamız, eğitim sistemimiz sorunlu, dış ilişkilerimiz sorunlu demiştim. Bu sorunların çözüm yolu özgürce konuşmaktan geçer. En iyisini ben düşünürüm dediğiniz andan itibaren Türkiye’deki en tehlikeli yönetim anlayışını ortaya koymuş olursunuz. Bir adamın ülkeyi ben yöneteceğim anlayışı demokrasi için en büyük tehlikedir.

“Devlet yönetiminde liyakat gerekir”

“Bu sorunları yaşamamızın bir nedeni var. Devlet ve siyaset farklıdır. Bakan olmanız için tek şart var, ilkokul diplomanız lazım. Ama bürokrat olmak için 4 yıllık diploması olması lazım. Liyakat bunun için değerli.

“Devlet yönetiminde kin olmaz, öfke olmaz. Sağduyulu olmak lazım. Devleti yönetirken sağduyunuzla devleti yöneteceksiniz. Kar esasına göre devlet yönetilmez.

“Devlette liyakat sistemi için rahmetli Ecevit KPSS’yi getirdi. Liyakatın temeli bilgidir. Liyakat sisteminin geçerli olduğu bir demokraside herkes kendi görevini yapacaktır.

“Bırakıyorsun rütbelileri gariban askerleri linç ediyorsun”

“Er ve erbaş linç edilemez, öldürülemez. Onun ne günahı var?

Darbe girişiminde bulunanlar Hukuk içinde hareket edilmelidir. Gözaltına alınan er ve erbaşlar var. Askerlik yapan bilir, siz er ve erbaşı linç edemezsiniz. Ne günahı var onların? O çocukları biz ellerine kına yakarak askere gönderiyor. Bırakıyorsun rütbelileri gariban askerleri linç ediyorsun. Darbecilerden ne farkı var?

“Bu ailelere sahip çıkacağız, bu ailelerin çocuklarına sahip çıkacağız. Arkadaşlarıma talimat verdim. Bu aileleri bulacağız.

“Bütün orduyu hedefe koyamayız”

“Başbakan’dan da istirham ettim, linç girişimine karışanları unutmayın. Bir şeyden de ayrıca kaçınmamız lazım. Orduya biz Peygamber Ocağı diyoruz. Bir grup cuntacı var diye bütün orduyu hedefe koyamayız. Türkiye’nin burada gücü olacaksa ancak güçlü bir Türkiye’de bu olur. Elbette polisimize de sahip çıkmalıyız.

“Cezayı ancak ve ancak mahkemeler verir. Sokağa çıkan vatandaşlarımın sükunetle hareket etmesi çağrısını yapıyorum. Provokatif eylemlerden özenle kaçınılması lazım. Birileri pvorokasyon yapabilir. Sayın Başbakan’a da söyledim. Elinde silah şunları şunları öldüreceğim diyen adamı da sizin tutup yargılamanız gerekiyor.

“Bütün siyasi partilerin oturup bir özeleştiri yapması lazım. Yanlışlar neydi, ısrar neydi? Samimi bir özeleştiriye ihtiyacımız var.”

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.