KONFERANS BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından “Hazreti Peygamber'e Kardeş Olmak” konulu Konferans düzenlendi.
21 Kasım 2014 Cuma 16:37
Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından tertip edilen “hz. Peygamber’e Kardeş Olmak” isimli konferans İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Mükremin Uykun’un Kur’an tilâveti ile başladı.
Konferansın başında bir selamlama konuşması yapan rektör Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, Hz. Peygamber’in getirdiği kardeşlik şuurunun inkar, asimilasyon, sosyal ayrımcılık ve imtiyazları bitirdiğini söyledi.
Hz. Peygamber’in (s.a.v) verdiği eğitimle “Dünyanın en bedevi insanlarını dünyanın en medeni insanları” haline getirdiğine işaret eden Rektör Prof.Dr. Ceylan şunları söyledi:
Hz. Peygamber tüm insanlığı kucaklayan bir medeniyet kurmuştur. Sosyal hayatta yaşanan inkar ve asimilasyonlar, ayrımcılık ve imtiyazlar O’nunla bitmiş, herkes insan olmak itibariyle değerli olduğunun farkına varmıştır.
Hz. Peygambere kardeş olmak, Onun “ Kardeşler olun ey Allah’ın kulları!” tavsiyesine uyarak kardeşliğimizi doya doya yaşamaktır.
Hz. Peygambere kardeş olmak, O’na inen ilk emri “oku” emrini yerine getirmektir. Onun ilahi vahiy ile övülen ahlakı ile ahlaklanmaktır.
Kardeşliğin Hz. Peygamber’e kardeş olanlarca yaşatılmasının zorunluluğuna işaret eden Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal’a ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal konferansına, Hz. Peygamber’e kardeş olma ile ilgili hadisi yorumlayarak başladı ve şunları söyledi:
Hz. Peygamber’e kardeş olmak onun ümmeti ile kardeş olmak demektir. Hz. Peygamber’in hadisleri ve kur’an’ın kardeşlikle ilgili tavsiyeleri birbirini tamamlamaktadır.
İslam kardeşlik dinidir. Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak tavsiye edilmiştir. Allah’ın ipine kur’an’ın ortaya koyduğu çerçevede birbirimizi severek sarılabiliriz.
Yönetimsel ihtilafların her dönemde olabileceğine işaret eden Prof. Dr. ÜNAL; müslümanların İslam’ı sadece öğretme sorumluluğu değil aynı zamanda uygulama olarak gösterme sorumluluğunun olduğunu söyledi.
Zamanımızda İslam’ın güzel anlaşılmadığını söyleyen Prof. Ünal, sorumluluğun bütün müslümanlarda olduğunu söyledi. Şunları ekledi:
Müslümanlar İslam’ı güzel temsil edemiyor. İslam adına ortaya çıktığını söyleyen herkesin İslam’ı temsil ettiğini söyleyemeyiz. İslam emniyet dini, selâmet dini ve barış dinidir. Koyun keser gibi insan kesmek, müslim-gayri müslim insanları bulunduğu mahalden sürgüne göndermek İslam’a sığmaz. İslam’ı “vahşet” ve “dehşet” görüntüleriyle tanıtmak büyük bir vebaldir.
Müslüman korkulacak kişi değil, emniyet veren, kendisine sığınılan kişidir. İnsanlara korku aşılayanların İslam’ı temsil ettiğini söylemek doğru değildir. Bu manada müslümanların rol model olmaları gerekir.
İslam’ın nasıl göründüğünü de dikkate almalıyız. Hz. Peygamber’in davetine muhatap insanlara ümmet-i da’vet denilir. Onların İslam’ı doğru ve güzel anlaması için kendimiz iyi model olmalıyız. Önce kendi aramızda birlik ve beraberliği sağlamalıyız.
Prof. Ünal konuşmasını şöyle sürdürdü: Batıda kendini başkasının yerine koymak anlamına “empati” kavramının kullanıldığına işaret eden Prof. Ünal, İslam’daki “îsâr” kavramının ifade ettiği mananın empatiden daha güçlü olduğunu çünkü isarın başkasını kendi nefsine tercih etmek demek olduğunu söyledi.
Kardeşliğin de gösterilerek öğrenileceğine işaret eden Prof.Dr. Ünal şunları ekledi:
Hz. Peygamber “Biriniz kardeşini Allah için seviyorsa ona bunu bildirsin” buyurmuştur. Kardeşliğin örneklerini de hayatımızda ortaya koymalıyız.
Dünyanın her hangi bir yanında bir rahatsızlık varsa bundan biz de huzursuzluk duymalıyız.
Mazlumun dini, ırkı, rengi sorulmaz, zulme engel olmak için ne yapılması gerekse yapılmalıdır. Hayırda yardımlaşmalıyız. İyiliklerde birbirimize destek, kötülüklerde birbirimize engel olmalıyız’ şeklinde konuştu.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV