KRİZE İNAT “BEETWEN CAFE” AÇILDI!

Hakkârili genç bir girişimcimiz krize inat Hakkâri gibi işsizliğin çok yüksek olduğu bir yerde kendi markasını oluşturarak Between Cafe adı altında bir işyeri açtı.

Doların alıp başını gittiği, altının ve Euro’nun yükselişini sürdürdüğü ve onlarca iş yerlerinin kapandığı bir dönemde Hakkârili Yaşar Yorulmaz adlı genç bir kardeşimiz hiçbir harcamadan kaçınmayarak kendi yerinde Between Cafe markası altında halkımıza kahvaltı, balık çeşitleri, köfte çeşitleri ve tavuk çeşitleri yanında tatlı çeşitleriyle 400 m’lik bir mekânda hizmet vermeye başladı.

Açılışını geçen hafta Valimiz Sayın Cüneyit Orhan Toprak’ın yaptığı ve Belediye Başkanımız Sayın Cüneyt Epçim, Hakkari Ticaret ve Sanayai Odası Başkanı Servet Taş, Esnaflar Odası Başkanı ve kalabalık bir halk topluluğu tarafından yapılan Between Cafede 15 kişiye iş istihdamı sağlanmış oldu.

FOTOĞRAFLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Cafeden ziyade bir lokanta, bir kahvaltı salonu, bir balık evi ve bir pastaneyi aratmayacak donanım ve hizmete nail olan Between Cafe ferah, havadar ve sakin ortamıyla gelen müşterilere hizmetin en iyisini sunma gayretinde.

Çevre yolu üzerindeki iş yerine geçen gün hayırlı olsuna gittik. Kapıda bizleri karşılayan genç girişimci ve iş adamımız Yaşar Yorulmaz güler yüzle karşıladı bizleri.

“Hayırdır Sayın Yorulmaz kriz söylentilerinin olduğu bu dönemde sizdeki bu girişimcilik ve iş yeri açma fikri nereden geldi?” sorumuza şu cevabı verdi.

Hocam okulda öğretmenimdiniz. Biliyorsunuz biz aile olarak on yıllardır ticaretin içindeyiz. Halen Van’da, Yüksekova’da ve Hakkâri ilimizde de ticari faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Yanımızda onlarca çalışan mevcuttur. Bu iş yeri bizim. Kiraya vermiştik. Ancak kiracı işleri ters gittiği için çıkmak zorunda kaldı. İkinci bir kez kiraya vermek istemedik. Kriz, kriz diye söyleyenlere inat 600 bin gibi bir meblağı harcayarak burayı markasını tasarladığım Between Cafe adı altında bir iş yerine çevirdim.

Başta babam ve yakınlarım olmak üzere çoğu kişi buna karşı çıktı. Ancak okulda iken bizlere anlattığın bir olayı rehber edinerek bu adımı attım.

Hani anlatmıştınız!

Diyarbakır’ın bir köyüne atanan öğretmen derste öğrencilerine anlatıyordu. Çocuklar bir kasada şu kadar çilek varsa on kasada kaç çilek vardır? Sorusuna Köy çocuklarının “Hocam çilek nedir?” Kırmızı ve tatlı bir meyvedir açıklamasına, öğrencilerin “Biz hayatımızda hiç çilek görmedik ve yemedik” yanıtını vermişlerdi.

Bu yanıttan sonra adı geçen öğretmen hemen Bursa Tarım İl Müdürlüğüne bulunduğu köydeki toprak numunelerini gönderip burada çileğin yetişip yetişmediğini sorduğunu ve gelen cevapta gönderilen toprağın çilek ekimi için verimli olduğunu bildirilmesinden sonraki çalışmalarını anlattınız.

Öğretmen hemen adı geçen İl Müdürlüğünden çilek fideleri yanında nasıl ekilmesi gerektiği ve bakımı hakkındaki bilgileri istetti. Gelen fideleri çocukların gözü önünde okul bahçesine diken öğretmen daha sonra her öğrencisine birkaç çilek fidesini vererek bunları gördükleri gibi evlerinin bahçelerinde dikmelerini ve çilek meyve verip olgunlaştıktan sonra okula getirecekleri numunelerle kendilerine matematik notunu vereceğini söyler.

Aradan bir aya yakın bir zaman geçer. Bir sabah her öğrenci kutulara doldurdukları çileklerle okul yolunu tutar ve bunu öğretmenlerine göstererek matematik notlarını ister.

Öğretmen çileğin dadının nasıl olduğunu sorması üzerine “Tadına bakmadıklarını ve öğretmenlerinin yanında ilk kez çilek tattıklarını” söylerler.

Çileğin bilinmediği ve tanınmadığı bir köyden Diyarbakır sebze haline çilekleri traktör römorkunda kasalarla getiren ve geçimlerini çilekten sağlayan bir köy doğuruyor girişimci ve aydın öğretmen.

İşte bu hikâye halen hafızamda!

Ben de kriz söylentilerine inat bu yatırımı yaparak buradaki 15 kardeşime ekmek kapısının yanında kendi dallarında ustalaşmış bireyler kazandırmayı ve bunu yanında Hakkâri Halkına hizmetin en iyisini sunmaya çalıştım ve çalışıyorum.

Benim gibi genç ve girişimci kardeşlerim krize inat Hakkâri’de güzel işler yapacaklarına ve benim bu yaptığım hizmetten çok daha iyi hizmetlerde bulunacaklarına olan inancım tamdır. Bunlara öncü olacaksam anlattığınız öğretmen yerine koyacağım kendimi.

Açılışta Sayın Valimin belirttiği gibi bu iş yeri sadece Hakkârililerin değil burada görev yapan öğretmen, doktor, hemşire, polis ve askerin yanı sıra tüm memur ve çalışanlarımızın da emrindedir.

İş yerimiz hafta yedi gün açık olup özellikle Hakkâri ilimize has olan “Damat Kahvaltısı” başta olmak üzere her türlü ihtiyacını karşılayacak kapasitededir.

Tüm bu sözlerden sonra ne denir?

Girişimci ve genç Yaşar Yorulmaz kardeşimize hayırlı ve bol kazançlar diliyor, bu hizmetten dolayı kendisini kutluyorum.