MAHKEME ROJ TV KARARINI AÇIKLADI
Roj TV hakkındaki kapatma davasında karar açıklandı. Kopenhag Şehir Mahkemesi, Kürt televizyonunu PKK lehine propaganda yapmakla suçlarken, Roj TV’nin lisansını iptal etmedi.
10 Ocak 2012 Salı 14:38
Kopenhag Şehir Mahkemesi, Dünya Gazeteciler Günü olan 10 Ocak’ta Roj TV kararını açıkladı. Mahkeme Roj TV’yi PKK lehine propaganda yapmaktan suçlu bulurken, kapatılması yönündeki talebi reddetti. Mahkeme, kararında televizyon lisansının iptali ve televizyona ait 20 milyon euroluk mal varlığına el konulmasının yasal bir temeli olmadığına hükmetti.
Kararın açıklandığı sırada mahkeme önünde Roj TV ile büyük bir dayanışma eylemi gerçekleşti. Savcının kararı temyize götürebileceği belirtiliyor.
DAVANIN GEÇMİŞİ
31 Ağustos 2010’da Danimarka Adalet Bakanı Lars Berfoed, 5 yıllık soruşturma sonucunda Kopenhag Başsavcısı Jörgen Steen Sörensen’in talebi üzerine Roj TV hakkında “terörle mücadele yasası”ndan dava açılmasına karar verdi. Aynı gün savcı Soerensen, televizyonun banka hesaplarına da el koydu. Ancak Roj TV’nin itirazı üzerine 19 Ekim 2010 günü Kopenhag mahkemesine görülen davada mahkeme başkanı Peter Mork Thomsen, hesaplara el konulmasını gerektirecek hiçbir hukuki neden olmadığına belirterek, dondurma kararını kaldırdı. Mahkemede, davanın görülmesi sırasında savcılığın Roj TV hesaplarına el koyarken hukuki prosedürleri dikkate almadığı açığa çıkmıştı. Üst mahkemeye başvurarak itirazda bulunan savcı, ret ile karşılaştı.
Savcı, Roj TV’nin “PKK propagandası yaptığı ve bu örgüt tarafından finanse edildiğini” iddia ederek, kapatılması ve kamulaştırılmasını istedi. 114 maddeden açılan davadan Roj TV’nin örgütün uzantısı olduğu öne sürüldü. Soruşturma sürecinde Türklerin talepleri üzerine savcılar Türkiye’ye giderek bazı itirafçılarla görüşmüştü. Duruşmalarda iddianamenin büyük kısmının itirafçıların konuşmalarına dayandığı ortaya çıktı.
Kopenhag’daki davada Roj TV davasının siyasi bir dava olduğunu göstermek için savunma avukatları, Wikileaks belgelerini sunmuş ve Roj TV'ye ilişkin Danimarka ile Türkiye arasındaki görüşme trafiğine dikkat çekmişti. Wikileask belgeleri, Türk ve Amerikalı yetkililer arasındaki pazarlıkları ortaya koyuyordu. NATO Genel Sekreterliğin Danimarkalı Anders Fogh Rasmussen’in getirilmesinde de Roj TV bir şantaj arası olarak Türkiye tarafından kullanması da davanın siyasi olduğuna ışık tutuyordu.
Duruşmalarda Roj TV aleyhine ifade veren ve gizlice yaptığı ses kayıtlarını mahkemeye sunan televizyonun eski müdürü Manoucher Zanoozi’nin, davanın başlaması ardından yaptığı bir telefon görüşmesinin kayıtları da ortaya çıktı. Zanoozi, Roj TV'den Amed Dicle ile yaptığı görüşmede İran ve Türkiye’nin kendisine baskı uyguladığını söyledi. Zanozi, Danimarka istihbaratının da kendisini tehdit ettiğini ima etti. Ayrıca davada dinlenecekler arasında yer alan eski bir PKK’li de, televizyon aleyhine Türkiye’de alınan ifadelerini kabul etmeyerek tehdit altında olduğunu söylemişti.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV