NESRİN İLE TAHİR
Tahir ile Nesrin birbirini delicesine sevdikleri halde, aileleri aşiretler arasındaki husumetlerden dolayı evlenmelerine izin vermediler.
09 Aralık 2012 Pazar 21:31
Tahir ile Nesrin in hikayesini bana bir arkadaşım bizler cezaevindeyken anlatmış ve onlarla ilgili bir şiir yazmamı istemişti. Bende tek başıma kaldığım cezaevi hücresinde oturup bu hikayeyi, nasıl yaşanmış olabileceğini hayal ederek ve anlatılanları da düşünerek yazdım. Hikayenin bir parçası olduğum ve onun bana bağlı olarak kendi kapsamınca varlığını sürdüreceği düşüncesiyle yazdım. Kendi ahvallarımdan da parçalar kattım içine. Narkissos un Ekho aşkına yanıt vermeyişine değinerek ve duygulanarak yazdığım bu şiirin hikayesi sanırım 20 yıl önce gerçekleşmiş bir olaydır.
NESRİN İLE TAHİR
Bir gece yarısı ay ışığı ılgın
Yürekte bir aşk serseri ve çılgın
Bir kavuşma azmi ki dört başı mamur
Elinde bohçasıyla bir genç kız, adı Nesrin
Kara gözlü, selvi boylu, sırma saçlıdır Nesrin
Yeni yetme, ince bıyıklı yariyle
kaçış münasebetinde
Bir gece suskunluk hakim doğaya,
Seyre dalmış yedi iklim dört köşe
Kuş bakışında yıldızlar etrafı.
El gün uykuda.
Elele verip gittiler
Varıp daldılar gecenin içine
İran ülkesi, ikisine bir kurtuluş diyarı
Düşüverdiler ikisi zagros dağlarına
Işık saçan yıldızların altında.
Yürüdüler bir gece yarısı ay ışığında.
Üzerinden geçtikleri bir suya,
Belinden düşürdü on dörtlüğünü Tahir.
Durmadan varıp gittiler yollarına.
Bir gece vakti yürekte aşk belalı.
Yürekten duyulan meşk ile kaçış belalı.
O gece hep yürüdüler iki aşık sevdalı.
Yenibaharında hayat dolmuş bereketli yaylaları
Aşıp vardılar zirvelerine
Koynunda asalet taşıyan haşin zagrosların.
Sonra göründü uzaktan,
Alaca karanlıkta sabahı karşılayan bir çoban ateşi.
Uzak ve yalnız başına titreşen cılız bir ateş.
Dayandırdılar sırtlarını zagroslara,
Göklere yaklaştıkları engin zirvede.
Şafak vakti,
Uyandırdı tüm doğayı çoban ıslığı.
Meleyen koyun seslerine karıştı
Dağlardan yankılanan ıslık.
EKHO bildirir aşıkını NARKİSSOS' a
Nergisler yeşeriverir.
Başı öne eğilmiş özünü arayan ters lale
Asminler ve mor sümbül
Mırıldanırlar ismini NARKİS in.
Firari iki sevgiliye seslenen çoban der ki
Benzeri iki firari haliniz
Benden bulur mu derman derdiniz?
Mecnundu benimde yüreğim bir gün
sevdamın kollarında bir deli avareydim bende
Geldi bu gün sürümle gezerim meralarda
Bu geçit vermez enginliklerde
Benimde yüreğim yüklü
nedir söyleyin mecaliniz....
Nesrinin elini sıkıca tutmuş Tahir çobana der ki
Gözlerimize yaş doldu ey çoban
Gönlümüzde sevda seli akarken.
İkimize varıp gitmek aht oldu
Önümüzde ayrılık belirince
Dua et ikimize gönülden sevdalı çoban
Seninde yatar içinde sevdan
geçtiğimizi bilmesin kimseler
temennim derdin devaya erişsin
Bonra ayrıldılar oradan ikisi.
Ardından baktı gidenlere ağlamaklı gözleriyle çoban
Aklına geldi mazisinden bir kahır
Yaşlar doldu gözlerine.
Bu da hayatına düşen bir satır
Şuvasını yeni bir hayata kurmakta tabiat.
Özüne yeni hayatın,
Sıcaklığını hissettir çıplak güneş
dönüştürür berekete doğayı.
Eşlik ederek çoğalmaya yaygın doğaya
Yürüdüler sabahtan öğleye değin iki aşık
Düşerek aç, susuz ve bitkin
Yabani doğa ancak sunar ikisine
Ğiderme imkanı kuru ekmekle açlığı
Sonra sarılmak ister
Sevdiğinin boynuna Tahir
Nesrin, tüm şehvetiyle öpmeye başlar onu.
Tbediyen vedalaşarak toyluğa ve körpeliliğe
Ümüyle teslim oldular birbirlerine
İki saat hiç durmadan seviştiler
Çıplak güneşin ışığı altında delicesine o sırada
Bir bulut parçası örttü yalın çıplaklığını güneşin
Fısıldaşmaya başladı renkleri tabiatın adeta.
Beliriverdi gözlerinde bir telaş ve ürkeklik.
Donuk kaldılar orada ikisi.
Göründü iki aşık firari gelenlere.
İkisi aynı anda
"korkuyorum" dediler
":Ben senden ayrılmaktan" diğer biri
"Bende senden ayrılmaktan korkuyorum" dediler.
Beş kişiydi gelenler.
Her birinin elinde patlamaya hazır bir silah
Her biri bir taraftan aşıkları sardılar.
Buldular ikisini elele verilmiş halde.
Doğrultulmuş namluların önünde,
Telaşlı bakışlarla dönüp durdular sağına soluna.
ve Tahir bir anda bıraktı Nesrin in elini
Üstüne saldırdı yaklaşan silahlının.
Tetiği çeken Nesrin in babası vurdu oracıkta
Yaralı sinesinin orta yerinden Tahir i..
Yığılıverdi yerlere o ince bedeni.
Dağlarda yankılandı uzucana kurşun sesi.
EKHO bildirir aşkını NARKİSSOS'a
Nergisler yeşeriverir.
Başı öne eğilmiş özünü arayan ters lale,
Asminler ve mor sümbül
Mırıldanırlar ismini NARKİS in
Çatlamış yanaklar, dağdan yuvarlanarak kan revan içinde kalan bir beden,
Gözlerini kapatıverdi usulca.
Gömerek yaralı kalbine yarım kalan bir aşkı orada.
Sustu artık, buluşunca toprakla.
Kayalarda kan izleri
Şahitlik eder bir hazin hikayeye ak gömleği kızıl kan,
namlunun ucunda ölüm, gamlı yüzü yara bera
kara kaşları yara, gözlerini bir daha açıp Nesrine bakmak için
hiç mi hiç canı kalmadı
Tüm dağı sardı orada bir feryat
Nesrinin yürek kanatan çığlığı, dağdan dağa çoğalıp gitti
Gittikçe uzaklaştı. Uzaklaştıkça azaldı feryadı.
Hiç çekinmeden
Nesrin de atladı uçurumdan aşağı.
Tahir'in yanı başına düştü.
Bir anda can verdi Nesrin
dağlardan yankısı bitmemişken çığlığının.
Gidenler ardından bir çığlık verdiler
Dağlarda kalan sesler birbirini buldular
Bir aşkın yanık bağrı oldular
Sonra ulaştı bu ses NARKİSSOS un kalbine
kavuştular mutlu bir baharın koynunda
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV