24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara1°C

ÖĞRETMEN…

H. Aziz Hatipoğlu

23 Kasım 2018 Cuma 13:04

Her ne kadar Dünyada Öğretmenler Günü 15 Ekim’de kutlanıyorsa da Türkiye’de 1981 yılından bu yana Atatürk’ün Başöğretmenliği kabulünün yıldönümü olan 24 Kasım’da Öğretmenler Günü kutlanır.

Tüm Öğretmen meslektaşlarımın Öğretmenler Gününü kutluyorum.

Kimdir Öğretmen?

Bu soru belki milyonlarca kez sorulmuş ve farklı farklı cevaplandırılmıştır.

Ama toplumun ortak kanaati ve beklentisi toplumun aydını, yol göstereni, öğreteni ve öncüsü olduğudur.

Öğretmen öğrencideki kabiliyeti bilip ortaya çıkaran ve işleyendir.

Öğretmen eğitim programında kendisine kavratılan bilgileri öğrencilere aktaran “spikerlik yapan” değil, bunları uygulayan ve uygulatandır. Ancak öğretmen kendinde olan araştırıcı ve sorgulayıcı bilgileri öğrencilerine uygulatarak başarı kazanır. Bu kazanımların kendisinde olmayan öğretmen öğrencisine spikerlikten başka bir şey veremez. Bilindiği gibi spiker kendisine verilen kâğıttakilerini okur.

Bugün öğretmen arkadaşlara birkaç farklı öğretmen profili sunacağım.

Kıssadan hisse…

1970 ve 1980’li yıllar.

Her yıl olduğu gibi o yıllarda da yurdun bütün illerine öğretmen atamaları yapılır. Malatya ili Doğanşehir ilçesi Çavuşlu köyüne de öğretmen ataması yapılır. Köye gelen öğretmenler yurdumun çiçekleri olan öğrencilerini derlemeye onlardan bir bahçe hazırlamaya başlarlar.

Küçük İdris Akbıyık bu öğrencilerden bir tanesidir. Çalışkanlığı, derslerindeki gayreti ve öğrenme isteği öğretmeninin gözünden kaçmaz. Bu çocuğumuzu alarak kabiliyetlerini keşfeder ve işler. İlkokulu pekiyi ve üstün başarı ile bitiren İdris Akbıyık daha sonra Ortaokul ve lise derken Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesine girer ve buradan derece ile mezun olarak idarecilik görevine başlar.

İşte öğretmen Malatya ilinin Doğanşehir ilçesinin Çavuşlu köyünden bir köylü çocuğu olan İdris Akbıyık’ı Hakkâri Valiliğine kadar yükselten bu başarı hikâyesinin mimarıdır. Valimiz İdris Akbıyık böylesi öğretmenlerin yurdumuza kazandırdığı mümtaz idarecilerdendir.

                                                           & & &

Şimdiki adıyla TOBB eski adıyla Namık Kemal ilkokuluna da öğretmen atamaları yapılır. Bir esnafın oğlu olan Hamdullah Kara okumaya hevesli olan kara yağız bir çocuktur. Ama derslerindeki gayreti ve içindeki kabiliyeti keşfeden öğretmeni tarafından eğitilir. Pekiyi derece ile ilkokul ve akabinde ortaokul derken lise ve en son Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesine girer. Buradan başarı ile mezun olur ve doktor olarak yurduna hizmet eder. Şu an Hakkâri Sağlık Müdürüdür. İşte Öğretmen Hakkârili esnaf Enver Kara’nın çocuğundaki kabiliyeti keşfedip onu doktor olarak yurda kazandıran insan mimarıdır.  

                                                         & & &

Hakkâri’nin ücra köyü Feraşin’e atanan Kastamonulu öğretmen köydeki çocukların içinde bulunduğu şartları çok iyi tahlil eder. Okuyup adam olmalarını ve ancak okumakla yurduna yaralı birer birey olacaklarını söyler.

Öğrencilerinden Bilal Gür pür dikkat öğretmenini dinlemekte ve öğretmeninin özel ilgisini çekmektedir. Öğretmen Bilal’de gördüğü kabiliyeti keşfederek onu bir kilim gibi dokur. O da ilkokulu köyde okuduktan sonra yatılı okul ve lise derken Van 100. Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesine girer. Buradan mezun olur ve öğretmenliğe başlar. Şimdi Hakkâri Milli Eğitim Müdürüdür.

Mustafa Hocanın Hakkâri’nin Feraşin köyünden Bilal’deki kabiliyeti keşfedip işleyerek Hakkâri Milli Eğitim Müdürlüğüne kadar çıkartabilmesidir öğretmenlik…

                                                          & & &

Ahmet Öğretmen Diyarbakır’ın bir köyüne atanır. Derste matematik işlenmektedir. Ahmet öğretmen “Çocuklar bir kasada şu kadar çilek varsa, on kasada kaç çilek vardır?” sorusuna, Çocuklar “Hocam çilek nedir?”, “Çilek oğlum çilek? Çileği bilmiyor musunuz?”

Sınıfta ses yoktur.

O güne kadar çileği bilmeyen ve tatmayan öğrencileri bulur karşısında öğretmen Ahmet.

Hemen köyün toprak numunelerini toplayıp Bursa İl Tarım Müdürlüğüne göndererek bu toprakların çileğe uygun olup olmadığını sorgulatır. Gelen cevapta toprağın uygun olduğu bildirilir. Yanında çilek fideleri ve yetiştirme kılavuzu gönderilir.

Ahmet öğretmen sınıfındaki öğrencileri toplayarak okul bahçesine çıkarttırır ve gönderilen çilek fidelerini kazılan toprağa usulüne göre ektirir. Kalan fideleri de her öğrenciye üçer-beşer vererek evlerinde anne veya babalarını yardımıyla gördükleri gibi toprağı kazıp eşeleyerek ve usulüne uygun ekmelerini ister. Arkasından matematik dersinde not vermeyeceğini, çocukların ısrarı karşısında matematik notlarını her öğrencinin getireceği on çileğe göre vereceğini belirterek öğrencilerini evlerine yollar.  

Aradan 30-40 günlük bir zaman geçer.

Ve bir sabah çocuklar ellerinde çilek dolu tabaklarla okula gelirler. Her birisinin tabağında olgunlaşmış on adet çilek olduğu halde öğretmeninin karşısına geçer ve matematik derslerinin notlarını isterler. Öğretmen çileklerin nasıl olduğunu sorar. Hiçbir çocuk çileği yememiştir bile. 

Öğretmen onlara çileği yemelerini söyler. Çocuklar ilk defa tattıkları bu meyveyi çok severler.

Ve adı geçen çileğin bilinmediği köyden Ahmet öğretmenin girişimi ve köyü iyi tahlil etmesi ve köylüye rehber olmasıyla her yıl Diyarbakır haline traktör römorklarıyla kasa kasa getirilen çilek pazarları oluşturulur. Bir köyümüz çilek ekimiyle hayatına yepyeni bir ürün ekleyerek geçimlerini bununla sağlamaya başlarlar.

İşte öğretmen öğrencilerini eğitebildiği, eğitimle dönüştürebildiği ve yetiştirdiği kadar görev yaptığı yerlere de değer katan, hayat sunan, ufku geniş, proje üretip sunan ve uygulayan mümtaz şahsiyetlerdir.

Son olarak şunu söyleyebiliriz.

Eğitimde en belirleyici unsur öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizi iyi seçmeli, iyi eğitmeli, iyi yetiştirmeli, gözümüz gibi korumalı, kollamalıyız. Mümkün olan en iyi ücreti vermeliyiz. Onlarsız nitelikli, imanlı, hünerli, girişken, aktif, başarılı insanlar yetiştirme şansımız yok.

Meslektaşlarımın “Öğretmenler Günü ”nü tekrar kutluyor, başarılar diliyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.