ÖNEMLİ MAKAMLARIN CIVIK BAŞLARI
Mesut Keskin
06 Nisan 2013 Cumartesi 12:56
Uzun bir süredir siz kıymetli okuyucularla bu konuyu paylaşmak niyetindeydim ancak her defasında belki yanılmışımdır veya belki yanılırım peşin hükümlü olmayayım diye bekledim ancak yanılmadım maalesef kendimce doğru bir analiz yapmışım. Bunu sizlerle de paylaşmak istedim.Konunun başlığı makam ve geçici sahipleri ancak yanlış anlaşılmasın ben seçilmişlerden değil atanmışlardan bahsedeceğim.
Başkanlılığını yürüttüğüm Bedensel Engelliler Derneği Hakkari şubesinin dokuzuncu yılını tamamlarken temsil etiğim kurumun sorunları için diğer engelli spor kulübü başkanlarıyla evvelden beri ilimizde hemen hemen tüm birim ve müdürlükleri bir şekilde ziyaret ediyoruz. Geçmişten beri bu görüşmelerimiz kurumumuz ve engellilerimizin lehine sonuçlanmış yada bazen olumlu sonuçlar alamamışızdır,ancak olumsuzluklar karşısından yılmadan,pes etmeden ve küsmeden her defasında taleplerimizi yenilemeye devam ettik ve ediyoruz.
Son üç yıldır ilimize içerden yada dışarıdan önemli makamlara atanan bir kadro var ki; ilin sorunları bir tarafta dursun atandıkları makamın ne konumuna ne de mevzuatına hakimdirler.
Kadro aynı olunca tümünün zihniyeti de bir, ortak yanlarını özetlersek; Öncelikle basınla araları çok iyidir, bir dilenciye sadaka verirken bile hemen kendi yaverlerine çektirdikleri görüntüleri basına gönderirler, adamlar haklı bu faaliyette onlar için bir performans, bunu basınla paylaşmasalar onları atayanlar oradan indirebilirler. Başları hep secdededir ancak zikirleri ile fikirleri bir değildir çünkü zerre kadar merhametleri yoktur.
İtikatları zayıftır, onları atayan güce de maddi ölçüde bağlıdırlar şayet onları atayan güç bir gün paranın musluğunu kısarsa onlar hemen inandıklarından vazgeçmeye hazırdırlar. Her birimde olmak isterler bunu basit bir formülle gerçekleştirirler; istedikleri birim için kendi aralarında bir telefon zinciri uygular ve istedikleri noktada birkaç saat içerisinde toplanır, belirledikleri adamı oylama yöntemiyle seçer ve göreve getirirler. Zararlı bakteri gibi yerleştikleri o önemli birimin içini oymaya başlayarak kendi menfaatleri doğrultusunda birimi fonksiyonsuz halle getirene kadar vazgeçmezler.
Kendi çevreleri ve düşünce yapıları dışında benimsemedikleri bir kurum için sözde kapıları daima açıktır, çarşı pazarda çok dostane davranış sergilerler, iki dakikada hizmet elçisi oluverirler siz de iyi niyet adı altında onları makamlarında ziyaret gittiğinizde şu manzarayla karşılaşırsınız. Makamda oturmuş ilişkileri cıvık, lakayık tavırlar ve ne işgal ettiği kurumun ciddiyetinde ne de bilincinde olan bir şahsiyetle kendinizi muhatap bulursunuz.
Bir de daha belirgin bir özellikleri ‘’SÜNNETE UYGUN BIYIK’’zannederler ki din ve iman kıldan ve tüyden ibaret. Şüphesiz ki iyi bir mümin imanı ve ibadeti sağlam olandır. Tüm dünya alemine medeniyeti getiren İslam dinidir, Merhametin temsilcisi Allahın elçisi Hz. Muhammed’dir (sav) ve temsil ettiği makamda adaletin timsali ise Hz Ömer’dir.
İslam dininin toplumlarda yaratığı etki Merhamet, Doğruluk, Hoşgörü, Dürüstlük, İlim, irfan ve daha birçok iyi meziyet, ancak bahsettiğim sırf makam ve mevki sahibi olmak için onu atayanı ve kendini kandıran bu kadro son dönem ülkenin tüm birimlerini bu sayede ele geçiren sahte müminler maalesef yaşadıkları toplumların değer yargılarını ve inançlarını da zedelemeye başladılar.
İlk cümlemde bahsettiğim üzere yaşadığım tereddütler bundan ibaretti bundan dolayı bunları yazmak için biraz daha bekledim. Yukarıda ifadelerimi tekrarlıyorum görevini layıkıyla yerine getiren seçilmiş ve atanmışları tenzih ediyor, diğerlerini ise Cenabı Hak iflah etsin diyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV