'‘OYUMUZ UMUDA, OYUMUZ HDP’YE'' KAMPANYASI BAŞLATILDI

Aralarında aydın, sanatçı, akademisyen, medya çalışanları, öğrencilerin, avukatlar, sağlıkçılar, mühendis ve  mimarların  çağrıcı ve imzacı olarak  yer aldığı "Oyumuz Umuda"  seçim kampanyanın  tanıtım toplantısı Taksim Aynalı Geçit toplantı salonunda  yapıldı.

DTP eski Milletvekili Ufuk Uras,  Balerin Zeynep Tanbay, Yönetmen Haluk Ünal  , Akademisyen Ferda Keskin’in  katıldığı  toplantıda, “Barış, özgürlük,  adalet, eşitlik, kardeşlik için oyumuz HDP’ye” mesajı verildi.

Çağrıcı imzacılar olarak aralarında, Vedat Türkali, Ümit Kıvanç, Baskın Oran, Oya Baydar, Lale Mansur, Narod Erkol, Ferhat Kentel, Büşra Ersanlı, Ali Nesin, Deniz Güngören, Mine Gencel Bek‘ın bulunduğu “Oyumuz Umuda” kampanyasının startı, Taksim Aynalı Geçit toplantı salonunda verildi.

Çok sayıda akademisyen, doğa aktivisti, yazar, yönetmen, sanatçının hazır bulunduğu toplantıda açılış konuşmasını kampanya yürütücülerinden Yıldız Önen yaptı.

7 Haziran‘dan sonra yaşanan sevinci, şenliği, bayramı 1 Kasım’da yeniden  yaşayabilmek ve HDP‘yi yeniden zirveye çıkartmak için  “Oyumuz Umuda”  kampanyasını  başlattıklarını belirten Önen,  HDP’ye oy vermenin  demokrasiyi geliştireceğini, daha iyi bir Türkiye‘de yaşama olanağını sunacağını ifade etti.  

Önen, kampanya çerçevesinde Pazartesi’den itibaren İstanbul, Ankara, İzmir’de stant açacaklarını, yürüyüşler düzenleyeceklerini, forumlar yapacaklarını  ve 1 Kasım seçimlerini demokrasi şölenine dönüştüreceklerini söyledi.

UMUTLUYUZ …

Yıldız  Önen‘in ardından çağrıcılar ve imzacılar adına açıklamayı Mor ve Ötesi Müzik Grubun üyesi  Kerem Kabadayı yaptı. Savaş gürültülerinin, bomba seslerinin, ölümlerin ortasında, savaşsız bir dünya için kolları sıvayan, savaş tezkeresi meclise geldiğinde, amasız, fakatsız

“ Tezkereye Hayır!” diyen  ve sürekli barış diye haykıran tek  alternatif partinin HDP olduğunu vurgulayan Kabadayı, “Umut bu yüzden HDP’de, bizim bu yüzden umudumuz var, dün başardık, bugün başarıyoruz, yarın 1 Kasım’da da başaracağız” dedi.

Diyalogda, şefkatte, eşitlik için kararlıkta, değişimin yolunun HDP‘den geçtiğini  vurgulayan Kabadayı,  açıklamada yer alan hususları şöyle sıraladı:  

“Umutluyuz savaşa son vereceğiz, barışı kazanacağız, Türkiye’de yaşayan tüm halkların, tüm ezilenlerin, tüm dışlananların eşit koşullarda bir arada yaşamasını imkanlarını yaratacağız.

Umutluyuz,  işçi ölümlerini, kadın cinayetlerini durduracağız, sesi olmayan ağaçların, derelerin sesi olacağız.

Umutluyuz, tüm dini inanç gruplarının özgürlüğünü, önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Cinsel yönelimler üzerindeki yasakçılığı, LGBTİ bireylere yönelik şiddeti sonlandıracağız.

Umutluyuz çünkü kadınların özgür olduğu başka bir dünyaya, grev hakkının yasaklanmadığı, sendikal özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırıldığı yeni bir dünyaya, bambaşka bir Türkiye doğru koşuyoruz. Bu Türkiye ‘de, gezegeni zehirleyen nükleer santrallere, dereleri cansız bırakan HES’lere, küresel ısınmanın şiddetini arttıran enerji politikalarına, artık yer yok.

Bu Türkiye’de, anadilleri yasaklayanlara, kendi halkını bombalayan devlete, özgürlükleri kısıtlayanlara, her özgürlük isteyeni gaza boğanlara yer yok”. 1 Kasım ‘daha güçlü, daha kalabalık, daha kararlı, daha etkili bir şekilde HDP’de diye haykıracaklarını vurgulayan Kabadayı, “Oyumuz umuda, oyumuz HDP’ye“ dedi.

HDP Eşbaşkanları  Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın  gönderdiği  destek mesajının  okuduğu salonda, çağrıcılar ve imzacılar teker teker söz aldı.

HDP ÇÜNKÜ …

BENİM OYUM KAYITSIZ ŞARTSIZ KÜRT SİYASETİNE !

Sanatçı aktivist Zeynep Tanbay: İster DEHAP olsun, ister HADEP olsun, ister DTP, BDP, HDP olsun benim oyum hep kayıtsız, şartsız Kürt siyasetinden yana olmuştur. Biz 7 Haziran seçimlerinde çok ciddi çalıştık ve çok da başarılı olduk.

Çok güzel sonuçlar elde ettik ama, maalesef bu durum iktidarın hoşuna gitmedi ve tekrar  seçime gidiyoruz. Tıpkı 7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım’da da umudumuz HDP. Bu seçimlerde iktidarın yapacağı çeşitli oyunlardan hangi sonuç çıkarsa çıksın, HDP’nin oyları ister yüzde 10, ister yüzde 15 olsun, HDP kazanmış olacaktır.

Yönetmen Haluk Ünal: Kasım ayına kadar bende süreci İstanbul’dan bakan biriydim. Fakat Kasım 2014 ‘ten Temmuz  2015 ‘e kadar Rojava ‘da üç kantonu  gezerek  cephelerdeki savaşçıları izleme şansını buldum. O andan  itibaren  HDP’ye vereceğim oyun ne kadar önemli olduğunu kavradım.

Çünkü HDP’ye vereceğim oyun  sadece HDP’ye değil aynı zamanda Ortadoğu’da kurulan çok güçlü bir demokratik koalisyona  vereceğim oy olacağını farkına vardım. Ben  seçimlerde  oy vermeye karar verdiğimde misak-ı milli sınırları dışında  etkisi olan bir oy kullandığımı hissetmiyordum ama ilk defa misak-ı milli dışında,

hele ki Ortadoğu‘nun bu şekilde büyük bir savaşın, yüzleşmenin bulunduğu bir dönemde verdiğim oyun, bütün Ortadoğu çapında etkisi olabileceğini hissetmek bana çok daha anlamlı geliyor. Böyle bir partinin ortaya çıkmış olmasına kim taş üstüne taş koyduysa ona şükran ve minnet duyuyorum. Oyum HDP’ye.

Yazar Alev Karaduman: 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin “Bizler Meclise” diye bir  söylemi vardı ve o söylemdeki bizler kimiz diye düşünüldüğünde, bizler birbirini anlamaya maili olan insanlardık ve ben bu bizlerin hala burada olduğunu ve hala umuda inanan insanlar olduğuna kanaat getirdiğim için oyumu HDP’ye kullanacağız ve herkesin de bunu yapması umut ediyorum.

Akademisyen Ferda Keskin: Özgürlüklerin bireysel değil kolektif olması gerektiğine inandığım için  HDP’ye oy veriyorum. Birbirimizle ilişkilerimizin  bireysel bir rekabetle  değil, kolektif bir dayanışma  temellinde olması  gerektiğini inandığım için HDP’ye oyumu veriyorum.

Adaletin formel bir kavramın ötesine geçip,  insani ilişkilerin merkezine yer alması gerektiğini düşündüğüm için HDP’ye oyumu veriyorum. Barışın her şeyden önce eşitlikçi ve kalıcı olmasına inanıyorum, dünya’nın herkes için yaşanabilir bir yer olmasını istiyorum ve bunun umudunu HDP ‘de görüyorum.

Öğrenci İdil Ülgüt : Savaş hayatımız her yerine girdi, arkadaşlarımız barış istediği için gözaltına alınıyor, dolayısıyla bugün yapacağımız tek şey umudu yükseltip savaşa karşı halkların eşitliğini temel alan tek parti olan HDP’ye oy vermektir. Biz öğrenciler olarak oyumuz HDP’ye diyoruz ve herkese de bize katılmasını umut ediyoruz.

Avukat Ayşen Funda Ata: 7 Haziran’da seçimin olduğu geceki ruh halimizin   bugün ki ruh haline nasıl dönüştüğünü gördüğüm için oyum HDP’ye. Seçimlerin ardından   geleceğe, sokağa, yaşama dair  büyük bir umut hissetmiştim ve umudu kaybetmemek gerektiğini düşünüyorum.  1 Kasım’da aynı umudu yaşamak istiyorum ve bu umudu yaşamak isteyenleri bu kampanya ‘ya destek vermeye  davet ediyorum.

Siyasetçi Aktivist Ufuk Uras: Biz buraya umudu tarif etmek için buraya geldik ve umudu HDP’de tarif ediyoruz. Niye 1 Kasım’da tekrar seçim oluyor sorunun yanıtını hepimiz biliyoruz çünkü 7 Haziran akşamı  Türkiye ‘de AKP için bir HDP heyulası oluştu.

Bu heyulaya tahammül edemeyenler 1 Kasım ‘da bizi tekrar sandığa götürüyorlar ve bizler de oylarımıza sahip çıkmak için HDP’yi destekliyoruz. HDP’yi  dışardan, köşeden, yandan  değil  doğrudan ortasından, merkezinden, damarından destekliyoruz.

Adalet duygusu zedelenmesin diye, Kürtlere yönelik aforoz siyasetine hayır dediğimiz, aslolan ölüm değil yaşamı savunmak inancında olduğumuz için HDP’yi destekliyoruz. Ermeni soykırımının 100. Yılında mecliste CHP, MHP AKP kınamasına karşın, HDP'nin tek başına soykırımı kabul ettiği için HDP'ye destek diyoruz.  basından