23 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara13°C

ÖZGÜR KADINLA DEMOKRATİK ULUSA’ YÜRÜYORUZ

Özgür kadınla demokratik ulusa’ yürüyoruz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken dünyanın birçok bölgesinde, özellikle Kürdistan’da kadınlar alanlara çıkmaya hazırlanıyor.

04 Mart 2014 Salı 19:49

8 Mart’ın 104. yıldönümü dolayısıyla YJA Koordinasyon üyesi Ayten Dersim, değerlendirmelerde bulundu. Daha önce startı verilen ‘Özgür Kadınla Demokratik Ulusa’ kampanyasını ele alan Dersim, 8 Mart’ın kadınlar açısından büyük bedeller ödenerek kazanılan bir gün olduğunu söyleyerek, özgür kadınla demokratik ulusa yürürken, daha büyük bir mücadele azminin geliştirmesi gerektiğini belirtti.

KADININ ÖZGÜRLÜK GÜNÜ: 8 MART

Tüm dünya ve Ortadoğu kadınlarının 8 Mart’ını kutlayarak sözlerine başlayan Ayten Dersim, “Dünya kadınları ve Kürt kadınları olarak elde ettiğimiz bugünü anlamlandırmanın yanında tüm günleri, kadın mücadele ve özgürlük günü olarak ele alıyor ve öyle yaklaşıyoruz. Bugünü anarken büyük özgürlük özlemimizi, toplumda eşitçe yaşama özlemimizi de dile getiriyoruz” dedi.

Kadın cephesinden kazanılan hakların yetkin yürütülen mücadele sayesinde gerçekleştiğini ve bundan sonra da bu mücadelenin daha da artarak devam edeceğini söyleyen Dersim, dünya kadınlarına şu çağrıyı yaptı: “Sadece tek bir gün vesilesiyle değil, tüm günlerde de bir araya gelmemiz önemlidir.

Çünkü kadınlar farklı coğrafyalarda yaşasalar bile mücadeleleri, sorunları ve kurtuluşları ortaktır. O anlamda tek bir günle sınırlı olmak yerine her günü ortak mücadele zemini haline getirmek gerektiğine inanarak tüm geriliklere karşı mücadele çağrımızı yineliyoruz” dedi.

104 YILLIK MÜCADELE

8 Mart’ın tek bir miting, yürüyüş ya da protestolarla kutlamanın gelinen aşamada yeterli görülmemesi gerektiğinin altını çizen Dersim, “104 yıllık mücadeleye baktığımızda kadının mücadelesinde sürekli bir yükseliş olduğunu görüyoruz. Kadının özgürlüğe yürüyüşünde sürekli bir ilerleme var.

Kadın artık beş bin yıllık erkek egemen sistemi aşma konusunda daha bilinçli. Ancak günümüz itibariyle bu mücadele yeni bir eşiğe gelmiştir. Ve mevcut durum, sistem gerçekliği karşısında yeterli gelmemektedir. Daha yüksek bir mücadele düzeyine ulaşabilmek için kadın öncelikle kendi tarihi konusunda daha derin bir bilinç düzeyini yakalamalıdır. Beş bin yıllık erkek egemen sistem, kadını hangi düzeye indirgemiştir, bunun bilinmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

MEVCUT SİSTEM AŞILMALIDIR

Kadının en önemli mücadele aracının bilinç olduğunu belirten Dersim, kadının devletçi sistem karşısındaki durumunun bilince çıkarılması durumunda, tarihin tekerrür etmesinin önüne geçilebileceğini söyledi. Dersim, şöyle devam etti; “Kadın bilinç etrafında kendisini örmelidir. Bu da örgütlenmedir. Örgütlülük sadece dernek ya da ve kurum açmak değildir.

Bunlar da elbette kadının kendisini toplum içinde yaygın kurumlaştırması için gereklidir. Esasta örgütlülük, ortak irade oluşturabilmektir. Örgütlülük ortak bir bilinç ve mücadele aracı oluşturmaktır. 8 Mart’ın anlamı biraz da budur. Kadın örgütlendikçe bir güç haline dönüşür, kadın bilinçlendikçe bir güç haline dönüşür.

Kadınlar gücü iktidar ekseninde ele alamazlar. Çünkü erkek akıl, gücü iktidarla tanımlar. Kadınlar olarak mücadelemizin ekseni, mevcut iktidar sistemini aşarak, toplumu özgür, demokratik bir sisteme dönüştürmektir. Toplumların kurtuluşu da buna bağlıdır” dedi.

Özgür kadın hareketi olarak bu zamana kadar birçok kampanya başlattıklarını ve kampanyaların, direniş günü olmasına atfen 8 Mart’a denk getirilmesine önem verdiklerini belirten Dersim; 8 Mart direniş geleneğinin bugün de tüm canlılığıyla sürdüğünü, yaratılan değerlerin topluma mal edilmesi mücadelesinde, yürütülen kampanyaların önemli bir yeri olduğunun vurguladı.

8 Mart ve bu dönemdeki tüm eylemselliklerin, başlatılan kampanyadan kopuk ele alınmaması gerektiğini ifade den Dersim, sözlerine şöyle devam etti: “Daha önce ilan ettiğimiz ‘Özgür kadınla Demokratik ulusa’ kampanyası bu anlamda olumlu karşılanmış, belirli bir sahiplenme düzeyi ortaya çıkmıştır.

Çünkü kadınlar kendilerini bu kampanyada gördüler. Ama sahiplenme ve topluma mal edilme düzeyinin daha da güçlendirilmesi gerekmektedir.  Bu sahiplenme kadının özgürleşme arayışını ifade ediyor. Kadın toplumsal öncülükte kendi misyonunun daha çok bilincinde olmalıdır. Bu konuda çeşitli demokratik, ilerici, aydın, yazarlar bu şiarı kendisine esas aldı. Fakat tüm topluma ulaştırma açısından hala eksikler var.

8 Mart, bu anlamda Özgür kadın topluluklarını bir araya getirme ve bu ortaklaşmayı ulusa taşırma açısından önemli bir misyon yüklenmektedir. ‘Özgür kadınla demokratik ulusa’ yürürken daha büyük bir mücadele azmini geliştirmemiz gereklidir.”

Kadının bilinçlenmesinin kendi özgücü ve iradesini ortaya çıkartacağını söyleyen Dersim “ Özgür kadın geliştikçe, özgür kadın bilincine iradesine ulaşıldıkça kadın kendisini demokratik ulus biçiminde inşa edebilir. Çünkü demokratik ulus bir bilinçlenmedir. Demokratik ulusun temeli kendisini demokratik sistem ekseninde inşa etmesidir. Demokratik ulus, bir yasalar yığını değildir.

Demokratik ulusun temeli, onun bilinç düzeyi, bilinçlendikçe özgürleşmeye ulaşma düzeyi ve bunu kendi toplumsal ayağıyla sisteme ulaştırma düzeyidir. Bu 8 Mart’ta özellikle Ortadoğu ve Kürdistanlı kadınlarını, ‘ özgür kadınla demokratik ulusa’ şiarıyla mücadelelerini yükseltmeye çağırıyoruz.” dedi.

KADINLAR SOKAĞA DÖKÜLMELİ

Kadın bilinçlendikçe toplumun da bilinçlenip özgürlüğüne kavuşacağını dile getiren Dersim; “Özgürlüğe yürüyen bir toplumsallık, kendi demokratik sistemini inşa etme gücüne sahip olacaktır.8 Mart’ları geçmişte de günümüzde de böyle tanımlıyor ve ele alıyoruz. YJA olarak diyoruz ki, tüm dünyadaki kadınlar seslerini daha güçlü kılıp, özlemlerini güce dönüştürmelidirler.

Hedef ve amaç net olmalıdır. Kadınlar yürüttükleri mücadeleyle, toplumun en dinamik gücü ve toplumu belirleyen ana eksen olduklarını göstermeliler. Bu yılki 8 Mart’ı karşılama biçimimiz 104 yılık mücadelenin geldiği noktayı aşacak düzeyde olmalıdır. O anlamda 8 Mart’ta hiçbir kadın evde oturmamalı, yüzbinler, milyonlar sokağa dökülerek, kadının kaybettiklerine ulaşma mücadelesini görünür kılmalıdır.” dedi.

TÜM ŞEHİRLER KADIN ŞEHRİ OLMALI

Farklı düşünce ve ideolojilerden olsalar bile kadınların mücadele ve kurtuluşlarının ortak olduğunu belirten Dersim; “8 Mart kadına karşı yapılan katliama bir cevaptır. Kadın büyük bedeller vererek 8 Mart’ı elde etmiştir. Bizim her bir mücadelemiz karşılığında bir bedel istiyor. Sen mücadele ettikçe erkek egemen sistemi geriletiyorsun, sistemi dönüşüme uğratıyorsun.

Diyorsun ki ‘senin kırımın, senin katliamın, tecavüzün, senin inkarın, asimilasyonun kadının mücadelesini yenemez. Bin yılları aşan tarihsel bir kadın mirası vardır. 8 Mart’ın asıl anlam ve amacı budur. Hep bir mücadeleyi yükseltmektir. Çünkü kadına karşı şiddet, kadına karşı kırım, durmamıştır; devam ediyor.

Senin mücadelen seni büyütüyor ve güçlü kılıyor. Güçlü olan, bilinçli ve örgütlü olan, kırımında tecavüzünde önüne geçer.40 yıllık mücadele tarihimiz, bin yıllardan beridir kadının tarihsel kimliği, bunun ispatı ve ifadesidir. Bu 8 Mart buna da bir cevaptır” şeklinde konuştu.

Dersim son olarak, “Bu yılki 8 Mart’ın startını Dersim verdi, önemli bir katılım da oldu. Bu startla birlikte tüm şehirlerimiz kadın şehirlerine dönüşmelidir. Biz kadınlar şehirlerimizi kadınlaştırabiliriz, özgürleştirebiliriz.” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.