23 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara10°C

REKTÖRÜ İSTİFAYA ÇAĞIRDILAR

Rektörü istifaya çağırdılar

Eğitim Sen Hakkari Şubesi, düzenlediği bir yürüyüş ve basın açıklamasıyla Hakkari Üniversitesi Rektörü Prfo. Dr. İbrahim Belenli ile Genel Sekreter Doç. Dr. Adem Babacan’ı istifaya çağırdı.

27 Ocak 2011 Perşembe 12:53

HAKKARİ (İHA) – Öğle saatlerinde Bulvar Caddesi üzerinde toplanan ve aralarında değişik sivil toplum örgütleri, BDP ilçe başkanı Kenan Kaya’nında bulunduğu Eğitim Sen Şubesi üyeleri burada ellerinde bulunan değişik pankartlarla Pehlivan mahallesi çevre yolu üzerinde bulunan rektörlük binasına doğru yürüyüşe geçen kalabalık “Hakkari üniversitene sahip çık, Hizbol kontra uzantıları defol, eğitim emekçileri kabusunuz olacak, demokratik bağımsız üniversite istiyoruz. Adof Hitler üniversitede yaşatılıyor ve ırkçılığa geçit vermeyeceğiz şeklinde pankartlar taşıyarak, Emlakçi rektör istemiyoruz, babacan istifa şeklinde ise slogan attılar.

rektor-istifa-1.jpg

Burada bir basın açıklaması yapan Eğitim Sen Hakkari Şubesi Başkanı Tarık Arslan, Daha Hakkari üniversitesi personelinin üniversitede yönetimin personel üzerinde büyük bir baskı uyguladığı ve ayrımcılık yaptığı iddiasıyla sendikalarına başvuruda bulunduğunu belirtti. Bu konuda destek istemeleri üzerine sendika yönetimi olarak sendikalı veya üye farkı gözetmeksizin çalışanlarla 05-11/10/2010 tarihleri arasında yaptıkları Görüşmeler sonucunda genel sekreter başta olmak üzere yönetimin personel üzerinde büyük bir baskı ve yıpratma uyguladığı kanaatine vardıklarını ifade eden Arslan, yaptıkları görüşmeleri raporlaştırarak 13/10/2010 tarihinde Rektör İbrahim Belenli ile paylaştıklarını söyledi.

rektor-istifa-2.jpg

Konu ile ilgili olarak ayrıca sözlü olarak endişelerini dile getirdiklerini anlatan Arslan, rektörün konu ile ilgili olarak sorunların ortadan kalkması için gerekli çalışmaları yapacağını belirttiğini, kendilerinin de bu itibarla hazırlamış oldukları raporu medya ile paylaşmayı ertelediklerini belirtti. Arslan,” Ancak geçen süre zarfında çalışanların iddialarına göre hiçbir iyileşmenin sağlanmadığı tam tersine rektörün bu uygulamalara göz yumduğu ve buna ortak olduğunu belirtmektedirler.

rektor-istifa-3.jpg

Çalışanların talebi üzerine yaptığımız II. Görüşme sonucunda; Üniversite yönetiminin çalışanlar üzerinde milliyetçi, şoven ve ayrımcı bir tavır sergilediğini, farklı olana özellikle Kürtlere karşı baskı ve sindirme politikası uyguladığını, birçok çalışanın zorunluluktan dolayı çalıştığını birçoğunun istifanın eşiğine geldiğini belirtmektedirler. Ve şu ana kadar yaklaşık 20 kişi memuriyetten istifa etmiş bulunmaktadır. Rektör buna göz yumarak zamanının büyük bir kısmını il dışında geçirerek bütün yetkilerini genel sekretere devretmektedir. 2547 sayılı YÖK kanunun 40/B maddesine göre Derslere girmek için atanan birisi neden genel sekreter olarak görevlendirilip bütün yetkilerle donatılmaktadır. Ki bize göre yönetim görevinde ayrımcı davranan birisinin öğrencilere de hiçbir faydası olmayacaktır” dedi

KÜRTLERE KARŞI KOTA UYGULANMAKTADIR

Yönetim personellerin asaletlerini keyfi bir şekilde onaylamayarak baskı ve yıpratma aracı olarak kullanıldığını söyleyen Arslan,”Yönetim personellerin bir kısmını kullanarak diğer personeller üzerinde baskı kurup kimi personelin asılsız ispiyonlamalarına yol açmaktadır. Bunun için de genel sekreter her katta bir ajanım var diyerek personel sanki illegal bir yapılanma içindeymiş gibi personeli zan altında bırakmaktadır. Rektörün yapılacak atamalarda Kürtlere karşı belli bir kota uygulanması için her durumda görüş beyan ettiği belirtmektedir. Yönetim yeni atamalarda atanan Kürtlere karşı şoven bir tutum sergileyerek “Erzurum’da Kürtleri Alevileri asimile ettik sizi nasıl asimile edemedik” şeklinde faşizan bir tavır sergilenmektedir. Personel alımında KPSS’e değil de genel olarak daha çok başka kurumlardan olağanüstü vasıflara sahiplermiş gibi kadrolaşmaya gidilerek daire başkanlığı vs gibi önemli kadrolar doldurulmaktadır. Ayrıca diğer birimler de istifa etmiş ordu mensupları ile doldurulmaktadır”

PERSONEL ÜZERİNDE BASKI YAPILIYOR

Arslan, özellikle bayan çalışanların giyim kuşamlarına karışılarak belli bir görüş doğrultusunda tek tipleştirmeye gidildiğini söyledi. Arslan,”Bu şekilde müdahale edilmesi faşizan bir tutumdur ve kabul edilemez. Yemek fiyatlarında bir taraftan akademik personel için indirime gidilirken diğer taraftan büro çalışanları için neden yemek fiyatlarına zam yapılmaktadır. Son olarak güvenlik görevlisi olarak çalışan personellerin her hangi bir gerekçe gösterilmeden işlerine son verilmiştir. Çalışma ortamının ayrıca fiziki olarak çok sağlıksız olduğunu pencere olmadığından havasız kaldığı, psikolojik ve fizyolojik olarak rahatsız olduklarını belirtmektedirler”

SAYIN REKTÖRE SORUYORUZ.?

Sayın rektör,” İşsizliğin hat safhada olduğu, iş bulmak için insanların her yolu denediği bir ülkede acaba neden çalışanlarınız istifa etmektedir. Bir taraftan Kürt Kadını Kongresi, Kürt Dili ve Edebiyatı ve Kürdoloji üzerine konferanslar düzenleyip diğer taraftan Kürtlerin üniversiteye alımında kota uygulama fikrine sahip olmanız ve atananlara karşı yönetiminiz tarafından faşizan bir tavır sergilenmesindeki amaç nedir. Dışarıdan almış olduğunuz daire başkanları hangi olağanüstü vasıflara sahip ve hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz. Hakkari üniversitesi 2008’de kurulmasına karşı neden öğrenciler halen başka illerde eğitim almakta, eğitime Hakkari de başlanması için neden bu kadar ağır hareket edilmekte ve neden tek bir çivi çakılmamıştır”

EMLAKÇI REKTÖR İSTEMİYORUZ

Arslan,”Belirlemiş olduğunuz kampus alanı bayındırlık ve iskan müdürlüğünün raporlarına göre heyelan bölgesi olduğu halde hangi kriterleri göz ününde bulundurarak belirlenen alanı satın aldınız. Üniversitenin ihtiyaçları neden sadece birkaç kişi üzerinden ihale edilmektedir. Biz üniversitelerin temel görevinin topluma hizmet etmek bu amaçla tolumu geleceğe taşıyacak, insanlar arasında hiçbir fark gözetmeyecek bireyler yetiştirmek olduğuna inanıyoruz, hem topluma hem de çalışanlarına karşı dil, din, ırk farkı gözetmeksizin hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz.

Kimilerine rant kapısı olacak, kimilerine iltimasla koltuk sağlayacak bir üniversite olmasını istemiyoruz. Toplumda farklılıklara tahammül edemeyecek ve farklılık gözeterek hareket edecek bir üniversite ilimize de yarar değil zarar getirir. Bu itibarla üniversitenin yapmış olduğu ayrımcı ve yandaş tavırlı politikalarını kınıyoruz” şeklinde konuştu.

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.