23 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara11°C

SEÇİLMİŞLER SİZE YAKIŞMIYOR

Abdurrahman Keskin

30 Ocak 2012 Pazartesi 11:49

Bu gün seçilmişlerimizin karşılıklı olarak birbirine kullandıkları küfür, aşağılayıcı kelimeleri mahalledeki çelik çomak oynayan çocuklar dahi kullanmamaktadırlar. Birbirlerinin şeref, haysiyet ve onurlarına yapılan tecavüzler haddini aşmıştır. Seçilmişlerimiz kendilerine umut bağlayan seçmenleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Yakışmadı size Sayın Parlamenterler Sayın parti lider ve de yöneticileri yakışmadı. Bu günkü havaya göre Türkiye nereye gidiyor diye soranlara verilecek cevap yoktur. Ancak Türkiye’nin hayra doğru gitmediği açıkça görünüyor. Seçilmişler hizmetlerini ifa etmeye sorunlarını çözmek için seçildiğiniz halk sizden umutlarını yitirmek üzeredirler. Dünya siyasileri söyler durur.

 

İYİ HİZMET VERMEYEN PARLEMENTO VE HÜKÜMETLERE KARŞI SESSİZ DURMAK HAYRA ALAMET DEĞİLDİR 

- SUSKUN TOPLUMLARDAN KORKMALIDIR YÖNETİMLER

Bu sözler büyük devlet ve siyaset adamlarına aittir.

Şimdi BAKINIZ:

Ülkede demokrasi eksikliği, kalkınma yokluğu, işsizlik, adaletsizlik, bölgeler, toplumlar ve inançlar arası adaletsizlikler olabildiğine büyüyor. Bu gün yeni anayasa yapmaya kilitlendi ülkemiz. Eğer sorunlar olmasa idi yeni anayasa neyimize Bu anayasa ile ülke yönetimi yürütülemiyor. Başkent merkezi yönetimi artık ülkeyi yönetme yükünü taşımıyor Mevcut seçilmişler mevcut nüfusu, coğrafi yapıyı; merkezi yönetim vesayeti ile götürmeye çalışıyor ise de bu yönetim modeli tıkanmıştır. Bugünkü sistem çökmüştür. Türkiye artık Ankara’dan yönetilemez.

Şimdi bakınız dedik ya: Üniversitede çantasında üç yumurta var diye eyleme hazırlandı gerekçesi ile 44 ay hapse mahkûm olmuş gençlerin yaşadığı bir dönem. Üniversite harçları kaldırılsın diye demokratik tepki koyan gençlerin zindanlara atıldığı günleri yaşıyoruz. Hakkını arayan işçiler gizli örgüt kurdular gerekçesi ile hapse atılıyor.

- AB’nin de eleştirdiği bir konu:100’lerce gazeteci dilini uzattılar diye mi bilemiyoruz örgüt suçlaması ile tutuklanmışlardır. Ana dilde savunma yapmak isteyen tutuklular ve tanıklar için bilinmeyen bir dil ibresi mahkeme tutanaklarına geçiyor günümüzde.

 

Bu ne çelişki; TRT ŞEŞ’i devlet açıyor bu gün 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Bu yayına bakanlar kurulu kararı ile başlanmıştır. T.C Adalet bakanının kararnamede imzası vardır.  Bazı hakim ve savcılarımız devletin, hükümetin kabul edip yayınını devlet eliyle yaptığı Kürtçe için hala bilinmeyen bir dil ibresi kullanarak savunmalarını engelliyor. Bu ne büyük çelişkidir.

Diğer taraftan Başbakanın demokrasi veya Kürt açılımına ihtiyaç vardır dediği zaman ülke bölünüyor diye çırpınan felaket tellalları kol geziyor. Bu gün Rantçıların, kargaşayı ve savaşı körükleyen vurguncu yalakaların, ortalığı velveleye verip isteklerini kabul ettirmeye çalışan ihanetçilerin meydanı boş görmesi; seçilmişlerimize yakışmayan davranışlarından kaynaklanmaktadır.

Ortalığı olaylara, eylemlere, sevk etmeye çalışan felaket tellallarının antidemokratik uygulamalarına seyirci kalan sindirilmiş bir toplum var günümüzde. Demokrasinin evrensel ilkelerini istemenin suç sayıldığı bir Türkiye ve bu duruma seyirci olan seçilmişlerimiz. Tutuklamanın evrensel hukuka ve Türkiye Cumhuriyeti hukukuna göre ihtiyati bir tedbir olduğu halde rast gele kullanılan bir uygulama olarak görünüyor.  Hukukun üstünlüğü ilkesinin vatandaşın gözünde zedelendiği adaletin kıyametini andıran bir ortam var günümüzde ve ülkemizde.

Geri kalmışlığın konuşulması unutulan bir TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti. Bölgeler, toplumlar, inançlar arası adaletsizliğin her geçen gün katlanarak büyüdüğü bir sistem. Milli gelirden kişi başına düşen payın korkunç boyutlarda farklı farklı uygulandığı bir vurdum duymaz anlayışın hakim olduğu günler aylar ve yıllar. Töre cinayeti diye cadde ve sokaklarda herkesin gözü önünde öldürülen sahipsiz kalan kadınlar. Son on yılda 40 bin vatandaşının trafik terörü sonucu öldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bölgeler arası ve kültür seviyeleri arası dengesizlik sonucu belli bölgelerde ÖSYM ve KPSS’de başarı elde edemediği için küskün ve kırgın olan gençler. İşsizlikten bunalan yüksek okul, lise ve ilköğretim mezunlarının isyanda olduğu dönem.

Kürt sorununun çözülmemesi sonucu öldürülen gencecik asker, polis, korucu, PKK’li sivil olarak bu ülkenin vatandaşları evlatları. Daha neler var neler. Tüm bu olumsuzluklar orta yerde dururken ALLAH AŞKINA TBMM’ne seçtiğimiz seçilmişler söyleyin bakalım sizi kim hizmetten engelliyor. Neden birbirinizle küfürleşerek gereksiz gündem oluşturuyorsunuz. Birbirinize olan hakaretlerle ve sataşmalarla esas gündemi saptırıyorsunuz. Yakışmıyor sayın seçilmişlerimiz değiştirin bu davranış ve hakaret dolu yaşamınızı.

Vatandaşın sorunlarına yönelen gündemlere dönün. Bu halk bu ülkede sizden sorunlarına çözüm bekliyor. Sizi kavga hakaret için göndermedik erdemli olun, bizlere örnek olun diye gönderdik. Sorunlarımızı çözünki bugün devletinden küskün olan milyonlar kırgın ve dargın olmasınlar, bıkmasınlar sizlerden. Hakkari’de insanların umutla beklediği sınır ticaret kapılarını açmak için zamanınızı harcayın.

 

Hakkari’den Edirne’ye, Sinop’tan Hatay’a ülkenin dört bir yanındaki sorunlara çözüm getirin bunun için varsınız. Bu halk sizden size yakışan vakur ve erdemli davranışlar bekliyor. Sorunlarımızı her gün gündeme getiren gerçek vekillerini bekliyor. Yakışmadı size Sayın vekiller, Sayın Bakanlar sayın parti liderleri ve Türkiye’yi yönetenler size yakışanı yapınız.