23 Kasım 2024
  • İstanbul19°C
  • Ankara11°C

'SİGARA KULLANIMI MİDE KANSERİNE YOL AÇABİLİR'

'Sigara kullanımı mide kanserine yol açabilir'

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sarper Işıksel, uzun süreli ve sık sigara kullanımının akciğer kanserinin yanı sıra mide kanserine sebebiyet verebildiğini söyledi.

13 Nisan 2021 Salı 02:35

Mide kanseri, Türkiye'de en sık görülen kanser türleri arasında yer alıyor. Kansere bağlı ölümlerde ise mide kanserinin ikinci sırada olduğu vurgulanırken, ölüm oranı görece yüksek bir kanser türü olarak da belirtiliyor. Sigara kullanımının da mide kanserini tetiklediğini belirten Medicana Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sarper Işıksel, uzun süreli ve sık sigara kullanımının akciğer kanserinin yanı sıra mide kanserine sebebiyet verebildiğini açıkladı. Op. Dr. Sarper Işıksel, mide kanseri dair açıklamalarda bulundu.

Mide kanserinin sebepleri
Mide kanserinin toplumda sık görülen bir kanser türü olduğunu belirtilen Op. Dr. Işıksel, ''Mide kanseri, yıllar içerisinde yavaş yavaş gelişen bir kanser. Bu kanser, midenin iç tabakasında yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlamasıyla oluşuyor. Hücrelerin kontrolsüz bir biçimde bölünmesine neden olan etkenler henüz tam olarak belirlenebilmiş değil. Ancak mide hücrelerinin genetik yapısında meydana gelen mutasyonların bu aşırı bölünmede etkili olduğu düşünülüyor'' dedi.

Mide kanserinin belirtileri

Mide kanserinin ileri evrelere kadar belirti vermeyebileceğine dikkat çeken Op. Dr. Işıksel, '' Mide kanserinin ilerleyip çevre dokulara yayılım gösterene kadar sinsi bir şekilde ilerlemesi sık karşılaştığımız bir durum. Mide kanseri hastaları çeşitli semptomlar gösterip bize başvurduğunda maalesef kanser ilerlemiş olabiliyor. Bu nedenle hastaların mide ile ilgili şikayetlerini göz ardı etmemesi, şikayetleri hafif de olsa doktora başvurup gerekli kontrolleri yaptırması gerekiyor '' şeklinde konuştu.

Op. Dr. Işıksel, mide kanserinde görülen belirtilere de dikkat çekti:
''Yutmada güçlük, yemekten sonra aşırı şişkinlik hissi, az miktarda veya küçük porsiyonlarda yemek sonrası aşırı tokluk, mide ekşimesi, hazımsızlık, bulantı, karın ağrısı, istemsiz kilo kaybı. Bu belirtilerden bir ya da birkaçını gösteren kişiler mutlaka doktora gitmeli ve gerek kanser gerek de diğer mide rahatsızlıkları açısından gerekli tetkikleri yaptırmalı''.

Mide Kanseri için risk faktörleri
Bazı faktörlerin mide kanseri açısından risk oluşturduğunun altını çizen Op. Dr. Işıksel, “Mide kanseri gelişiminde rol oynayan çok sayıda farklı durum var. Bu durumlar, kişinin genetik yapısından yaşanılan yerdeki kültürel beslenme alışkanlıklarına kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alıyor. Sigara da bunlardan birisi. Sigaranın ne kadar süredir ve ne sıklıkla kullanıldığı ile mide kanseri arasında doğru bir ilişki olduğu bilinmektedir” diye konuştu.

Op. Dr. Işıksel, mide kanseri risk faktörlerini ise şöyle açıkladı:
''Gastroözofagial reflü hastalığı, obezite, tuzlu, baharatlı yemeklerin yoğun tüketildiği diyetler, yetersiz sebze meyve tüketimi, tütsülenmiş veya ızgarada pişirilen yemeklerin yenmesi, ailede mide kanseri hikayesi olması, H. Pylori enfeksiyonu, midede uzun süreli iltihaplanma (gastrit), sigara içme, alkol kullanımı ve mide polipleri şeklinde sayabiliriz''.

Mide kanseri tanı ve tedavisi nasıl oluyor?

Mide kanseri teşhisinde endoskopi ve biyopsinin temel olduğunu ifade eden Op. Dr. Işıksel, ''Endoskopi ile sindirim sistemini ağızdan başlayarak mideye kadar değerlendirebiliyoruz. Endoskopinin bir avantajı da işlem sırasında mideden biyopsi için örnek alınabilmesi. Yani biz endoskopi yaparken mideden doku örneği alarak kanser varlığını araştırabiliyoruz. Mide kanseri teşhisi alan hastalarda kanserin hangi dokulara yayılım gösterdiğini tespit edebilmek için BT ve PET gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanabiliyoruz. Bazı hastalarda kanser yayılımını araştırmak için kapalı yani laparoskopik cerrahi yöntem kullanarak hastanın karın boşluğunu değerlendirebiliyoruz'' ifadelerini kullandı.

“Erken dönemde tanı ile tedavi kısa sürüyor”

Bu aşamada erken tanının öneminin altını çizen Op. Dr. Işıksel, ''Kanser yayılımı minimal düzeydeyken tanı koymanın bize tedavide büyük faydası oluyor. Erken dönemde yutma güçlüğü, aşırı şişkinlik gibi belirtilerle gelen hastalarda mutlaka mide kanseri açısından değerlendirme yapılması gerekiyor. Eğer kanser erken dönemde tespit edilirse daha efektif ve daha kısa süreli tedavilerle hastayı sağlığına kavuşturabiliyoruz'' açıklamasında bulundu.

Op. Dr. Işıksel, tedavi için ise ''Mide kanseri tedavisinde önceliğimiz kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılması. Eğer tümör çok küçükse kanserli dokuyu endoskopik yöntemlerle çıkarabiliyoruz. Yine tümör boyutuna bağlı olarak hastalarda midenin kısmi (subtotalgastrektomi) olarak ya da tam (total gastrektomi) çıkarılması gündeme gelebiliyor. Hastalarda kanser lenf bezlerine yayılmışsa bu lenf bezlerinin de çıkarılması gerekiyor'' dedi.

Mide kanderi tedavisinde cerrahi dışındaki tedavi seçeneklerine de değinen Op. Dr. Işıksel, ''Kemoterapi ve radyoterapi, kanser hastalarına ameliyat öncesi uygulanarak tümör boyutunun küçülmesi sağlanabiliyor. İleri evre mide kanserlerinde tümör geniş bir yayılım gösteriyorsa cerrahi işlem şansı olmayabiliyor. Bu hastalarda da kemoterapi ve radyoterapi ile kanser tedavisi yapılıyor. Tüm kanserlerde olduğu gibi mide kanserinin de hastanın genel durumuna ve kanserin evresine göre hasta bazında planlanması gerekiyor'' şeklinde konuştu.

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.