SÖZDE FENOMENLİK!
İbrahim AÇAR (eğitimci)
03 Haziran 2021 Perşembe 10:23
Fenomen, duyularla algılanan demektir. Felsefi anlamı ise somut, algılanabilir ve denenebilir demektir. Ancak bu tanımlar dışında her ne kadar doğru olmasa da toplum içinde öne çıkan, tanınan kişi olarak da açıklanabilir. Bu yazıda fenomen kavramını çok farklı bir bakış açısı ile ele almaya çalışalım. Daha çok son tanım üzerinden yürümeye gayret edelim. Yazıyı okuduktan sonra çevrenizde olan bitene odaklanmanızı öneriyorum.
Bir şeyler olmaya çalışmak, bu şeyi elde etmek için başvurulan olur olmaz tavırlar aslında kişinin zamanla itici olmasına sebep olacaktır. Söylenecek bir söz veya yapılacak bir hareket kişiyi toplum gözünde istediği ve arzuladığı kategoriye ulaştırabilir. Ancak bu söz ve hareketin yerinde, oturaklı ve anlaşılır olması gerekmektedir.
Aksi takdirde istenen sonuç alınmış olsa dahi bu durum kişinin zamanla kaybetmesine sebebiyet verecektir. Yani açık verecektir. Çünkü birazdan da değineceğim gibi bunun böyle olmadığının farkında varan değerli bireyler vardır.
Fenomen olmak ya da bulunduğun ortamda ilgiyi üzerine toplamak için insanların başvurduğu temel husus mutsuz olmak ya da en azından bu şekilde görünmektir. Bu ifadeye karşı çıktığınızı duyar gibiyim. O halde şu örneklerle durumu ispat etmeye çalışalım.
Bulunduğunuz ortamda canı sıkkın ya da ağlamaklı birinin olduğunu düşünün. Bu kişiyi teselli etmek için ortamdaki herkesin seferber olduğunu göreceksiniz. Ve bu durum kişiyi ortamın o anki en gözde insanı yapmaya yeterli olacaktır.
Olayı başka bir örnek ile pekiştirelim. Küçük bir çocuğu düşünün, bir şeylere sahip olmak ya da ortamının fenomeni haline gelmek için ağladığını ya da üzgünmüş rolü üstlendiğini fark edeceksiniz.
Ya da olayı şu şekilde açıklamaya çalışalım. Toplum içerisinde asabi görünen, hiçbir şeye kulak asmayan, söz dinlemeyen kişinin bu hareketlerle fenomen olmaya çalıştığını düşünün. Belki bunu başarabilir. Ancak bunun geçici olabileceğinin farkına varmalıdır. Çünkü bu gerçekci fenomenlik olamaz ve olmamalıdır.
Peki buna gerek var mı?Aslında cevabı öznel olmalı, yani kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kimine göre evet kimine göre hayır. Ancak büyük çoğunlukla istenen sonuç elde edildiğinde bu mutsuzluk görüntüsünün gerekliliğine ait cevap evet olacaktır.
Bu tür alışkanlıklar yakın zamanda ortamın diğer bireyleri tarafından fark edildiğinde sıradanlaşır böylece kişi bu hareket ve tavırları bırakmak zorunda kalır. Ayrıca hareket sahibi kişi önemini iyiden iyiye kaybetmiş olacaktır.
Sözde fenomenlik! Tüm dönem çalışıyor görünüp uyarıları dikkate almayan öğrencinin sınav sonrası düştüğü duruma benzer. Kişi kendisi için yeterlidir. Bu yeterlilik olumlu da olabilir olumsuz da olabilir. Kişi kendini vezir de eder rezil de eder misali.
Uygun şartlarda eğitim kişide değerli olma hissi yaratır. Bu kişinin fenomen olmaya ihtiyacı yoktur. Eğitimi sayesinde zaten fenomen olmuştur.
Sözde fenomenlik ya da kısa süreli fenomenlik tavırları sergileyen kişi bulunduğu ortamdaki kişileri etkileyebilir ancak unutulmamalıdır ki bunun gerçekçi olmadığını bilen ve anlayan başka kişilerde mevcuttur. Bu kişiler insan sarrafı olan değerli bireylerdir.100 trilyon hücresi ile fenomen olan kişilerdir.(İnsan vücudunda ortalama 100 trilyon hücre bulunur.)
İnsan sarrafı, çevreyi tanıyan, olanları ya da olabilecekleri öngörüleri ile sezebilen kişidir.
Fenomenliğin birçok çeşidi mevcuttur. Bunların bazıları için öğretim görmek vazgeçilmezken bazıları için de belirtilen bu hususu sağlamak şart değildir. Ancak tüm fenomen çeşitleri için eğitimli olmak şart olsa gerekir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV