TEFE VE TEFECİLİK

Tefe sözlükteki anlam karşılığı olarak faiz demek bilindiği gibi! Tefecilik işi bu işi meslek edinen ve kişilere para vererek borçlandırmak ve verdiği paraları belli bir vade karşılığında faiz işleterek paradan para kazanma demektir.

İslam’ın yasakladığı ve haram kıldığı işlerin başında tefecilik gelmektedir. İslamiyet’ten önce Arabistan’da tefecilik çok yaygınlaşmış ve toplumu kemirmişti. Hz. Muhammed’e İslam vahiy edildikten sonra bu çirkin ve bir o kadar kötü olan iş yasaklanmış ve dinen haram kılınmıştır.

Halen toplumumuzun birçok yerinde bu iş yine uygulanmakta ve birçok yuva dağılarak yuvalar yıkılmaktadır.

En son geçen aylarda sınır ilimiz Van’da tefecilikten ötürü bir baba ve oğlu intihar ederek hayatlarına son vermişlerdir. Alınan paraya yapılan aşırı faiz istemeler ve borçların gittikçe katmerleşmesi ve ödenecek imkânının bulunamaması bu iki insanı intihar derecesine sürüklemiş ve ne yazık ki intiharlar edilerek hayatlarına son vermişlerdir.

Tefecilik yapanlar kime nasıl para vereceklerini çok iyi hesaplamakta ve böyle kişileri toplumda bularak veya toplumda dar durumda kalmış olanlar faizle para verenlere bir şekilde ulaşarak ihtiyacı olan meblağı talep etmekte ve almaktadırlar.

Parayı veren kısacası tefeci dediklerimiz para verirken adı geçen kişilere, kimselere ve ailelerinden hiç kimseye haber vermedikleri halde gün olur paranın geri ödeme zamanı geldiğinde bu kez ailesinden kimi bulurlarsa yakınlarına hatta hısımlarına kadar durumu iletmekten bir beis görmemekte ve verdikleri paraların karşılığını istemektedirler.

Verirken ve alınırken sormaya tenezzül etmedikleri kişinin akraba, yakın ve ailesinde bu kez alacak günü geldiğinde yakalarına yapışmakta hata hatta tehditlere varan tacizlere başvurmaktan çekinmemektedirler.

Verildiğinde sorulmayan ve duyurulmayan para iş geri alınmaya geldiğinde hiçbir mevki, makam, kişi, şahıs ayırt edilmeksizin aranmakta ve paralar talep edilmektedir.

Para verenler para alanın bunu ödemeyeceğini çok iyi biliyorlar. Ama arkasındaki aile, yakınları ve akrabalarının bunu ödeyecek durumda olduklarını bilerek ve varsayarak bu çirkin emel ve işlerine başvurmaktadırlar.

Kanunlarımızda paraların alınma ve verilme yerleri bankalardır. Bunlar da kanunlarla belirlenen şartlarda ve devletin belirlediği faiz ölçüsünde kredi talebinde bulunan kişilere verdikleri meblağ ve süre kadar faizlerini uygulayarak yasal bir zeminde işlevlerini sürdürmektedirler. Vergisini ödemekte ve yasa dışı hiçbir kural uygulanmamaktadır.

Peki ya tefeciler!

Kısacası paradan para kazanmayı alışkanlık ve meslek edinenler ne yapmaktalar.

Bire on hatta bire yüze katlayarak verdikleri paralardan geri kazanım istemekte veremeyecek durumda olanları -ki çoğu kez aşırı faizden dolayı geri ödemeler yapılamamaktadır- her türlü hakaret

ve hatta kaçırma ve ailesinden birine zarar verme ve yaralamaya kadar hatta ölüme kadar olacak yöntemlere başvurmaktadırlar.

Toplumun kanayan yarası haline gelen bu kötü alışkanlığın el birliği ile toplumumuzdan kaldırılması, uzaklaştırılması ve uygulanmaması için başta kanaat önderlerine, din âlimlerine ve her kabilenin ileri gelenlerinin ortak bir karar alarak bunu tel’in etmeleri, bu işe tevessül eden aileleri dışlamaları ve bu tuzağa kimsenin düşmemesi için çabalar göstermelerini arzu etmekteyiz.

Toplumun kanayan bir yarası haline gelen bu olayların son bulması en büyük dileğimizdir.