TÜRKİYE'Yİ SİYASETÇİLER KUTUPLAŞTIRDI

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metni Feyzioğlu Bölge Baro Başkanları ile beraber çeşitli temaslarda a bulunmak üzere bugün Hakkari’ye geldi. Hakkari’ye ziyaret düzenleyen ilk Türkiye Barolar Birliği Başkanı olan Metin Feyzioğlu, Hakkari Barosu Başkanı Muhittin Güngör ve avukatlar tarafından karşılandı.

Metin Feyzioğlu burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yürekten yüreğe köprü kurulması gerektiğini belirterek, daha önce Hakkari ve Şırnak’a sözü olduğunu, seçimden önce gelemediğini fakat ilk ziyaretlerinden Hakkari’ye yapacağını ifade ederek, ”Biz neler yapabiliriz diye görmeye geldik ve birbirimizi daha iyi anlamaya ihtiyacımız var" dedi.

Ülkenin zor bir süreçten geçtiğini savunan Feyzioğlu, “Türkiye siyasetçilerin dili ile oldukça kutuplaştırıldı. Toplum adeta birbirine düşman edilmeye çalışılıyor. Bu sürecin içinde bir ışık var. Bir aydınlık var.

O aydınlık kanaatimce barolarımızdır ve Türkiye Barolar Birliğidir. Çünkü biz 79 baro ve onların çatı örgütü Türkiye Barolar Birliği aynı dili konuştuğumuzu başardığımızı ispatladık. Bazı konularda farklı düşünebiliriz.

Farklı yaklaşımlarımız olabilir. Ama hakkı ayaklarımızı bastığımız santimetrekarenin koordinatlarına göre tanımlamaktan vazgeçtiğimizde, birbirimizi anlamaya gayret ettiğimizde, eminim ki dünyayı algıladığımız pencerede genişleyecek.

Ben öğrenmeye açığım. Kavramaya açığım ve yüreğimi de açtım. İnanıyorum ki yürekten yüreğe önce bir köprü kurulmalı, ondan sonra o çok büyük dediğimiz sorunlar insanların yürekleri birbirine değdiğinde çok daha kolay çözülecektir.

Biz her şeyin ötesinde kardeşiz, dostuz, meslektaşız ve hepimizin ortak hedefi merkezine insanı yerleştirdiğimiz gerçek bir demokrasiyi kurabilmek bu ülkede. Hepimizi ortak hedefi eşit yurttaşlık sağlamaktır.

Eğer bir kişinin ansan hakkı Hakkari’de, Şırnak’ta, Van’da ihlal ediliyorsa Türkiye’nin her yerinde ihlal edilmiştir. Edirne’deki bir hak ihlaline ne tepki veriyorsak, Hakkari’de Yüksekova’da bir hak ihlaline aynı tepkiyi vermekle yükümlüyüz.

Yani haksızlık kimden gelirse gelsin o haksızlığın karşısında pozisyon kollamadan dimdik durmamız lazım. Bunun için birbirimizi anlamamız gerekiyor. Haksızlığın ne olduğunu birbirimize anlatabilmemiz gerekiyor. Biz hukukun diliyle konuştuğumuz için Türkiye’nin şuandaki kanaatimce en önemli çıkış yoluyuz, umut ışığıyız” dedi.

"FAİLİ MECHULLERLE İLGİLİ KAYGIMIZ BÜYÜKTÜR"
Faili Meçhullerle ilgili kaygılarını dile getiren Feyzuoğlu, “Faili meçhullerle ilgili zaman aşımı dolmak üzeredir. Bu konuda bölgede birebir bu sorunla uğraşan barolarımızdan yardım istiyoruz.

Tüm Türkiye’ye ve dünyaya bu faili meçhullerin zaman aşımına uğramaması için ve etkili soruşturmanın yapılması için talepçi olmaya ve işin peşini takip etmeye hazırız. Türkiye’nin neresinde bir haksızlık yapılıyorsa bu haksızlık Hakkari’yi de ilgilendirir, Bitlis’i de Van’ı da ilgilendirir.

Biz burada bu anlayışı yerleştirmeye geldik” dedi,
“Taksim’de 1 Mayıs kutlanmalıdır” diyen Feyzioğlu, “Barışçıl bir kutlamanın nerede yapılacağına siyasi iktidar veya valilik karar veremez. Silahsız, şiddetsiz ve barışçıl gösteriler istenilen yerde yapılır. 1 Mayıs’ta taksimde yapılmasına üst hukuk izin vermektedir” dedi.

"SEÇİMLERDE ÇOK FAZLA ŞAİBE ÇIKTI"
2014 yerel seçimlerine değinen Feyzioğlu, “Şaibelerin ortaya çıkması üzücüdür. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bazı illerde iddiaları red etti, bazılarında kabul etti. Burada seçimlerde şaibe olacağını ilk günden itibaren söyleyen dile getiren siyasi partilere bir görev düşüyordu. Oda ıslak imzalı tutanakları saklamak ve kendi hesaplarını yapmaktır. 

Seçim hukuku şekli bir hukuktur. Islak imzalı tutanakların saklanması ve bu tutanakların delil olarak kullanılması gerekir. Bu tutanaklar elinde ise kim ne kadar oynama yapmak istese de aksini ispatlayacak delil elinizde olur.

Madem ki Türkiye’de demokrasi tüm kural ve kurumları ile işlemiyordur diyoruz, o zaman bir değil, beş değil on kez tedbirli olmak lazımdır. Bu tedbirin gereklerini yerine getirmemeyi de açıkçası ben yurttaş olarak kabul etmiyorum.

Sandığın aşındırılmasını, sandığa güvensizlik aşılanmasını da orta ve uzun vadede sandıkla Türkiye’de iktidarlar değişmez düşüncesini yaratabileceği için sokağı işaret eden, şiddete yönelten bir yanlış yaklaşım olarak görürüm. 

Önce tedbir alsınlar bütün bu tedbir ve tutanaklara rağmen haksızlık yapılıyorsa sonuna kadar hep beraber gidelim. Bekledim getirin tutanakları dedim fakat şuan bir şey yok” şeklinde konuştu.

Yapılan açıklamaların ardından Hakkari Barosu Başkanı Muhittin Güngör tarafından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na plaket takdim edildi ve baro avukatlarıyla basına kapalı bir toplantı yaptı. Feyzioğlu yapılan toplantının ardından şehir merkezinden ayrıldı. (İHA)