ÜNİVERSİTEMİZE SAHİP ÇIKALIM!
Hakan Taş
18 Nisan 2017 Salı 11:00
Yıllarca Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine bağlı meslek yüksek okulu olarak eğitim ve öğretim verildi. Top yekun imza kampanyaları düzenleyerek ilimizde üniversite kurulsun diye sesimizi yükselttik. Derken 2008 yılında Hakkari Üniversitesi kuruldu ve resmi gazetede yayımlandı.
Oxfortlu profesör İbrahim Belenli atandı. Bu atamaya medya büyük ilgi gösterdi. Hakkari Üniversitesi ve Rektörü ana haber bültenlerinde boy gösterdi, gazete manşetlerini süsledi. Yerleşke tercihindeki kararlarından dolayı dışlanan Belenli tepki alarak buradan ayrıldı.
Yeni bir dönem, yeni bir şans kapsamında görev değişimi oldu ve bu kez bu talihsiz kurumun başına Ebubekir Ceylan atandı. Ceylan görev süresi boyunca toparlayıcı ve üretken olamadığı için vahim bir şekilde karakollara ve cezaevine düşerek, Hakkari’de istenmeyen adam ilan edilerek ayrıldı.
2017 yılına ertelenen umutlar, yeni atamalar derken 8 profesör Hakkari Üniversitesine aday oldu. İlimize kısa bir süre önce gelen, kentimizi ve halkımızı çok seven Prof.Dr. Ömer Pakiş, Cumhurbaşkanımızın onayı ile bu onurlu ve zor göreve atandı.
Dokuz yıla sığdırılan Hakkari Üniversitesi hikayesi hep kötü sonuçlar doğurdu. Saygınlığını yitirdi, halkın tepkisine yol açtı.
PAKİŞ hocayla yeni bir dönem başladı. Bünyesine güçlü bir kadro katarak kollarını sıvayan Rektör, geceli gündüzlü gözle görülür çalışmalar sergiliyor.
Referandum öncesi Eski Milletvekili A. Mütalip Özbek kendi evinde görkemli bir yemek organize etti. 300 aşiret reisi, kanaat önderi ve Hakkari protokolünün de iştirak ettiği bu oluşuma “Üniversite krizi” damga vurdu.
Hakkari kanaat önderlerinden Adil Erdoğan söz hakkı alarak gündemi sarsan bir açıklama yaptı. Erdoğan; “Sayın valim, herkes burada iken bir şey söylemek istiyorum. Hakkari Üniversitesini Kıran mahallesinde inşa etmeyin. Orası çok tehlikeli. Ben 80 yaşındayım ve Hakkariliyim.
Üniversite için karar verilen yer tehlike saçıyor. Başından beri bunu söyledik, şikayet ettik ama sonuç alamadık. Yazıktır, günahtır. Oraya masraf yapmayın. Er yada geç başımıza yıkılacak, verim alamayız” dedi. Valimiz ve Rektör yorum yapmadan HDP eski milletvekili Esat Canan devreye girdi; “Çözümü biz bulduk. Sizi bu beladan kurtarabiliriz. Gelin Hakkari Üniversitesini Yüksekova’ya taşıyalım. İstediğiniz kadar araziyi hibe etmeye hazırız”…dedi.
Bu tartışma söz düellosuna dönüştü. Hakkarililer; “ölürüz de buna izin vermeyiz” diye çıkıştılar. Demek istediğim şu, Kıran mahallesinde kampus için arazi alımı yapılmış. Alan aldı, satan sattı. Bu saatten sonra yeni bir arazi alımı söz konusu olamaz. Heyelan bölgesi olarak biliniyor ama jeolojik raporlarda sakınca gözükmüyor.
Bu ani çıkışlarımız bize zarar verebilir. Üniversitenin Yüksekova’ya kaydırılmasını istemiyorsak bayatlanmış konularda zaman harcamamalıyız. Üniversitemizi geçmişi ve yanlışlarıyla sürekli gündem yaparsak bir yere varamayız. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki denizin içinde bina dikiliyor. Kıran’da yerleşke neden olmasın? Yeni rektörümüz vicdanlı, inançlı, kararlı, üretken ve dürüst bir insan.
Hakkari’yi üniversitesine kavuşturmak için uykusuz geceler yaşıyor. Bize düşen görev de kendisine yardımcı olmaktır. Geçmişin yanlışlarını bize gelecek vaad eden hocamıza ödetmeyelim. Yakın zamanda yerleşkenin ihalesi yapılacak. Yeniden inşa edilecek. STK temsilcileri ve halk olarak inşaat alanını denetleyelim, çalışmaları yakından izleyerek manevi destek sunmalıyız.
Geçmiş geçmişte kaldı, geleceğe hep beraber umutla bakmalıyız. Pakiş hoca ve sayın valimizin katkılarıyla aydınlık dolu günler bize çok yakın. Haydi hep beraber üniversitemize sahip çıkalım…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV