22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara13°C

ÜVEY EVLATTAN KURTULALIM!

H. Aziz Hatipoğlu

18 Mayıs 2019 Cumartesi 22:33

Türkiye’de iki devlete sınırı olup ta yokluk içerisinde olan başka bir yer biliyor musunuz?

Keza Türkiye’de iki devlete sınırı olup ta işsizliğin çok yoğun olduğu bir yer duydunuz mu?

Sorularımızı sırlar ve çok daha fazla cevapları bekleriz.

Ancak Hakkâri’den bahsettiğimizi burada ikamet edenler bilecek bunun haricindeki Türkiye’nin diğer yörelerindeki insanlar bundan bihaber olarak yaşamlarına devam etmiş ve devam edeceklerdir.

Türkiye’nin en genç nüfusuna sahibiz. Ve Türkiye’de işsizlik oranının en yoğun olduğu illerin başında gelmektedir Hakkâri.

Sanayi yok, iş sahaları yok. Çıkmaz sokak durumundaki bu yörede tek geçim kapısı devlet kapısı mı olmalı?

Hayvancılık desen seksenli yılların çok gerisindeyiz sayı olarak.

Ekilebilir arazi Yüksekova ilçemiz haricinde hangi ilçe ve il merkezinde mevcuttur?

Esnaf ve ticaret dersen her tarafta mantar biter gibi biten ulusal marka mağazalar (A 101, BİM ve ŞOK Marketler zinciri) haricinde siftah yapmayan esnaflarımız mevcut.

İl merkezinde Tugay, Yüksekova’da Tümen ve diğer iki ilçemiz olan Çukurca ve Şemdinli’de de Tugay düzeyinde olan askeri birliklerdeki eratın çarşı izinleri olmadığı için bu yöreye hiçbir maddi katkıları yok. Belirli müteahhitler dışında kim ve kimler nasıl bir gelir elde etmektedir bu askeri birliklerden.

Kısacası onların da Hakkâri’nin işsizlik ve istihdam sorununa ve gelir durumuna bir katkıları yok.

Ne kalıyor geriye?

İki ülkeye (İran ve Irak) olan sınır kapıları! Yani Esendere, Üzümlü ve Alan Sınır kapıları.

Bunlardan Esendere daha geçenlerde A sınıf Gümrük Kapısı kategorisine girmesine rağmen bu kapıdan ithalat ve ihracat namına Hakkâri’nin yararlanabileceği hiçbir işlem yapılmamakta ve var ile yokluğu belli olmamaktadır.

Hakkâri Esendere Sınır Kapısından İran’a geçmek isteyen vatandaşlar çok cüzi ve çok komik bir meblağı beraberinde getirebilmekte maalesef ticaret namına bir faaliyet gösterememektedirler.  Eğer bu kapılar ticaret ve ihracat ile ithalat için açılmışsa bırakınız vatandaşlar rahat bir şekilde ve gönül huzuruyla alacağını alsın ve onu pazarlasın, satsın ve evine ekmek götürsün.

Vatandaş kapıdan her giriş ve çıkışta inanılmaz zorluklar görmekte standart olan belli ölçülerdeki mal haricinde hiçbir şey getirtememektedir.

Buradan İran’a git. Üç-beş kilo meyve sebze, bir kilo çay, üç kilo pirinç türü başka bir şey getirme.

Aynı şeyler Çukurca Üzümlü ve Şemdinli Alan kapıları içinde geçerli.

Adları var olan ama fiiliyatta vatandaşa ve yöreye hiçbir katkıları olmayan sınır kapılarından bahsediyoruz.

Ağrı Gürbulak Sınır Kapısından her türlü mal İran’a götürülüp İran’dan getirtilirken Yüksekova Esendere Sınır Kapısındaki, Çukurca Üzümlü Sınır Kapısındaki ve Şemdinli Alan Sınır Kapısındaki bu “Yasak” durumunu bir türlü çözemiyor vatandaş.

Soruyor “Üvey Evlat mıyız? Diye.

Bugün manavlardan aldığımız en basiti bir karpuz bile Hakkâri il ve ilçelerine Ağrı Gürbulak Sınır Kapısında yapılan ticaret sonucu gelmektedir.

Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı için olan bu ticaret Yüksekova Esendere Sınır Kapısı, Çukurca Üzümlü Sınır Kapısı ve Şemdinli Alan Sınır kapısı için neden yapılmamaktadır?

Biz varlık içerisinde yokluk çekiyor ve gözümüzü İş Kur gibi mevsimlik veya altı aylık bir işe göz dikmiş ve devletin verdiği bu ulufeden(!) yararlanmaya çalışıyoruz. Yani tembelliğe mahkûm ve girişimcilik ruhumuz, ticari zekâ ve çabalarımız körelmektedir.  

Zaten vatandaş işsiz!

Kriz desen kapımızı aşındırmakta!

Buna rağmen bir çözüm bulamıyor ve vatandaşlarımıza kendi ayakları üzerinde durma, kazanma ve kazandırmayı sağlayamıyoruz.

Evet, Üvey Evlattan kurtulmanın vakti gelmedi mi?

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.