22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara12°C

VE GÜNEŞİ DOĞURDU!

Hakan Taş

19 Haziran 2019 Çarşamba 12:57

15-16 yaş gurubundakiler çocuk sayılırlar. Yani dünya onların gözlerinde tozpembedir. Doğruyu ve yanlışı pek fark etmezler. Serhat Tuğan okuldan çıkarken biri veya birileri şu bildirileri dağıt dediler. 16 yaşındaydı.

Okumadan, ne olduğunu bilmeden çocukça bir edayla dağıtıverdi. Az sonra polislere yakalanarak dünyasının kararacağından habersizdi. Karakolda birkaç saat bekletilir, birkaç tokat yer çıkar diye tahmin edildi. Feci bir dayak ve işkenceden sonra çıktı ama rahat bırakılmadı.

Şemdinli’de silah sesleri gelince Serhat gözaltına alındı. Şırnak’ta çatışma çıktı Serhat’a baskın yapıldı. Diyarbakır’da olaylar meydana geldi Serhat’ı tutuklayın talimatı geldi.

Evleri de çarşı içinde yakın ve baskın için kolay olduğundan polisler onların evlerine baskın yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdi.

 Bu haksız baskı ve işkencelere dayanamadı ve evden kaçtı. Birkaç yıl sonra yakalandı ve cezaevine konuldu. Kod isim benzerliğiyle yargılandıkça yargılandı.

Tahir Canan, 32.5 yıl hapiste kalarak vicdanları sızlatma rekoru kırmıştı. Serhat Tuğan da 28 yıl mahpus yatarak ikinci rekora imza attı.

Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi  tarafından “Ülke topraklarından bir kısmını devlet hakimiyetinden ayırmaya matuf silahlı eylemde bulunmak” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Serhat’ın silahlı eyleme katıldığını idda eden tanıklar, o tarihte baskı altında ifade verdiklerini anlatmıştı.  

serhat-tugan-1-001.jpg Bakanlık tarafında yeniden yargılama yapılması  istenmiş ve dosya Yargıtay 16. Ceza  Dairesinde görülmeye başlanmıştı.

Çeşitli cezaevlerinde mahkum olarak tutulan Serhat Tuğan, Van Yüksek Güvenlik Kapalı  Cezaevinden tahliye edildi.

Van Cezaevi önü miting alanı misali yüzlerce bekleyenle doldu.

 “ Vakit geldi, hoşça kal demir kapı, kör duvar,  sağır ve dilsiz ranzalar.

Hakkınızı helal edin. Hakkımı helal edemeyeceğim sistemin inadına  siz hakkınızı helal edin.

28 yıl sizlerle büyüdüm, sizlerle ağladım, sizlerle direndim.

Anama  sözüm var güneşi doğuracam.

Özgür havayı  avucumda içeceğim.” Diyerek çıktı zindandan.  

Çıplak ayaklarıyla önce toprağı öptü.

 Darağacın dallarına bahar uğramaz.  Mahpushaneye güneş doğmaz.

Yarın ki içtimada acılarım yerimi alacak, anılarım yine canımı yakacak.

 28 yıldır Serhat’tan haber bekleyen Semiha  Ana’ya bu defa iyi haberi vermek de yine çilekeş  Rojbin kardeşimize düşüyor.

Oğlunun  hasretinden yataklara düşen ve birçok hastalık  ile kardeş olan Semiha Ana’ya Rojbin yine ağlamaklı yaklaştı.

 Alışık değildi iyi haberler aktarmaya, dili dolandı,  tıkandı. Annesi gözlerine bakarak korkuyla ne  diyeceğini bekledi. “Serhat’ı tahliye ettiler” dedi. Dizine vurmayı ve ağlamayı alışkanlık haline  getiren Semiha Ana yine aynısını yaptı. Ağladı ve  ağıt yaktı.

Yani sevinmeyi beceremedi. İki oğlu iki gözünü kör etmişti. İki oğlu dünyasını karartmıştı. Biri zamansız ve sessiz ölüme giderek, diğeri haksızlığın kurbanı olarak 28 yıl zindanda yatarak.

Hayatının en zor yolculuğunu yaptı. 85 dakika süren Ankara-Van yolu bitmiyordu. O gökyüzünden bir melek misali yolculuk yaparken beyaz bulutlar dağılıverdi. Gökyüzünün maviliği selam verdi.

Ve Hz. Yusuf’un babası Hz. Yakup’a kavuşması misali Van’da yer gök sallandı. Annesini saatlerce öptü, kokladı. Hep birlikte Hakkari’ye döndüler.

28 yıl önce bıraktığı Hakkari’de eser kalmamıştı. Ama canını acıtan anılarla yüzleşmekten kurtulamadı.  Komşular, akrabalar, duyan duymayan herkes ona koştu. Baba A.HafızTuğan, Serhat’ın tahliyesiyle ilgili evlerinde kendilerini ziyaret eden binlerce dost ve akrabaya teşekkür etti.

Serhat, şuan annesinin koynunda önce çocukluğunu, özgürlük havasında gençliğini, hayata sıfırdan başlamanın heyecanında. Serhat, ilkbahar ile birlikte geldi. Güneşi doğurdu. Dağlarla, ağaçlarla, kırlarla, toprak ve yağmurla tanışmaya geldi.

 1990’lı yılların yasalarıyla hayatları zindan olan tüm kader mahkûmlarına af çıkmalıdır. Yüzlerce yaşlı ve hasta tutuklu ve hükümlü var.  Hakkarili bir genç henüz 23 yaşında. Panzere taş atmış gerekçesiyle 120 yıl müebbette mahkum edildi. Yeni yargı paketi, değişen yasalar bu ayıpları örtmelidir.

Serhat Tuğan’ın 28 yıllık zindan yaşamını kitaplaştıracağım. 2020 yılında piyasada olacak bu kitap okuma rekoru kıracak. Adaletin adaletsizliğini, 1990 lı yılların Türkiye’sini ve sönen hayatlar bu kitapta olacak.

Serhat Tuğan, dünyaya yeniden hoş geldin…

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.