YEŞİL SAHALARIN SAHİPSİZ SULTANLARI
Murat Taş
23 Temmuz 2013 Salı 03:13
Sevgili okuyucularım bu haftaki yazı dizimizin konusu bayan futbol takımımız. Evet, son üç yıla damgasını vuran ilimizin ve bölgemizin fırtına gibi esen ancak kendilerini kaderleri ile baş başa bıraktığımız kızlarımız. İki yıldır Kadınlar 1.Ligine yükselme final müsabakalarında sahipsizlik ve imkân yokluğundan, hak ettikleri desteği yeterince alamadıklarından dolayı kaybediyorlar.
Aslında kaybeden onlar değil bizleriz. Onlar gösterdikleri başarılarıyla aslında bizlere her yıl ders veriyorlar ama biz seslerini duymamaktayız. Tüm bu duygu yoğunluğu içinde Cemile hoca, Kaleci Gülsüm ve Tahir hocayla şöyle bir dertleştik. İlk söyleşimiz Cemile TİMUR ile.
Bayan futbol takımını ne amaçla kurdunuz?
Futbolun sadece erkeklerin oyunu olmadığını biz kadınlarında bu işi başarabileceğimizi göstermek için kurduk. Türkiye’de bayan futbolu 2001 yılında canlandırıldı.Futbol köylerinde gelişim gösterdi. Bizlerde bu gelişime ayak uydurarak takımızı kurduk ve yolumuza devam ediyoruz.
En çok sıkıntı çektiğiniz konu nedir?
İlk resmi maçımızı Hatay’da oynamıştık. İlk başladığımızda çok zorlanmıştık,sahaya çıkışımızdan tutun da giydiğimiz malzemeye kadar. Tüm amatör branşlarda olduğu gibi maddi konuda en çok sıkıntı yaşamaktayız. Ayrıca ilimizin feodal yapısı nedeni ile ilk başlarda kızların futbol oynamasına karşı çıkılmasında sıkıntı yaşadık. Biz bölgede bayan futbolunda öncülük yaptık. Bizden sonra diğer illerde bayan futbol takımına ilgi artı ve takımlar kurmaya başladılar.
Takımınızın şimdi ki durumundan memnun musunuz?
Takımımız kısa sürede büyük başarılar elde etti. Şu ana kadar milli takımımıza 2 futbolcu vererek başarımız kanıtladık(Hatice ve Kader). Daha sonra kalecimiz Gülsüm U19 Kadın Milli takımına seçildi. Bundan da ayrıca mutluluk duyuyoruz.
İlimiz futbolu nasıl gelişir ve hak ettiği yerlere gelir?
En çok sıkıntıyı tüm kulüpler maddi anlamda çekmekteyiz. Öncelikle buna bir çözüm bulmamız lazım. Başarılı olmamıza rağmen yeterince destek göremiyoruz. Bunun dışında tesisleşme konusunda ciddi adımlar atmamız lazım. İlimiz spor camiası ve yöneticileri yeterince girişimde bulunmadığına inanıyorum. Eğer yöneticiler doğru işler yapsalardı şuana kadar imkânlarımız farklı olurdu.
Bu sıkıntılarınız konusunda bayan olarak nelerle karşılaştınız?
Maçlara gittiğimizde maddi sıkıntılar bir yana bazı yerlerde cinsiyet ayrımcılığı ve maalesef Kürt olmamızdan kaynaklı ırkçı söylemlere maruz kaldık. Özellikle Spor Bakanımıza Ankara’da gittiğimizde bize ‘’ Neden milletvekili seçmediniz, milletvekiliniz neden yok’’ sözleri ile azarlaması bizi çok kırmıştı. Biz sporcuyuz siyasetçi değiliz vekilleri sanki biz kız takımı seçmemişiz gibi söylem çok zorumuza gitmişti. Ancak biz yılmadık ve başarı çıtamızı her gün yükselttik. Çok şükür kızlarımızın birçoğu spor lisesine birçoğu beden eğitimi öğretmenliklerine ve milli takımlara da 4 kızımızı kazandırdık. Başarımızın kaynağı emek, güven ve inanç oldu.
Değerli okuyucularımız söyleşimizin ikinci kısmını da bugüne kadar basına hiç demeç vermeyen yılların emektarı Tahir Hocayla yaptık. Biraz kısa oldu ama ilerde inşallah kendisi ile geniş bir şekilde sohbet ederiz.
Tahir hoca efsanesi nasıl meydana geldi?
Hakkari futbol sahalarına ilk gelişim futbolcu olarak olmadı,Koyun otlatıyordum oralarda. İnsanlar sürekli top oynarken ben sürümün başında onları izlerdim. Sadece takla atar ve güreş yapardım. Hüseyin Ümit, Saboş, Sıtkı Gürbüz abileri izler top toplardık.
Futbol aşkım orada başladı. 1980 den önce ilk mahalle takımımı kurdum. A takımda ilk olarak 1980 de oynadım. Maç Başkale’deydi. 3–2 bitmişti.Nejdet ÇETİN,takımı bana emanet etti ve onlarla ilgilenmemi istedi. Ben de hem onlarla ilgilendim hem de futbol oynadım ve Tahir hoca efsanesi bu şekilde oluşmaya başladı. O yılların 1975–80 li yılların futbolcu kalitesini şuanda bile göremiyorum. İlimizin futbolcu kalitesinin en iyi olduğu dönemler o yıllardı.
Değerli okuyucular,dedim ya Tahir hocayla çok kısa bir anekdot oldu . Sohbetimize bayan futbol takımının ve U 19 Milli takım kalecisi Gülsüm ile devam ediyoruz:
Bayan futbol takımına girmen nasıl oldu?
Futbola ilk başlangıcım ilginçti,ben hep futboldan kaçıyordum. Cemile hoca ise peşimi bırakmıyordu ve en sonunda beni takımına almayı başardı.
Kaleci olmayı nasıl seçtin?
İlk başlarda kaleciliği hiç sevmiyordum. Oynamak istiyordum. Tahir hoca ise beni oynatmıyordu ısrarla kaleci olmamı istedi. Bende hep küsüyordum. Tahir hocanın ısrarına dayanamadım ve istemeye istemeye kaleci oldum. İyi ki kaleçiliğe geçmişim.
Milli takıma seçilmek nasıl bir duygu?
İlimizi Milli takımda temsil etmek elbette çok güzel bir duygu. Benim içinde ayrıca bir onur. Cemile hoca beni kaleci yapmak için çok çekti bana fiziğin ve yapın hep çok uygun diyordu. En sonunda da hakikaten iyi bir kaleci yaptılar beni ama hala eksiğim var çok çalışmam gerek.
Milli takımda ki ilk günlerin nasıl geçti?
İlk olarak İstanbul’a gittim. Pek başarılı değildim. Daha sonra Sakarya’daki maçlarda hocalar beni beğendi Ankara’da oynadığımız final maçında da çok beğendiler ve U19 Kadın Milli takımına çağrıldım. İlk milli maçıma Rusya da çıktım. İstanbul ve Ankara’da kamplar gördüm hedefim A Milli takımda forma giymek ve inşallah başaracağım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV