22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C

YILDIRIM: BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TÜRKİYE’YE GETİRECEĞİZ

Yıldırım: Başkanlık sistemini Türkiye’ye getireceğiz

Başbakan Yıldırım, “Yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye’ye getireceğiz” dedi.

02 Haziran 2016 Perşembe 13:18

Başbakan Binali Yıldırım, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Bizim siyasi rakiplerimiz zannediyor mu ki AK Parti'de kaşımıza gözümüze bakarak oy veriyorlar? Vatandaşa hizmet yapmazsan vatandaş dersini verir kaldırır kenara atar sizi.

“Anayasa, darbe anayasası”

“21-22 milyon vatandaşın önüne gidip, onlardan destek isteyen cumhurbaşkanı ‘Ben bir işe karışmam' diyebilir mi? Siyasette böyle bir şey var mı? Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur.

“Anayasa, darbe anayasasıdır. Fiili durumla Anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir. AK Parti'nin, AK Parti'ye gönül veren milyonların önündeki en önemli görev budur.

“Anayasa teklifini Meclis'e getireceğiz”

“Sorunları torunlara bırakarak bu günlere gelen parti değil AK Parti. Dağ gibi soruları dağ gibi hizmetlere dönüştüren partidir AK Parti. Yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye'ye getireceğiz.

“İstiyoruz ki bu yapılacak yeni anayasaya siyasi partilerin rakiplerimizin de bir katkısı olsun. Bu onura onlar da ortak olsun. Bir Anayasa teklifini Meclis'in gündemine getireceğiz ondan sonra karar Meclis'indir.

“Diyelim ki olmadı adres yine belli millete tekrar gideceğiz. Kararı millet verecek. Durup dururken milletin işi gücü var sürekli bize destek atacak hali yok. Tarlası var dükkanı var pazarı var işi gücü var. Bize şunu da dememesi lazım milletin ‘Biz sizi seçtik ne zırt pırt geliyorsunuz aranızda anlaşın işi halledin.' Mecbur kalmadıkça milletin önüne sorun götürmemiz lazım.

“Operasyonlar devam edecek”

“40 yılı aşkın bir süredir canımızı yakan, başımızı ağrıtan büyük bir bela ile karşı karşıyayız. Bu terör işi milli bir iş değil Türkiye'yi bölmeye çalışan bir profesyonel örgüt. Bunların Kürtler diye bir sorunu yok.

“Kürt vatandaşlarımızın Türk vatandaşlarımızın 78 milyon vatandaşımızın PKK terör örgütü gibi bir sorunu var. Bu sorunu Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız, bu beladan milletimizi kurtacağız.

“Bu terör grupları silahlarını gömerek, üzerine beton atarak, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, bu ülkeyi terk edinceye kadar bu mücadele, bu operasyonlar kararlılıkla devam edecek.

Soykırım oylaması

“Almanya'da bugün bir oylama yapılacak. Neymiş 1915 olaylarından bizi sorumlu tutmaya çalışıyorlar akılları sıra. Bu ilk değil belki son da olmayacak. Bazen dost diye bildiğimiz ülkeler iç siyasette çaresizliğe düşünce ‘acaba dikkati nereye çekelim' diye böyle parlak fikirlerle geliyorlar, bu da onlardan biri.

” Sayın Merkel bana tebrik telefonu ettiğinde kendisine dedim ki ‘Almanya, Türkiye'nin sağlam bir müttefiği. Almanya'nın böyle akıl dışı bir işe vesile olmamasını temenni ediyoruz.' Bana dediği şudur ‘Elimden geleni yapacağım.' Ama burası demokrasi burada parlamento. Klasik laf. Ben de dedim ki size rağmen orada bir şey olmaz. Bugün göreceğiz gerçek bir dostluk testinden geçiyor Almanya.

“Bu, aslında bizim sorunumuz da değil, Almanya'nın da sorunu. Bizim vatandaşımız, Türk kökenli 3,5 milyon seçmeni var. Alman ekonomisine 40 milyar avro katkı sağlayan, 400 bin iş yeri sahibi olan, milyonlarca insana aş, ekmek sağlayan bu kadar büyük bir topluluğu hayal kırıklığına uğratmaya Alman dostlarımızın hakkı yok diye düşünüyorum. Eğer eski defterleri karıştırırsak en son sıra Türkiye'ye gelir.

“Hocam aramızda bir mevzu mu var?”

“İsveç'te okurken bir İngiliz profesör vardı Alberto. Değişik memleketlerden talebeler var. Sınıfa giriyoruz adamcağız siyahi kardeşlerimize falan iltifat ediyor bizim yüzümüze bakmıyor. Bir böyle iki böyle canım sıkıldı dedim ‘Sen beni tanıyor musun hocam daha önceden aramızda bir mevzu mu var?' Şaşırdı.

“Dedi ki ‘Niye öyle düşünüyorsun?' Biz gelince böyle yüzünü çeviriyorsun dedim. Onlar girince yarı beline kadar eğiliyor ‘Yes sir' diyor sen hiç iplemiyorsun. ‘Ama ben biliyorum niye böyle yapıyorsun' dedi. Neymiş dedim. Dedi ki dünyada esaret altına girmeyen 2 ulus vardır. Birisi İngilizler birisi de Türkler dedi. Hocam eksik biliyorsun dedim. Dünyada esaret altına girmeyen kimseyi de esareti altına almayan tek ulus var o da Türkler dedim.”

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.