YÜSEKOVA NEHİR SAZLIĞI ELDEN GİDİYOR
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Kent Konseyi, yüzlerce havyan türünün yaşadığı Nehil sazlığının korunması ve alınacak önlemlerle ilgili Dağlıca yolu Vezirli köprüsü üzerinde bir basın açıklaması düzenledi.
25 Eylül 2010 Cumartesi 21:31
HAKKARİ (İHA) - Yapılan basın açıklamasına, Yüksekova Belediye Başkanlığı, Esendere Belde Belediye Başkanlığı, Barış ve Demokrasi Partisi, Gever Kültür ve Dayanışma Derneği, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası, Keçi ve Koyun Yetiştiricileri Birliği, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, KESK Şubeler Platformu, Kürdi-Der Yüksekova Şubesi, Cilo Doğa Derneği, Yüksekova Ziraat Odası, Yüksekova Yerel Medyası, Yüksekova Kent Meclisi, Yüksekova Güncel Haber ve Egeliler Derneği yetkilileri katıldılar.
Hazırlanan basın metnini okuyan Yüksekova Kent Konseyi Başkanı Muhyettin Önal, 1985 yılına kadar ekilir alanlarla çevrili ve dünyanın sayılı platolarının arasında yükselen Nehil sazlığının, bu günlerde çöplük ve kurak bir alana dönüştüğünü, sazlık için gereken duyarlılığın asla sağlanamadığını belirtti. Önal "Bugün ekosistemin korunması için bütün duyarlı çevreler ve ileri medeniyetler bu gibi bir alanın muhafazası için seferber olabilirlerdi.
Ancak bizler, bölgede yaşayan insanlar olarak böylesi bir doğa mirasına sahip çıkma noktasında kendi sorumluluğumuzu oluşturmakta eksik kaldık. Gerek siyasi aktörlerin ve gerekse bölgede yaşanan savaştan dolayı güvenlik birimlerinin çevre felaketlerine karşın durumları ortadayken bir duyarlılık sağlanması konusunu bir öz eleştiri olarak kabul etmek gerekir. Yaklaşık 45 kilometre uzunluğunda ve 15 kilometre genişliğindeki ovanın güneyine sığınan Nehil sazlığının ve içindeki ovanın bilimsel literatürde 2 milyon yılda oluştuğu sav edilir.
Yüksekova'nın ortasından akan Nehil nehrinin çevresi insan boyundan daha yüksek olan saz ve kamışlarla kaplı iken, bugün bunu görmek mümkün değildir. Ayrıca burada bol miktarda bozulmamış orkideler yetişirken şimdi bir tek tanesine rastlayamazsınız. Lotus çiçeği ve Nilüfer çiçeğinin yaz boyunca sazlık sularında görünmesi şimdi hayalden bir durum oldu" dedi.
Ekolojik karakterleri bozulmuş Nehil sazlığının Uluslararası Ramsar Sözleşmesi'nde korunması garanti altına alınmış olmasına karşın bugün dahi rehabilitasyonu öngörülmemiş olmasının, oluşan çevre felaketine kapalı kalmanın bir insanlık suçu niteliğinde olduğunu belirten Muhyettin Öner, açıklamasın bir bölümünde şu hususları belirtti:
"Üniversitelerin, duyarlı çevre örgütlerinin bütün çabalarına cevap olunmaması, sulak alanların korunmasına dair yönetmeliği de hiçe saymaktadır. Giderek büyümekte olan çevre felaketine çekirge türemesi eşlik ederken, su debisinin düşmesi de örnek verilmelidir. Buna mukabil alüvyon platosu olan ovanın imar alanına direk maruz kalması anlatılır ve anlaşılır bir durum değildir. Geleceğimize böylesi bir fütursuzluğun uygulanması kabul edilir bir durum değildir. Bu suretle Nehil sazlığının doğal mecrasına kavuşması için yerel idarenin bir an önce harekete geçmesi, sazlığın rehabilitasyonun oluşturulması için azami çaba ve pratiğin sergilenmesini istemekteyiz.
Bu konuda ilgili kurumların duyarsızlığını Çevre ve Orman Bakanlığının nezdinde halkımızın ve basının vicdanın da mahküm ediyoruz. Sulak alanların korunması yönetmeliğine aykırı hareket edenler hakkında 2872 Sayılı Kanun gereği hüküm uygulaması gerekmektedir."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV