2004 yılında Mayın Yasağı Sözleşmesi'ne taraf devlet olarak katılan Türkiye, 2014'e kadar topraklarındaki tüm mayınları temizleme yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini belirterek sürenin 8 yıl uzatılmasını talep etti. Bu gelişme üzerine Mayınsız Bir Türkiye Girişimi, İstanbul Tabip Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Sakatlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der, Sosyal Demokrasi Vakfı, Uluslararası Af Örgütü ve Greenpeace Akdeniz hazırladıkları raporu Başbakanlık Ofisi'ne sunmadan önce Taksim Hill Otel'de düzenledikleri basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.
'TEMİZLEME KONUSUNDA TÜRKİYE ÇOK GERİDE'
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi'nden Müteber Öğreten'in verdiği bilgilere göre Türkiye sınırları içerisinde 3,174 bölgede 1.003.943 adet may begin_of_the_skype_highlighting s003.943 adet may ÜCRETSİZ end_of_the_skype_highlightingın bulunmakta. 1998 yılından bu yana, sınır bölgelerinde bulunan 26.121 mayın imha edildi. Mayınlar sebebiyle 2004-2012 yılları arasında toplam 1366 asker ve sivil yaşamını yitirirken 734 kişi de yaralandı.
Türkiye'nin, Mart 2004 tarihinden bu yana mayınlı olan büyük ölçekteki arazinin temizlenmesi konusunda çok küçük bir ilerleme kaydettiğini ifade eden Öğreten, "İnceleme ve temizleme ile ilgili olarak, başlangıçta tahmin edilen toplam kirlenen toprak büyüklüğü olan 215km2 içinde, şu zamana kadar sadece 1.15km2'lik alan temizlenebilmiştir. Özellik kaygı uyandıran bir konu, 'sınır bölgeleri dışında kalan alanların' mayından temizlenmesine ilişkin bir ilerleme kaydedilmemiş olmasıdır" dedi.
'DERHAL TEMİZLEMEYE BAŞLANMALI'
Öğreten, uzatma talebindeki temizleme için 8 yıllık süre istendiğini ve bu sürenin ihale sürecindeki gecikmelere ve arazideki temizleme çalışmalarına göre yeniden düzenlenebileceğini ifade ederek uzatma talebine ilişkin, "Uzatma talebi Suriye'deki çatışmaların, temizleme işleminin başlamasının ertelenmesi riskini doğurduğunu hali hazırda söylemektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Öğreten önerilerini ise şöyle sıraladı: "Türkiye, mayın temizliği için 2015 yılına kadar beklememelidir. Öncelikle yerel nüfus üzerinde en büyük etkide bulunulan alanların temizlenmesi ve temizlemeye bu yerlerden başlanması, mayın olduğundan şüphe edilen alanların temizlenme planlarının netleşmesi gerekmektedir."