Ülke olarak model aldığımız muasır medeniyetlere ulaşmış ülkelere göre huzur, refah, kalkınma, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri konularında hep yetersiz ve geri kaldık.
Ülkemizde yıllardır süre gelen kalkınma ve refah yokluğu, işsizlik, adaletsizlik, bölgeler, toplumlar, inançlar arası adaletsizlikler ve demokrasi eksikliği ülkemizi bu günlere getirmiştir. En son ülkemizin ana akım medyasının suskun kaldı lakin dünya basınında büyük bir yankı bulan gezi parkı olayları bunların en büyük sonuçlarından biridir.
Ülke olarak Ortadoğu’da model olmak isterken, komşu olduğumuz ülkelere huzur, refah, kalkınma, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri konularında çağrışımlarda bulunurken birde dönüp kendi ülkemizin gündeminden hiç düşmeyen bir ili olan Hakkari’ye göz atalım.
Hakkari geçmişten bu güne büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan jeopolitik konumu itibari ile her zaman gündem de olan, güzel yaşamaya ve kalkınmaya müsait bir bölgedir.
Hakkari hemen hemen her alanda üretime ve kalkınmaya müsait bir ildir. Geçmişte eğitime, üretime ve bayana olan önem konusunda bölgede model olabilecek bir il konumunda idi. Bunu pekiştiren ve her zaman babam(Abdurrahman KESKİN)’dan zevkle dinlediğim şu tarihi söyleşiyi sizlerle de paylaşmak istedim;
Osmanlı Sultanı tarafından Hakkari beyi Zeynel Beye Bosnalı bir hatun verilmişti.Hatun oldukça eğitimli, bilgili bir bayandı. Hakkari beyi önemli tarihi bir sohbetinde hatunu ile şöyle bir söyleşide bulunur.
SÖYLEYİŞİN KÜRTÇESİ:
-Zeynel bey: dé beje xatün haviné çı xeşe
-Xatün: Miremin haviné; PAZ- REZ- EZ
-Zeynel bey: Carek di dı beje Xatün be zıvıstané çı xeşe
-Xatün: Miremin zıvıstane; AGIR- DÜ, XONDIN DISA EZ
SÖYLEYİŞİN TÜRKÇESİ:
-Zeynel bey: Hatun yazın ne güzeldir. Diye sorar
-Hatun: Beyim yazın hayvancılık, yayla bağ-bahçe ve ben
-Zeynel bey: Peki hatun kışın ne güzeldir der
-Hatun: Kışın soğuğun, karın, buzun, karşısında yakacak –okumak ve yine ben.
Hayvancılık, tarım, ziraat ile üretime verilen önemi, okuma ile de eğitime verilen önemi, toplum ve insan yaşamında bayana verilen önemi aslında bundan 500 yıl önce belirlemektedir. Hakkari üretimde o tarihlerde büyük ihracatlarda yapmıştı;“Dışarıya 300 yıl önce Hakkari İran Şahının sarayına, Osmanlı sarayına Şemdinli balı ve tütünü ulaştırabiliyordu.
Fransız ve İngiliz tüccarları Şemdinli’de Seyit Taha Hazretlerinin evini ziyaret ederek Şemdinli tütünü ve balının İran’a satılmaması için bağlantılar kurarak Basra Körfezinden deniz yolu ile Avrupa’ya götürüyorlardı Şemdinli balını ve tütününü. Çukurca’nın TİYAR ve KAZAN vadisinde yetiştirilen ipek ipliği Bursa fabrikalarında işletiliyordu 300 ila 500 yıl önce.
Yazar Muzaffer Erdost’un Şemdinli postası kitabında belirtildiği üzere Hakkari’nin üzümcü köyünde imal edilen simli kurşunun hammaddesi 2000 katır yükü ile Trabzon’a oradan da deniz yolu ile İstanbul ve Avrupa’ya sevk ediliyordu.
Üretim ile ilgili bir çok dallar ve konular vardır Hakkari’de. Görülüyor ki 300-500 yıl önce bölge tam bir üretim deposu idi.” (*) O dönemin üniversiteleri veya fakülteleri yerine geçen 3 tane medreseye de sahipti
1- KIRMIZI KÜMBET MEDRESESİ
2- ZEYNEL BEY MEDRESESİ
3-HALEN AYAKTA KALAN MEYDAN MEDRESESİ
300-500 yıl önce bölge aynı zamanda ilim ve irfan yurdu idi.
Dünya’da eşit hak ve özgürlüklerinin simgesi olan bayana önemin toplum ve insan yaşamında aslında en güzel bir örneği daha ise Türkiye de ilk bayan encümeninin(Fidan SELÇUK) Hakkari’den seçilmesi Hakkari’nin bölgede önemli ilklere adım atan bir il konumunda olduğunun en büyük örneklerinden biridir.
Bir de bugün itibari ile baktığımızda;
Türkiye’de “En”lere sahip illerin başında Hakkari geliyor.
- Türkiye’de en geri kalmış il Hakkari.
- Köy boşaltmalarının en çok yaşanılan illerden biri Hakkari.
- Eğitim - Öğretimde en başarısız il Hakkari.
- Doğal kaynaklar bakımından en zengin fakat hepsinden mahrum olan il Hakkari.
- İller bazında kişi başına düşen milli gelirin en az olan illerden biri Hakkari.
-Yıllardır süre gelen çözümsüzlüğün en çok etkilediği il Hakkari.
- Yaşanılan olaylardan dolayı hayvancılık,tarım ve üretimi en az seviyeye gelen il Hakkari.
- Seksenli yılların baskısına, doksanlı yılların adaletsizliklerine ve milenyum yıllarının geri bırakılmışlığına en çok maruz kalan il Hakkari.
Buradan tüm atanmış ve seçilmişlere seslenmek istiyoruz. Gelin Hakkari’mize bölgede geçmişte olduğu gibi bu günde model olabilecek imkanları sunalım,sağlayalım
Türkiye’de kalkınma, refah ve huzur Hakkari’den geçer Hakkari’yi yönetenlere de sesleniyoruz. 2013’ü kalkınma huzur ve refah yılı yapınız. Rahmetli baba’mın (Abdurrahman KESKİN) son demeci olan ve Hakkari için yapılması önem arz eden şu projeleri bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim;
2013’te Hakkari’ye yenilikler, getirelim.
1- Sınır Ticaretini işletiniz veya Çukurca ve Derecik’te sunni serbest bölgeler oluşturunuz. Rahmetli Özal dönemi gibi
2- Yüksekova Havaalanını tamamlayınız.
3- Üniversitenin Fakültelerini 2013’e hazırlayınız. Dağın eteği heyelanlı yerdeki kampus inşaatından vazgeçiniz. Merzan veya Otluca’da Fakülteler kurdurunuz.
4- 20 yıldır çalışmaları sürdürülen Yüksekova -Dilimli barajını tamamlayınız ZAP havzası barajlarını başlatınız.
5- Van- Hakkari Berçelan alternatif yolunu Hakkari- Durankaya- Geçitli- Aksu ve Van’ın Yalınca hattından geçiriniz. Etüdü de hazırdır.
6- Çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile ilk bakışta tanınan Tarım müdürümüzün çalışmaları ile Tarım, meyvecilik, ekin alanları ve hayvancılık alanlarında Tesis, Teşvik ve iyileştirmeler yaptırınız.
7- Okullarımızda sahte, yapmacık dinci anlayışlarına göre değil kıdem, deneyim, bilim, birikim esas alınarak yönetim kadrolarına atama yapınız. Okulların öğretmen boşlukları doldurunuz.
8- Kış sporları, Dağ Turizmi, Yayla Turizmi, yatırım ve de tesislerini kurunuz.
Avrupa’nın Alpleri ile yarışan Berçelan-İkiyaka-Sad ve Cİlo’daki dünya cennetlerini gezmeye turizme açınız bu bölgelere önce yol sonrada teleferik kurdurunuz.
Yukarıda belirttiğimiz gibi ülkenin huzuru Hakkari’den geçer. Hakkari’yi terör, anarşi, eylem olayları bahanelerine terk etmenin anlamı yoktur.
Geliştirin Hakkari’yi, kalkındırın bölgeyi, zenginleştirin insanları, kurtarın işsizleri. Unutmayınız ki devlet ve özel sektörde çalışanlar: göreviniz bölgedeki insanlara hizmet etmektir. Onun için maaş alıyorsunuz. Devleti kullanarak gayri meşru yollardan köşe dönmek için değil.
(*) Muzaffer ERDOST semdinli röportajı kitabı