''Allah’ın bildiği kuldan saklanmaz'' diyerek açıktan oruç yiyenler oluyor. Ve bunun günah olmadığı söyleniyor. Bu doğru mudur?
CEVAP; Bir mazereti olmaksızın Ramazan orucunu tutmamak günahtır. Bunda hiçbir tereddüt yoktur. Günahı, açık da, gizli de işlemek caiz olmaz. Fakat nefsine, şeytana uyarak günah işleyen, günahını gizlemelidir!
Günahı gizlemek birkaç yönden faydalıdır: Peygamber efendimiz de sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki: ''İnsan günahını dünyada gizlerse, Allahü teâlâ da, kıyamette, bu günahı kullarından saklar.'' [Müslim] Allahü teâlâ açıktan, çekinmeden günah işleyenlere daha çok buğzeder.
Fakat üzülerek günahını gizleyenleri, gizlediği için affedebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: ''Bir günaha düşen, günahını gizlesin! Allahü teâlânın örtüsünü onun üzerinde bulundursun!'' [Müslim] Kişi günah işlerken utanmalıdır! Adeta günahını çevreye tanıtmak ayrı bir vebaldir. Başkasını kendi hakkında konuşturmamak, gıybetini ettirmemek için günahı gizlemelidir!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: ''Haya tamamıyla hayırdır.'' [Buhari] ''Haya imandandır.'' [Buhari] ''Hayasızın dini olmaz ve hayasız kişi Cennete giremez.'' [Deylemi]
ŞAFİİDE ORUÇ İÇİN NİYET :Şafii mezhebinde oruç için NİYET getirmiş olmak FARZDIR.
Dolayısıyla şafii kimse niyet getirmezse orucu sahih olmaz. Niyetin de bazı şartları vardır yani niyet ancak şu hallerde geçerli bir niyettir. 1)Niyet kalp ile yapılmalıdır. Dil ile söylemek sünnettir. 2)Tayin yani Ramazan orucu veya nezir orucu gibi hangi orucun tutulduğunun belirtilmesi gerekir.
3)Niyeti geceden yapmak(Genel olarak yatsı namazının ardından niyet getirilmekle beraber fecirden önceki bir zamana kadar da getirilebir. Hemen belirtelim ki kişi sahura kalkmışsa ama niyet getirmeyi unutmuşsa bu durumda oruç niyet vardır çünkü kişinin sahura oruç için kalkması kalben oruca niyet ettiğini gösterir.
4)Niyet kesin olmalıdır yani herhangi bir şarta bağlanmamalıdır..
Hangi haller de oruç bozulur ? Şafii mezhebine göre orucu bozan haller şunlardır: 1.Bilerek yani kasten bir şey yemek veya içmek.
2.Bilerek burun, boğaz ,boğaz,mideye ,beyne veya ön-arka gibi bir menfezden ya da açılmış bir yaraya herhangi bir şey koymak(yenmeyen bir çaık taşı dahi bilerek vücuda alında oruç bozulur)
3.Bilerek ve isteyerek kusmak
4.Bilerek cinsel ilişkide bulunmak
5.Mastürbasyon yaparak(elle menisini boşaltarak ) veya eşini okşayarak ya da arada bir örtü olmaksızın ona sarılarak istekle meninin gelmesi
6.Hayız veya nifas dönemine girmek
7.Bir anlık dahi olsa delirmek
8.Bütün gün baygın olmak
9.Kan olmazsa da çocuk düşürmek ya da doğum yapmak
10.Sahur vakti bittiği halde bitmediğini zannederek yemek-içmek veya akşam iftar vakti gelmeden geldiğini zannederek yemek-içmek orucu bozar
11.İslam dininden çıkmak
SORU: Tırnak kesmek, saç veya sakal kesmek orucu bozar mı?
CEVAP: Orucu bozan haller bellidir ve bu haller arasında olmayan hususlar orucu bozmaz. Dolayısıyla saç, sakal ve tırnak kesmek orucu bozmaz..
Diş çekmek orucu bozar mı?
Diş çekimi orucu bozmaz. Ancak dişin çıktığı yerden akan kan; tadı ağzın her tarafına dağılacak kadar çok olur, ya da karıştığı tükürüğün yarısından çok olur ve yutulursa orucu bozar, kaza gerekir.(67 Bilmen 289 (md.106))
Diş dolgusu konusu da vücudun herhangi bir yerindeki yarayâ ilâç koyma gibidir; Dolgu maddeleri sıvı olmayıp, dimağa ve karın boşluğuna ulaşamadıkları için orucu bozmazlar. Ancak kanala zerkedilen ilâç, ya da dolgu maddesi, sıvı olur ve beyne ulaşırsa, Imâm Ebû Hanîfe'ye göre oruç bozulur, diğer imamlara göre yine bozulmaz. Diş çekimi için uygulanan ve halk arasında morfin diye bilinen uyuşturucu (anestezik) etkili iğne de vücudun herhangi bir yerine yapılan iğne gibidir.
Oruç tutmaya gücü yeten kuvvetli kişi unutarak yemek yiyorsa yemeyi terk etmesi için ona oruçlu olduğunu hatırlatmak vacibtir. Hatırlatmamak ise mekruhtur. Fakat güçsüz ve zayıf kimse eğer unutarak yemek yerse ona acıyarak orucu hatırlatmamak en iyisidir. Ona müdahale etmemek gerekir. Mesela yaşlı bir kimse veya çocuk olan kişi unutarak oruçlu iken birşey yese veya içse ona müdahale etmemek daha güzeldir.
Sûfî Mümîn el Abbasî el Kurdî