• BIST 9549.89
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 13 °C

Sahte kimlikle yapılan satıştan noter sorumlu!

Sahte kimlikle yapılan satıştan noter sorumlu!
Tam 10 senedir süren davaya son noktayı koyan Yargıtay 3. Hukuk Dâiresi, sahte kimlikle araç satılmasında noteri kusurlu buldu. Emsâl kararla birlikte sahte kimlikle yapılan satışlarda zararı noter ödeyecek.

Özel sektörde çalışan bir vatandaş, yıllarca maaşından artırdığı birikimle araç almak istedi. 30 Aralık 2010 günü kendisini R.O. olarak tanıtan kişinin otomobili için 17 bin 500 liraya anlaşarak Noter'den aracı satın aldı.

Bir süre sonra, Trafik Denetleme Şubesi ekiplerince yapılan yol denetiminde durdurulan aracın çalıntı olduğu ortaya çıkınca hayatının şokunu yaşayan vatandaş mahkemenin yolunu tuttu.

Aracın emniyet tarafından bağlanarak elinden alındığını, sahte kimlik düzenlenmek suretiyle aracın kendisine satıldığını, bu hususta savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını; sahte nüfus cüzdanı ile işlem yapan davalı noterin kusurlu olduğunu öne sürdü.

Davacı, noterin gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, kendisinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, araç satış bedeli olarak ödenen 17 bin 500 liranın araç satış tarihi olan 30/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti.

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde savunma yapan dâvâlı noter ise, satıcının ibrâz ettiği nüfus cüzdanındaki bilgilerin, bilgisayar sistemi üzerinden nüfus kayıtları ile karşılaştırıldığını, ibrâz edilen nüfus cüzdanının sahte olduğunun çıplak gözle fark edilemediğini öne sürdü.

Mor ışıkta yapılan güvenlik kontrolünde de şüpheli bir durumun olmadığının görüldüğünü, sahte kimliğin iğfâl kabiliyetinin bulunduğunu, üçüncü kişinin ağır kusuru ile illliyet bağının kesildiğini, kendisine kusur atfedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istedi.

Mahkeme, satış sırasında kullanılan nüfus cüzdanı aslının temin edilemediği, fotokopi belge üzerinde de iğfal kabiliyeti yönünden bilirkişi incelemesi yapılamayacağı, bu sebeple davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle, dâvânın reddine karar verdi. Dâvâcının temyiz ettiği karar Yargıtay 3. Hukuk Dâiresi'nce 2014 senesinde bozuldu.

Yeniden yapılan yargılamada, mahkeme, sahte belge ile sistemde bulunan bilgilerin birebir örtüştüğü, dâvâlı noterin dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiği gerekçesiyle, reddine karar verdi. Kararı davacı mağdur yine temyiz etti. Yargıtay 3. Hukuk Dâiresi emsâl nitelikte bir karara imza attı.

Kararda, noterlerin yaptığı işlemler bakımından söz konusu işlemin gereği gibi yani, özen yükümlülüğüne uygun şekilde yerine getirmiş olsaydı, zarar oluşmayacaktı denilebiliyorsa noterin sorumlu olacağı hatırlatıldı.

Kararda şu ifadelere yer verildi: "Zira, noter işlemi yaparken gözle görülebilecek bir sahteliğe rağmen işlemi devam ettirmişse ve bu işlemden bir zarar doğmuşsa noter doğal olarak sorumlu olacaktır.

Somut olayda, dâvâ dışı üçüncü kişinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte kimlik düzenlendiği, bahse konu sahte kimlik esas alınarak, dâvâya konu araç satışının gerçekleştirildiği ortadadır. Noter işlemi sırasında kullanılan sahte nüfus cüzdan suretinin aslı temin edilemediğinden, sahte nüfus cüzdanının iğfâl kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılamadığı anlaşılmaktadır.

Dâvâlı noterin sorumluluğu, Noterlik Kanununun 162. maddesine dayalı kusursuz sorumluluk olup, oluşan zarar ile dâvâlı noter işlemi arasında uygun illiyet bağının kurulduğunun kabulü gerekir. Dâvâlı noterin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet (sebep) bağının kesildiğini ispat külfeti ise, davalı notere düşmektedir.

Hâl böyle olunca, mahkemece; aslı temin edilemeyen, bu nedenle iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilemeyen sahte nüfus cüzdanına istinaden, söz konusu araç satış işleminin yapıldığı, davalı noterin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu,

illiyet bağının kesildiğinin davalı noter tarafından ispat edilemediği, bozma sonrası ıslahın söz konusu olamayacağı dikkate alınarak, dâvânın 17 bin 500 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Hükmün dâvâcı yararına bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir." İHA

Bu haber toplam 1815 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Tatvan’da “Gökkuşağı” güzelliği21 Kasım 2024 Perşembe 12:30
  • AYM korucular için yapılan başvuruyu haklı buldu21 Kasım 2024 Perşembe 10:48
  • Vali Çelik, akşam saatlerinde vatandaşı dinledi20 Kasım 2024 Çarşamba 20:12
  • Van'daki yüksek kesimleri karla kaplandı20 Kasım 2024 Çarşamba 16:03
  • Sevimli sincap ilgi odağı oldu20 Kasım 2024 Çarşamba 15:57
  • AK Parti'nin gençlik kolları başkanı Özdemir oldu20 Kasım 2024 Çarşamba 13:36
  • Başkan Dinç'ten iş insanı Özel'e ziyaret20 Kasım 2024 Çarşamba 11:14
  • Hakkari etrafını saran dağlar beyaza büründü20 Kasım 2024 Çarşamba 09:42
  • Faraşin Yaylasına yılın ilk karı düştü20 Kasım 2024 Çarşamba 09:15
  • Bando takımı Hakkari'de konser verdi20 Kasım 2024 Çarşamba 08:23
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Hakkari Haber TV | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel :
    FEYZULLAH TAŞ- 0.(505) 440 39 66
    SAVAŞ TAŞ - 0.(545) 864 4868
    YUSUF TAŞ- 0.(544) 346 1740 | Haber Scripti: CM Bilişim