Değerli okurlarım geçen hafta büyük başkan Salih SELEK ile yaptığımız söyleşimizin ikinci bölümü ile bu hafta ki yazımıza devem ediyoruz. Salih bey’in Beşiktaş’a transferi ve başkanlık serüvenini sizlerle paylaşacaz. Keyif almanız umuduyla.
Salih abi Beşiktaş’a transferinizden bahseder misiniz, nasıl bir serüvendi?
1974 yılında hocamız Hayri İRDEL beni İstanbul'a çağırdı Beşiktaş’ta futbol oynamak için. İstanbul da yirmi gün kaldım, Beşiktaş A takımıyla antrenman yaptım. O zaman Sanlı SARIALİOĞLU kaptandı, bana hemşerim diye hitap ediyordu. Bende hocam Hayri İrdele sordum "Kaptan bana hemşerim diye hitap ediyor, Hakkârili mi?". Sanlı SARIALİOĞLU Hakkâri’de liseyi okumuş o tarihlerde babası Hakkâri valiliği yapmış.
Beşiktaş hocası benim kondüksüyonum, top tekniğimin mükemmel olduğunu ve on bire hazır olduğumu ama amatör spor kulübünden geldiğim için kırk bin seyirci kapasiteli İnönü Stadyumunda heyecan ve stresin olabileceğini, bu sebeple bu stadyumda oynanacak her maçın son beş dakikasında beni oynatacağını ve bu sayede seyirci stresini üstümden atabileceğimi söyledi. Hocam Hayri İRDEL Beşiktaş hocasına, bu sezon Salih’i Beşiktaş’ta oynatırız, seneye Avrupa takımlarına göndereceğim diyordu. Fakat ben İstanbul’da geçen bu yirmi günlük süre içinde memleketimi ve futbolcu arkadaşlarımı çok özlemiştim. Bu özlemle, tüm bu şöhreti, imkânları, futbolcu olmayı geri teperek bir akşam otobüse binip memleketime geri döndüm.
1968
Beşiktaş gibi bir takıma seçilip ve üstelik A takıma alınmanıza rağmen ansızın geri döndünüz, pişman oldunuz mu hiç?
Yaşamın bana sunduğu bu fırsatı tepmiştim. O tarihlerde Hakkâri kapalı bir kutu… Ülkemizin diğer illerine, dünyaya hiç açılmamıştık. Bu sebeple başka illere ayak uyduramıyordum, İstanbul’a alışamamıştım ve yine bu yüzden hayatımın en büyük fırsatını elimin tersi ile maalesef geri itmiştim.
1970
İstanbul’dan döndükten sonra spor yaşantınızı nasıl sürdürdünüz?
İstanbul’dan döndükten sonra sadece futbola değil Hakkâri’de imkân bulduğum hemen her sporla ilgileniyordum. Voleybol, masa tenisi, kayak… Hepsinde oldukça aktiftim.
Kayak dalında çeşitli Türkiye şampiyonlarına Doğu gurubu olarak katıldım. En son Erzurum palan dökende yapılan Doğu grubu slalom (alp disiplini) kayak yarışmasında dördüncü olmuştum. Kayak federasyonunca açılan “Kayak Hocalık” kurslarına katıldım, kayak hocası oldum. Hakkâri’de arkadaşım Necdet ÇETİN’LE düzenlediğimiz kayak kurslarının neticesini almıştık; Türkiye kayak milli takımına Hakkâri’den iki hoca kazandırdık.
Spor hayatınızın fiilen bitimi nasıl oldu?
1982 yılında geçirdiğim trafik kazası sonucunda sporu fiili olarak bırakmak durumunda kaldım. Ama aktif sporun içinden çıkmadım. Amatör spor kulüplerimizde yöneticilik, antrenörlük yaptım. Bu süreçte dört yıl Hakkâri futbol il temsilciliği yaptım. Hakkâri spor kulübümüz profesyonel olarak oynarken bir dönem yöneticilik yaptım. 2004 yılında Emekli oldum Antalya iline yerleştim. 2009 yılında Hakkârililer Antalya derneğini kurdum, halen dernek başkanı olarak sosyal aktivitem devam ediyor. Spor yaşamım kırk sene devam etti. Bu anlattıklarım özet niteliğinde, tamamını anlatmam ne mümkün. Sadece futbol anılarım yazsam kocaman bir kitap olur. Salıhe melaye mirişki senelerce toplumu (seyircileri) tirübünlere çektiğini tüm Hakkâri yaşayanı bilir.
1979
Kurduğunuz yılda Hakkâri futboluna damga vuran ve başkanlığını yaptığınız efsane Köy Hizmetleri spor kulübü hakkında neler söyleyeceksiniz?
Altı sene Köy Hizmetleri Spor Kulübüne başkanlık yaptım. Futbol, voleybol, basketbol, kayak dallarında faaliyet gösterdim. İlimizin en iyi amatör spor kulübü takımı durumuna geldik. Bu saydığım spor dallarında il sınırlarımızı aşarak Gençlik Spor Genel müdürlüğünün ülkemiz genelinde düzenlediği müsabakalara katıldık. İlimizi en iyi şekilde başarıyla temsil ettik. İlimizde Tedaş, Belediye spor kulüpleri de vardı.
Düzenli, ilkeli başkanlığım döneminde bir sene amatör lig sezonunda namaglûp lig birincisi olduk. O zaman üçüncü lige girmeye hak kazandık, maalesef kurum yöneticilerimiz maddi desteklerini kestiler. Takım maçlarımıza çıkmadan bir saat önce kulüp lokalimizde sporcularımızın bir önceki maç kritiğini yapıp o gün ki maç üzerinde durum değerlendirmesi yaparak geçmişteki futbol tecrübelerimi aktarırdım. Takım hocamız Sayın Mahmut KURT’UN ilkeli duruşu da takımımızı başarıdan başarıya taşımıştır. Sporcularımın sadece futbol oynamaları benim için yeterli değildi. Tüm yaşam alanlarından kendimi sorumlu görüyordum, zaman zaman okul harçlığı verirdim, sporcularımın okudukları okul idarelerini ziyaret eder onların okul durumunu, hal hareketlerini, okul disipline uyup uymadığını sorardım. Düşük not olan sporcumu bırakın on bire almayı antrenmanlara dahi sokmazdım. Notlarını düzelttikten sonra takıma dönebiliyordu. Bu durum yönetici-antrenör-sporcu üçgeninin sağlam temelde olmasına ve bu üçgenin başkan tarafından iyi yönetilmesine bağlıdır. Başkan olarak bu görevimi iyi yaptığım için takımım birçok başarıya imza attı.
Futbolun dışında iyi bir kayakçı olan Salih SELEK Türkiye Şampiyonasına katılırken dönemin Hakkâri Valisi kendisini kutlarken.
Hakkâri’mizi kulüpler ve spor branşları bazında nasıl üst kademelere taşıyabiliriz?
Sportif faaliyetlerini düzenlenme, yönlendirme; iyi bir ekip ve işi bilenler olmalı deyince kurumları kastediyorum. Sporu seven benimseyen gençlik spor il müdürü, branş il temsilcileri, amatör spor il temsilcisi ve bu üç ayaktan biri aksıyorsa çalışmıyorsa o ilde sporun gelişmesini beklemek hayalden başka bir şey değildir. Tabi ki başka nedenlerde vardır: örneğin tesis malzeme. Bunlarda önemlidir, göz ardı edilemez. En önemlisi topluma sporu sevdiremediğin zaman spordaki gelişmenin önünde büyük bir engel, eksiklik var demektir. Futbol hocalarımızı, Tahir TEMEL, Adnan AYKUT, Zeki NOYAN kutluyorum; imkânsızlıklar içinde senelerdir alt yapıya önem veriyorlar, hiçbir menfaat beklemeden Hakkâri futboluna önem verdikleri için, gece gündüz demeden, ailelerine ayıracak zamanlarını gençlerimize ayırıyorlar. Her ikisini kutluyor başarılarının devamını diliyorum.
1979
Yaşamımın kırk beş senesini Hakkâri’de geçirdim, dünyanın en şirin memleketi olan Hakkâri’ye, Hakkâri’nin halkına sevgi ve saygılar, Hakkâri Haber TV’nin başlattığı spor köşesinin son derece yararlı hizmet verdiğini düşünüyorum, Murat TAŞ’ı içtenlikle kutluyorum, başarılarının devamın diliyorum.
Antalya Hakkârililer dayanışma derneği
Bizler Sayın Salih abimize unutulmaz başkana bu keyif dolu sohbeti bizlere yapma fırsatı verdiği için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yaptığı hizmetleri ve Hakkâri futboluna kazandırdıklarını ne Hakkâri ne de bizler unutmayacağız ve her zaman onun izinden gitmeye gayret edeceğiz. Gelecek yazımızda Salih abimizin futbol hayatındaki ilginç ve güzel anılarıyla buluşmak dileğiyle…