Değerli okurlarım bu haftaki yazı dizimizin konuğu yıllarını Hakkâri futboluna vermiş olan eski futbolcu ve Köy Hizmetleri Spor Kulübünü unutulmaz başkanı Sayın Salih SELEK. Hakkâri futbolunun ilklerinden ilk futbolcu olan futbolun ilimize ilk gelişinden günümüze kadar gerek futbolculuk, antrenörlük ve başkanlık yapan değerli spor adamımız büyüğümüz ağabeyimiz Salih ağabeyi rahatsızlığına rağmen bizleri kırmayarak spor yaşantısını bizlerle paylaştı bizlerde Salih ağabeyimizin spor yaşantısından karelerle birkaç hafta köşemizde konuk ederek sizlerle paylaşmak istedik buradan değerli Salih ağabeyimize sonsuz teşekkürler ve kendisine geçmiş olsun dileklerimizi Hakkâri’den şu an bulunduğu Antalya iline koçak dolusu selam ve hürmetlerimizi gönderiyoruz.
Uzun zamandır Antalya ya yerleşen unutulmaz başkanımız bizleri kırmayıp söyleşimizi kabul etti. Aslına bakarsanız sayın başkan da uzun zamandır böyle bir içini dökme fırsatı bekliyordu. Büyük başkan anlattıklarıyla futbolumuzu bir nebze katkı sunmak isteği ile sorularımızı yanıtladı. Kendisiyle yaptığımız söyleşimizi üç haftaya sığdıracağız. Sizlerin de zevk alması dileği ile.
Salih SELEK kimdir kendinizi kısaca bir tanıtır mısınız?
Ben Salih SELEK (ERTUŞ) 1955 yılında Hakkâri Dağgöl Mahallesinde doğdum. Şehit Selahattin İlköğretim okulunda okudum, sonra kuran kursuna gittim ancak futbola olan aşkımdan eğitimime son verdim.
Futbola olan aşkınızdan ve futbola ilk başlayışınızdan bahseder misiniz?
Futbola aşkım tüm hızıyla devam ediyordu. 1965' ten itibaren mahallede arkadaşlarla futbol oynardık. Ağabeyim Mesut ERTUŞ başkanlığında Hakkâri’nin ilk amatör kulüplerinden Emek Spor Kulübü kurulmuştu. Aslında benim spora özelliklede futbola olan aşkımı Mesut ağabeyim biliyordu. Emek Sporu, bana olan sevgisinden kurmuştu. Ben de Emek Sporda genç olarak A takımıyla antrenman yapardım. Yeteneğim görülmüştü, takımın orta sahasında oynayan Ali TAMŞEN beni yanına alarak maçlarda oynatmaya başladı.
1975 Hakkari şehir stadı
Bahsettiğiniz seneler futbolun ilimizdeki yeri ve önemi nasıldı?
1967 yılına kadar Hakkâri’de futbol kuralı pek bilinmez öylesine oynanan spor olarak bilinirdi. O tarihlerde televizyon yok, basın yetersiz, Hakkâri kapalı kutu gibi, unutulmuş şehir konumundaydı. O tarihte (1967) ilimize kamu görevini yapmak üzere il emniyet müdürü olarak Merhum Hayri İRDEL tayin olmuştu. Hakkârililerin "Hocam" diye hitap ettiği Merhum Hayri İRDEL, aynı zamanda Beşiktaş yönetim kurulunda görev yapıyordu ve bizlere, gençlere sahip çıktı, futbolu teknik açıdan tüm gençlere gösterdi. Kendisini rahmetle anıyorum.
Salih SELEK (ERTUŞ) 1974
Kendisinin kurduğu Uçan Spor Kulübü vardı. Bu kulüpte oynayan gençler genelde Bulak Mahallesinde ikamet eden arkadaşlarımızdı. Beni de Uçan Spor Kulübüne transfer etmek istiyordu ancak ben Emek Sporu bırakmak istemedim. Emek Sporda çok sürmeden feshedildi. Benim gibi futbola gönül veren birçok arkadaşım vardı. Emek Spor Kulübü feshedilince bu arkadaşlarımızla bir araya gelerek spor kulübü kurmaya karar verdik ve böylece Sümbül Spor Kulübünü kurduk. Mesut ERTUŞ, Merhum Müslüm TURGUT, Merhum Salih SITKI, Enver ÖZKAHRAMAN ve Halil ÇALLI dönem dönem kulübümüze başkanlık ettiler.
1977 Sümbül Spor Yüksekova Cilo maçı için Otluca Köyünde sümbül Spor kampta
Sizin dönemde futbol takımlarının imkânları nasıldı?
Biz gençler maddi sıkıntı içindeydik, gerekli malzemeleri cep harçlıklarımızla tedarik ediyorduk. Forma için paramız yeterli değildi, bu yüzden renkli atlet almaya karar verdik. Hakkâri’deki tüm dükkânları alt üst ettik bu atletler için, nihayet akrabam Reşit ETEMOĞLU' nun dükkânında bulduk. On beş adet kırmızı renkli atlet satın aldık ve göğsüne sümbül dağının resmini çizerek arkasına numara yapıştırdık, birer tanede futbol ayakkabısı aldık.
1975 Sümbül Spor-Yüksekova cilo maçı
Yüksekova Cilo Spor maçına gitmek için harçlıklarımızı birleştirip araç tutardık. Araç dediğimde doç pikap veya Yüksekova’ya inşaat tuğlası almaya giden büyük kamyonların kasasını… Tuğla tozuyla boğuşarak Yüksekova’ya varırdık. O yorgunluk üzerine Yüksekova Cilo Sporla maç oynardık. O dönemde, Hasan Gür, Engin Önal, Ahmet Ümit, Ahmet Çallı, Naci Okay, Necdet Çetin, Kemal Gün, Kemal Dağgöl,Sacit Keskin,Kemal Tanyürek sonradan bize katılan Nurettin Tez, Nedim Tanyürek, Süleyman Kaya, Resül Kaya, Abdullah Çallı (Cebo), İsmail Dinç, Mesut Bora, Hasan Ertuş Aysal ERDOĞAN, İsa AŞKAN, Naif ÇALLI, Bülent ÇALLI ve adını sayamayacağım daha birçok arkadaşımla birlikte futbol oynardık. Tabi ki arkadaşlarımla futbol anılarımız sayamayacağım kadar çok.
Antalya Hakkarililerle dayanışma derneği halı saha turnuvası
O dönemdeki takımların futbol olarak kalitesi ve seyircilerin ilgisi nasıldı?1965–1985 yılları arasında Hakkâri’de oynanan futbolu bugün bile Türkiye birinci liginde göremiyorum. O süreçlerde oynadığımız futbol amatör ruhla, arkadaşlık bağlılığı ile oynandığı için çok daha kaliteliydi. Futbol kaliteli ve büyük bir keyifle oynadığımız için tüm maçlarımızda muazzam bir seyirci kitlesi olurdu. Hiç unutmam; Sümbül Spor olarak 1978 yılında Tatvan Sahil Sporla kendi sahamızda maç yaptık.
Hakkâri Köy hizmetleri Spor
Tesis yetersizdi, tirübün yoktu ama sahanın dört bir yanı seyirciyle doluydu. Sahaya bakan evlerin balkonları ve damları bile izleyenlerle doluydu ve ben o maçta on sekiz-yirmi metre arası attığım şutla kalecinin iki parmağını inciterek kale filesinin iki baklasını da patlatarak topu dışarı gönderdim. Ülkemizde Metin Oktay birde ben fileyi patlatıp böyle bir başarı yakalamıştık. Hakem kararı vermekte hayli gecikti çünkü top file içinde görünmüyordu. Hakem kale arkasındaki seyircilere topun nerede olduğunu sordu seyircilerde topun fileyi yırtarak dışarı çıktığını söyledi ve hakem olanları gördükten sonra nihayet golü vererek orta sahayı işaret etti. Tatvan Sahil Sporu 1–0 mağlup ettik. Seyirciler beni Hakkâri Lisesine kadar omuzlarında taşıdılar. DEVAM EDECEK