1845 ile 1973 yılları arasında yaşayan Şeyh Hacı Ramazan Bağdat’ta doğdu ve küçük yaşta ilim irfan dersleri almaya başladı. Küçük yaşlarda herkesin güveni ve saygısını kazanan Şeyh Hacı Ramazan, sonrasında Hakkari’ye oradan da Mardin’in Ömerli ilçesi Kayaüstü köyüne yerleşti.
Türbesinin bulunduğu alana yaklaşık olarak bir kilometre ileride bulunan mağara tarzı bir oyuğun içinde günlerce halvete giren Şeyh Hacı Ramazan rivayete göre Abdülkadir Geylani, Ahmet El-Rufai, Ahmet El-Bedevi ve İbrahim El-Dessuki’den halifelik nişanını aldı.
O günden bu yana mağaranın yakınında bulunan türbe ve külliyede ilim dersleri devam ediyor. Kadiri, Nakşibendi, Rufai ve Sühreverdilik tarikatların halifeliğini yapan Şeyh Hacı Ramazan ve ailesinin bulunduğu türbeyi birçok kişi ziyaret ediyor.
Şeyh Hacı Ramazan Efendi’nin 4. kuşak torunlarından olan Şeyh Bedevi Burak, dedesinden bu yana bölgede ilim hizmetinin devam ettiğini belirti. Burak, dedesinin bulunduğu türbeye manevi hastalıkları olanların ziyaret ettiği ve iyi geldiğini belirtti. Burak, Ramazan ayı dolasıyı ile ziyaretçi sayısının daha çok artacağını fakat korona nedeniyle tüm önlemlerini aldıklarını belirtti.
Seyit Hacı Ramazan Efendi’nin Hz. Muhammed’in soyundan geldiğini belirten Seyit Hacı Ramazan Efendi’nin torunu Şeyh Bedevi Burak, “Şeyh Seyit Hacı Ramazan’ın soyu Abbasi’dir. Dedemiz Hz. Muhammed’in soyundandır. Dedemizin halvethanesi ve külliyesi var.
Külliyemiz 20 dönümdür. Kur’an kursu ve medresemiz var. Halvethanemiz 1 kilometre yukarıdadır. Dedemiz halvethaneye her girişinde çoğunlukla 40’ar gün kalıyordu. Yani sadece bir sefer 40 gün girmemiş. Çok defa 40’ar gün halvete girmiştir. En kısa kaldığı günler 10’ar gündü son dönemlerde. Halvete girerken yanına 40 tane kuru üzüm alırdı. Her gün 1 tane kuru üzümle iftarını yapardı” şeklinde konuştu.
“Gelen ziyaretçilere burada her şey ücretsiz”
Pandemi öncesinde buranın çok kalabalık olduğunu söyleyen Burak, “Ramazan ayında da çok kalabalıktı. Millet gelir burada iftardan önce dedemizi ziyaret ederdi. Fatiha ve Yasin-i Şerif okurdu. Kimi de iftardan sonra da kalırdı burada. İftarda burada yemek yapardık.
Ziyaretçilerimize 2 kalem veya 3 kalem ikram ederdik. Burada bizim ziyaretimizde araba otoparkı olsun herhangi bir yemek talebi olsun her şey ücretsizdir bizde. Ramazan ayında ve Ramazan ayı dışında arada bir 1 ton et alıp burada yılda yaklaşık 5-6 sefer mevlit veririz. Yemekli çok kalabalık olur. 10 bine yakın insan gelirdi burada mevlidimize.
Kapımız herkese açık. Bu yıl Ramazan ayında pandemi dolayısıyla mevlit veremeyeceğiz. İçeride fazla kalabalık tutamıyoruz pandemi dolayısıyla. Diyanetimizin bize verdiği bilgi olarak sadece Fatiha ve Yasin-i Şerif okunacak ve sonra ziyaretçi gidebilecek. Ramazan ayında da ziyarete açıktır. Açılışımız 09.00’da kapanış ise 18.00’dadır. Herkese açıktır” diye konuştu.
Metafizik Uzmanı Barış Kanca, “O zatlar burada yatıyor. Burada manevi bereket var. Sürekli ziyaretçiler geliyor yurt dışından ve yurt içinden olmak üzere. Gelenler burada maneviyatlarını güçlendiriyorlar. Dualarını ediyorlar, huzurlanıyorlar. Yani burası güzel bir ziyaret mekanı” dedi. İHA