Özel Konya Medicana Hastanesi’nden Nefroloji ve Hipertansiyon Kliniği Uzmanı Kadir Gökhan Atılgan, kişinin solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğinin ilk veya ikinci haftasında idrarında birtakım değişiklikler yaşayabileceğini belirtti.
Karşılaşılan bu rahatsızlıkların bazısını antibiyotikle tedavi ettiklerini kaydeden Dr. Atılgan, “Bunun dışında ileri tedavi gerektiren, böbrek biyopsisi gerektiren durumlar olabiliyor. Özellikle enfeksiyon geçirip ikinci haftasında görülen rahatsızlık genelde 1 ay süren bir tablodur.
Enfeksiyon sonrası bu dönemde kişi idrarında kola rengi veya et çalkantı suyu dediğimiz bir tablo oluşur. Kişi idrarın köpüklenme fark eder. Tansiyon yüksekliği ve özellikle çocuk hastalarda daha belirgin olmak üzere idrarda azalma şeklinde kendini gösterir. Bu rahatsızlığı antibiyotik tedavisi ve eş zamanlı olarak dirençli vakalarda kortizon haplarıyla tedavi etmemiz gereken boyutlara ulaşabiliyor. Bu durum bazen de böbrek yetmezliği tablosuyla da devam ediyor” dedi.
Solunum yolu enfeksiyonu yaşandığında mutlaka tedavisini en iyi şekilde yapılması gerektiğini ve bu enfeksiyonlara karşı çok dikkatli olunması gerektiğine dikkat çeken Dr. Atılgan, “Kullanacağımız antibiyotiklerde sonuçta böbreklerimize zarar verebilecektir.
Aynı zamanda hastalığın kendisi de böbreklerde bu şekilde tutulumlar yaparak sıkıntı oluşturacaktır. Onun için bu kış dönemlerinde solunum enfeksiyonu geçirdiğimizde böbrek hastalıkları yönünden de uyanık olmamız gerekiyor.
Mevsimine uygun olarak kişilerin kendisini nasıl koruyacağını az çok biliyordur. Soğukta kıyafetlerine dikkat ederek sıkı giyinmeyi ihmal etmesinler. Aynı zamanda özellikle evlerinden ekinezya çayını eksik etmesinler. Savunma sistemlerini güçlendirme açısından, ıhlamur, nane tarçın gibi bitki çaylarıyla da tedavilerini renklendirebilirler” diye konuştu.