Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, bölgenin 15 ilinin ticaret ve sanayi örgütlerinin temsilcileri ile yerel yöneticilerinin katıldığı Teşvik Yasası’nın 6. Bölge tanıtım toplantısı Diyarbakır Greenpark Otel’de gerçekleştirildi.
Bölge illerinin sosyo ekonomik gelişmişlik düzeyine göre 6 bölgeye ayıran ve 1 Ocak 2012’den itibaren geçerli olan Yeni Teşvik Sistemi, Genel Teşvik Uygulamaları, Bölgesel Teşvik Uygulamaları, Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki, Stratejik Yatırımların Teşviki olmak üzere dört farklı uygulamadan oluşuyor. Bu teşvik sistemi kapsamında az gelişmiş illere yapılan yatırımlar daha çok destekleniyor.
Ayrıca bölgeye özel istihdam ve finansman destek getiriliyor. Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, Bitlis, Muş, Bingöl, Van, Hakkari, Ağrı, Kars ve Ardahan illeri programda 6.Bölge olarak belirlenmiş.
OSMAN BAYDEMİR: EN BÜYÜK YATIRIM BARIŞA YAPILAN YATIRIMDIR
Toplantının ilk konuşmasını Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir yaptı. Baydemir "En büyük yatırım barışa yapacağımız yatırımdır" diyerek barışa yapılan yatırımın hem istihdama, hem de ekonomik ve sosyal kalkınmaya yansıyacağını söyledi. 30 yıllık sıkıntılara rağmen Diyarbakır’a yatırım yapan, Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrika ve işletme açanlara teşekkür eden Baydemir, Diyarbakır’ın sermayesini alıp ülkenin batısına götüren ve büyüten girişimcileri de Diyarbakır’a ve bölgeye davet etti.
Yer üstü ve yer altı kaynakları açısından Türkiye’nin en zengin coğrafyasına sahip olan bölgeye bakışta bir algı sorunu olduğunu dile getiren Baydemir, "Bölge dinamikleri kalkınma perspektifi içinde sadaka istemiyor. Sadakaya hiçbir şekilde talebimiz yok. Ama aynı zamanda bir geri kalmış bölgenin destek, dayanışma talebi de yok. Olan şudur Türkiye’nin batı yakasında yaşayan kardeşlerimizin bölgenin bir yük, bir kambur olmadığının farkına varmalı.
Peki nedir esas sorun? Esas sorun 70 yıllık yanlış politikalar, hatta yoksullaştırma politikaları ve son 30 yıllık çatışma ortamının yaratmış olduğu reel durumla karşı karşıyayız. Eğer birlikte yaşayacaksak -ki birlikte yaşamak durumundayız ve birlikte yaşamak arzusundayız, bunu her fırsatta ifade ediyoruz- o halde birlikte kalkınmak durumundayız. O halde bölgeler arası gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak durumundayız." dedi.
Osman Baydemir bölgeler arası gelişmişlik farkının ortadan kaldırılması çabasında, ilgili bakanlıkların bir eşgüdüme ihtiyacı bulunduğunu ifade etti. "En büyük yatırım barışa, kardeşliğe, huzura ve birlikte yaşamaya yapılan yatırımdır" diyen Baydemir, "Koşullar, sıkıntılar, hatta siyasi faturası ne olursa olsun barışa yatırım yapmaktan asla ve asla vazgeçmememiz gerekiyor.
Merkezi ile yereli ile sıkıntılar ne olursa olsun kardeşlik hukukunun, eşitlik hukukunun demokrasinin tesisinden asla vazgeçmememiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Baydemir, Türkün, Kürdün, Arabın, Lazın, Sünni’nin, Alevi’nin geleceğinin aydınlık olacağına inancının tam olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.
HİSARCIKLIOĞLU: ASIL TEŞVİK HUZUR ORTAMIDIR
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise Diyarbakır söz konusu olunca herkesin canla başla çalıştığını öne sürerek Diyarbakır'ın, Ortadoğu’nun sanayi ve ticaret merkezi olacağına inandığını söyledi. Türkiye’de ilk defa doğru, ayakları yere basan bir teşvik politikasının hayata geçirildiğini söyleyen Hisarcıklığoğlu "2011’de eski teşvik politikasına göre 6. Bölge sadece % 5 pay alıyordu ama yeni teşvik uygulmasına bölgenin payı % 14’e çıktı. İstihdam da % 7’den, % 14e çıktı.
Bütün bu gelişmlere doğr teşvik politikalrının uygulaması ili ilgili" dedi. Hisarcıklıoğlu, bölgenin ekonomik gelişimi için OSB’lere bakışın yeniden gözden geçirilmeye ihtiyacı olduğunu belirterek, Diyarbakır'da istihdamı teşvik edecek yeni bir paketlere ihtiyaç duyulduğunu, ayrıca bankacılık sisteminin bölgeye bakışının değişmesi gerektiğini vurguladı.
Rıfat Hisarcıklıoğlu, Barış sürecinin bölgeyi güvenli bir ortama dönüştürdüğünü, esas teşvikin huzur ortamı olduğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti "huzur olmadan ticaret, ticaret olmadan zenginlik olmaz. Bölgeye ticari ilgi son 2- 3 ay olabildiğince artmış durumda. İşadamları yatırımları güvenli yerlere yapmak isterler. Bütün dünyada barışın mimarlarının iş adamlarıdır. Huzurun gelmesi, kardeşliğin ilerlemesi için hepimizin parmağımızı taşın altına sokması gerekiyor"
BAKAN MEHDİ EKER: KÜRT SORUNU 30 YILDIR KANAYAN YARA
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker de Kürt Meselesinin son 30 yılda kanayan bir yara olduğunu, Diyarbakır’ın da bu yaradan çok kan kaybettiğini söyledi. Demokratikleşme ve sivilleşmeyi genişletmek yoluyla, Türkiye’nin kendi yarasını kendi tedavi edebileceğini göstermek durumunda olduğunu belirten Bakan Eker, bölgenin kalkınması için Barış sürecinin sürdürülmesinin gerektiğinin şat olduğunu söyledi. Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker "Aksi takdirde güvenlik sorunu endişesi yaşayan insanların ne yatırıma ne de teşviklere gelmez" dedi.
BAKAN ÇAĞLAYAN: BARIŞ SÜRECİ BAŞARIYLA TAMAMLANACAK
"Ben de Kürdüm, ez xelqê Muşê me" sözleri ile konuşmasına başlayan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, iş dünyasının % 85 desteğini alan, üzerinde en az eleştiri yapılan bu teşvik sistemi ile bölgeler arası farkı azaltmayı amaçladıklarını belirtti. Yatırımcıların duygusal değil, realist ve rasyonel olduğunu söyleyen Ekonomi Bakanı "Yatırımcı huzur, güven, barış, kalifiye eleman, hammaddeye kaynağı, lojistik imkanlara bakarak yatırım yapar" dedi.
Çözüm süreci ile bölgeye sel gibi yatırımların aktığını iddia eden Bakan Çağlayan böylesi bir teşvik sisteminde bankaların da destek olması gerektiği hususunun altını çizerek "Bankaları akla, edebe, izana davet ediyorum. Bankaların bölge arazilerini ipotek olarak kabul etmemesini tasvip etmiyorum" dedi.
Yatırımcıların ayağını frene basmadan gaz vermeye devam ettiğini söyleyen Bakan Çağlayan 6. Bölge yatırımlarının % 11’den, % 27’e çıktığını, bu teşvikle 27 bin 465 kişinin istihdam edildiğini belirterek “Burada doğmuş insanların burada doyması bizim için önemli" yorumunu yaptı. Bakan daha sonra 6. Bölge’de istihdamın ağırlıklı olarak dokuma ve giyim, eğitim ve turizm sektöründe yoğunlaştığı bilgisini de ekledi.
Nitelikli eleman ihtiyacının yatırımcılar için çok belirleyici olduğunu söyleyen Bakan Zafer Çağlayan, yerel yöneticilere, mesleki eğitim programlarının artırılması ve iş yapacak kalifiye eleman yetiştirmeleri için eğitim programlarını düzenlemesi gerektiğini vurguladı. Çözüm sürecinin bölgesel ekonomik kalkınmadaki öneminin çok büyük olduğunu dile getiren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan her ne engel çıkarsa çıksın Türkiye’nin barış sürecin başarıyla tamamlayacağını söyledi.
HATSO BAŞKANI SERVET TAŞ: HAKKARİLİLER YATIRIM BEKLİYOR
Yatırım ve Teşvik Sistemi Programında 6. Bölgede yer alan illerden biri de Hakkari. Ekonomik olarak Türkiye’nin en yoksul illerinden biri ama bu yoksulluk, son 30 yıldır bölgede yaşanan savaşın doğal bir sonucu. Zira bu savaşın faturasını en ağır ödeyen şehirlerin başında Hakkari geliyor. Hatta öyle ki Türkiye’nin batısında bu şehre dair oluşan algı sürgünle, cezalandırmayla eşdeğer olarak kodlanmış.
Bu toplantıda 6. Bölge uzun uzun anlatıldı. Yapılan teşvikler ve gelişen ekonomi ile Bakanlar bir yıllık ihracatı değerlendirirken ne yazık ki bir kere bile bu şehrin adı anılmadı. Sıra mı gelemdi yoksa unutuldu mu, yoksa Hakkari hiç teşvik edilmedi mi diye merak ederken, Hakkari’nin yeni Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı ( HATSO) Servet Taş bu soruya "Hakkari’de ekonomik bir veri yok ki neyi anlatsın Bakan Bey" değerlendirmesini yapıyor. 16 ilin Sanayi ve Ticaret Odası Başkanları bu toplantı sonucunda illeri ile ilgili kapsamlı ekonomik durum analiz raporlarını Ekonomi Bakanına ilettiler.
Başkan Taş gerek TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile gerekse bakanlarla yaptığı görüşmelerde Hakkari’nin savaştan en fazla etkilenen il olması nedeniyle ekonomik durumunun çok kötü olduğunu söylediğini aktardı. "Yatırımı bırakın bir tarafa, şimdiye kadar şehrimize doğru dürüst bir yol bile yapılmış değil. Bu savaşta en büyük yarayı Hakkari aldı. Eğitim, sağlık, ulaşım, istihdam, en temel ekonomi sıkıntılarımız. Şimdi asıl tedavi edilmesi gereken yara Hakkari. illimizde 40-50 bin dolayında "aç" insan var.
İlçelerle beraber 270 bine yakın nüfusumuz var. İnsanlarımız zeki, barışçıl ve çalışkan ama imkanlar yok. Hakkarililer ilgi ve yatırım bekliyor" dedi. Başkan Taş, farklı ekonomik gelişmişlik düzeyine sahip 15 ilin aynı kalkınma bölgesi kapsamında ele alındığını ve ortaya adil olmayan bir tablo çıktığını belirtti. Taş, "Bölgenin en yoksul illeri Hakkari, Muş ve Şırnak ama bu üç ili Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman ve Mardin gibi sanayisi görece daha gelişmiş şehirlerle aynı değerlendirseniz, ortaya eşit, adil olmayan bir tablo çıkar. Oysa sözünü ettiğimiz yoksul illerin başka bir bölge başlığında değerlendirilmesi ve buralar uygun teşvik sisteminin oluşturulması gerekirdi" sözlerini ekledi.
ÜZÜMLÜ VE DERECİK SINIR KAPILARI
Servet Taş, Çukurca İlçesi Üzümlü Beldesi, Şemdinli İlçesi Derecik Beldesi’ine yapmayı düşündükleri Gümrük Sınır Kapısı projelerini hayata geçirebilmeleri durumunda, şehrin ekonomisinde büyük bir canlanmanın yaşanacağını ifade etti. Ayrıca Hakkari HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ Üniversitesi’nin kampüs inşaatına başlandığını, bitmesi halinde 2500 dolayında öğrencinin de şehrin ekonomik ve sosyal hayatına getireceği faydaların da altını çizdi.
HAYVANCILIK Ayrıca Hakkari coğrafyasının doğa turizmine çok uygun olduğunu, bölgenin hayvancılık için büyük bir zenginlik kaynağı olduğunu da vurgulayarak savaştan dolayı bu zenginliklerin şimdiye kadar değerlendirilemediğini belirtiyor. Son olarak bundan sonra şehre deneyimli yönetici ve memurların gelmesi gerektiğinin altını çizen Servet Taş "mesleğe yeni başlayanları ilimize göndermek bir devlet geleneği olmuş maalesef. insanlarımızın üzerinde uzmanlaşacak yeni atanmış görevlilere değil, şehrimize, insanlarımıza doğru hizmeti sunacak uzmanlara ihtiyacımız var" sözleriyle konuşmasını tamamlıyor. Toplantıya Hakkari'den Mali Müşavir Yavuz Yüce'de katıldığı toplantıda Hakkari genç yönetimi toplantıdakiler tarafından ayakta alkışlandı. Kaynak: Basından