Cumhurbaşkanı Recep Tayyp Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine kayyum atamaya dönük açıklamalarına ilişkin, DBP’nin Diyarbakır’daki Genel Merkez Danışma Bürosu’nda basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, Demokratik Belediyeler Birliği Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Emine Özmen katıldı.
AK Parti tarafından DBP’ye yönelik sistematik şiddet uygulandığını dile getiren Tuncel, birçok belediye eşbaşkanlarının tutuklandığını anımsattı.
Son bir yıldır belediyelerinde müffettiş eksik olmadığını söyleyen Tuncel, “Neden Ankara ve İstanbul belediyeleri denetlenmiyor?” diye sordu.
Tuncel, “Belediyelere el koymaya asla izin vermeyeceğiz. Halkımızla birlikte belediyelerimize sahip çıkacağız. Yüzde 50’nin arkasında olanlar yüzde 70’lerle oy alanları hedef gösteriyor. Bu herkesin meselesi; bağımsız kuruluşlar gelsin tüm belediyeleri denetlesin” diye konuştu.
Tuncel’in açıklamasınan satır başları şöyle:
“Müfettişler belediyelerden çıkmıyor”
“Diyarbakır başta olmak üzere belediyelerimiz ciddi projeler gerçekleştirdi. Bu kazanımlar karşısında şimdi AKP ve Erdoğan’ın baskılarına maruz kalıyoruz. Her gittikleri yerde belediyelerimiz hedef alınıyor. Her fırsatta ‘Bu kadar para gönderdik ne yapıyorlar’ diye soruyorlar. Bu paralar halkımızın hizmeti için kullanılıyor.
“Son bir yıldır müfettişler belediyelerden çıkmıyor. Tüm işleri belediyede kalıp bir açık aramak. Belediyelerin hizmetleri dışında bir kalem bile bulamamışlar. Aynı müfettişler İstanbul’a Ankara’ya gitsinler eminim birçok yolsuzluk bulacaklar.
“Belediyelere el koymaya çalışılıyor”
“Sürekli 79 milyondan bahsediliyor. Ama şimdi halkın hizmetlerini yürütenler hedef seçiliyor. AKP faşizan politikalarla belediyelerimize el koymaya çalışıyor.
“Belediye başkanlarını çağıralım açık oturumda tartışalım kim hizmet yapıyor. ‘Para gönderiyoruz’ diyorlar. Bu sizin lütfünüz değil, halkın parasıdır. Şimdi kalkıyorlar belediyelerimize el koymaya çalışıyor. Belediyelere el koyma darbe dönemlerinde olurdu.
“İzin vermeyeceğiz”
“Belediyelere el koymaya asla izin vermeyeceğiz. Halkımızla birlikte belediyelerimize sahip çıkacağız. Yüzde 50’nin arkasında olanlar yüzde 70’lerle oy alanları hedef gösteriyor. Bu herkesin meselesi bağımsız kuruluşlar gelsin tüm belediyeleri denetlesin. Buna gelemeyenler belediyelerimize el koymak için kayyum hazırlıyor.
“Belediyelerimize dönük el koyma girişimi de Çöktürme Planı’nın devamıdır. Belediyelerimize el koymaya tavrımız çok sert olacak. 20 belediye eşbaşkanı arkadaşımız tutuklu, 11’i kadındır. 30 arkadaşımız ise görevden alındı.
“Özerk yönetimden vazgeçmedik. Arkadaşlarımız tutuklansa da baskı uygulansa da halkımızla beraber karşı duracağız. Halkımız bize bir görev verdi halka öncülük ediyoruz. Bu saldırılara karşı 25 Haziran’da belediye eşbaşkanlarıyla bir toplantı düzenleyeceğiz. Yine halk buluşmaları yapıp, STK’larla görüşmeler yapacağız. Neler yaptık, neler yapamadık tüm her şeyi konuşacağız halkımızla birlikte.
“Kıyamete kadar bize savaşı reva girenler karşında direnmek bizim görevimiz. Başbakan, Cumhurbaşkanı ve bakanları uyarıyoruz. Demokratik direnişimizi ortaya koyacağız. Türkiye’deki demokrasi, sosyalist çevreleri dayanışmaya çağırıyorum. Bu faşizan tutumun karşısında duralım.
“Demokratik direnişimizi sergileyeceğiz”
“Bu kayyum yasası onaylanacak mı onaylanmayacak mı, biz beklemeyeceğiz. Karşı durup direneceğiz. Mücadeleden başka şansımız yok. Güçlü bir direnişle karşı koymamız lazım. Devlet baskıyı biliyorsa biz de direnmeyi biliyoruz. Diğer partiler de buna karşı sessiz kalmamalı.
“Halkın seçilenleri halkın iradesi devletin hedefindedir. Halkımız biz arkalarında duralım, onları koruyalım diye bizi seçtiler ve biz de onların bize verdiği görevi yerine getirdik, getireceğiz.
“Biz halkımızla oturup konuşacağız bunları. Hiç kimse kusura bakmasın ama bu halk sahipsiz değil. Biz bu halkı sahipsiz bırakmayacağız. Öyle kimse hayaller kurmasın ‘biz gider belediyelere el koyarız’ diye. Buradan onları uyarıyoruz; biz buna karşı her yerde demokratik direnişimizi sergileyeceğiz.
“Buradan batıya da sesleniyoruz. İç savaş çıkarmak isteyen bu zihniyete karşı gelin beraber direnelim.”