Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel hakkında Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin onadığı 8 yıl 9 ay hapis cezası kararını İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Mahkemenin bu kararı, TBMM Başkanlığı'na göndermesi ardından, TBMM Genel Kurulu'nda okunarak milletvekillerinin bilgisine sunulacağı belirtiliyor. Mahkumiyet kararının Genel Kurul'da okunması ile birlikte Tuncel'in milletvekilliği de düşürülmüş olacak.
Tuncel, 5 Kasım 2006'da İstanbul'da gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. "Örgüt üyeliği" ile suçlanan Turncel, 27 Temmuz 2007'deki genel seçimlerde İstanbul 3. Bölge'den bağımsız milletvekili seçildikten sonra tutuklu olduğu Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi'nden 24 Temmuz 2007'de tahliye edilmişti.
Tuncel, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 18 Eylül 2012'de görülen son duruşmasında 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu ceza Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce 28 Aralık 2013'te onandı.
Bu karara HPD, BDP ve sivil toplum örgütleri sert tepki gösterdi. Sebahat Tuncel, "Bu kararı hukuki bir karar olarak değerlendirmek yanlış olur, kararın siyasi olduğu ortada. Demokratik mücadelemiz sürecek” diye tepki göstermişti.
HDP, Yargıtay'ın cezayı onaylaması ardından yaptığı açıklamada "Mahkeme kararı da, Yargıtay’da onanması da siyasidir, yargının halk iradesine vurduğu bir darbedir ve adil değildir" ifadelerini kullanarak şunlara dikkat çekmişti: Son yaşanan devlet krizi de gösterdi ki, yargı alanında meşruluğu tartışma konusu olan çok fazla unsur vardır.
Bu koşullarda Eşbaşkanımız için verilen bu kararı da meşru kabul etmiyoruz. Eşbaşkanımız Tuncel için bir taraftan Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru adımlarını takip edeceğiz. Diğer taraftan da politik demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye demokrasi, barış ve emek güçleri bu karar karşısında suskun kalmayacaktır."
BDP Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş da HDP Eşbaşkanı ve İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel hakkında Yargıtay tarafından onanan hapis cezasını kınayarak "demokratik siyaset hakkına bir saldırıdır" diye kaydetmişti.