Ulaşır veya ulaşmaz, duyulur ya da duymazdan da gelinir ve ya dikkate alınır - alınmaz nede olsa bizler uyanmıyoruz.
Duymuyor, görmüyor bilmezden geliyoruz, üç maymuncuğu oynamayı biz milletler olarak çok seviyoruz çok.
Hep merak edip sorulduğunda bir soru var akıllarda, bir türlü cevaplandırılamayan; tekrar edildiğinde dile getirildiğinde de; konuda çözüm değil hızla artış gösteren konuya çare bulunmuyor ısrarla engellerin devam ettirilmesine izin veriliyor olmasıdır, çünkü daha yeni yapılan yerlerde bir çok engel var, çaresizliğin nedeni birilerinin görmezden, duymazdan ve bilmezden gelip, denetimin ucunu bırakılması.
“yani birilerinin bazı konuları gözünün içine soksan da anlamazlıktan gelinmesi”…
Engelliye bakış açısı değişmedikçe, onları anlamadıkça.
Sadece bu gereksinimlerin engelliler için olduğunu zanneden zihniyetlerin kendi ana babasının yaşlı olduğunu ve onlarında bunlara ihtiyaçlarının olduğunu, hatta ileri gidersek kendilerinin de o lanet sandalye ye oturmak zorunda kalmadıkça bazı kalın kafaların engellinin ne zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini anlayamaz.
O uyduruk yasalarınızı alın tepe, tepe kullanın demek istiyorsunuz, çünkü “yasa'yı çıkarmak yetmiyor”!
“Uygulaman yoksa denetimin yoksa hiçbir yasa işe yaramıyor”…
Ulaşım için 2014 yılının başlarında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 10 milyona yaklaşan kişiyi sevindirecek önemli bir düzenleme yapmıştı.
Bu düzenlemede, şehir içinde ve şehirlerarasında ücretsiz seyahat etmeye imkân tanıyan yönetmelik tamamlanmıştı.
Resmi Gazete’de yayımlanan habere göre ‘Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği artık şehit yakını, gazi, engelli ve yaşlılar, para ödemeden seyahat edebilecek. Uygulamadan, gazi ve vazife malulü aylığı bağlananların kendileri ile yakınları, harp veya vazife malullerinden çalışmaya devam edenler, yüzde 40 ve üzeri engelli olduğunu sağlık kurulu raporu ile belgeleyenler yararlanabilecekler denilmişti!
Engelsiz düşün, Eşitliği sağla, Denetle ki Yasa Geçerlilik Kazansın!
Engelliler için ulaşım hizmetleri indirim vs.. vs... istediğiniz kadar bağırın, çağırın.
Engelli denince hangi engelliyi kastettiler merak ediyorum?
1.Zihinsel ama yürüyebileni mi?
2.Hafif engeli olup, yine yürüyebileni mi?
3.Ya da hiçbir engeli olmayan, ama engellinin tüm haklarını kullanan zavallılarımı sahi, kimi kastettiler?
Yürüme engeli olan, engelli birinin şehir dışına yolculuk etmesi tam anlamıyla bir işkence, yollarda mola yerleri birbirinden görkemli ve albeniliyken hiç bir engelli otobüsten inemiyor…
Otobüsten inmesi imkânsız ya birinin kucağında inersin ya da oturursunuz aşağı, hadi diyelim yardım sever birinin tarafından ya da muavin tarafından indirildiniz… (Pardon da ben kucakta inmek istemiyorum ki)?
Bir yere girip, acıksa yemek, yemek istese yiyemiyor bir bardak çay içemiyorsunuz, rampa tesislerin yakınından bile geçmemiş.
Ee tuvaletlere de giremiyorsunuz, çünkü tesislerin hiç birinde düzayak ya da engelli Wc si yok. Daha sayarsak örnekler çok ama kaç kişi bunu görüp dile getirir bu da ayrı tartışılır?
Ve ya engellemeyen kaç kişi olacak zamanla hayatta?
Şimdi den asansörlerde engelliyle yarış edenleri gördükçe bunu düşünmeden geçemiyorum...
İlla sandalye de mi olunca mı anlayacaklar?
Asıl sorunun engelli olmak değil, önemli olan düzenin engelli olmaması ve engelleyenlerin kendileri olduğunu bir anlasalar engelleri ortadan kaldırsalar,
“ortada ne engel kalacak, ne engelleyen”.
Engellenmeden İnsanca yaşamak dileklerimle…