Günümüzde hızla artan fast food tarzı beslenme, reaktif hipoglisemi adıyla bilinen bir çeşit şeker düşüklüğü durumuna yol açıyor. Medical Park Ordu Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Karakaş, “Özellikle yemeklerden 2 saat sonra ortaya çıkan yeniden acıkma hissi, tireme, fenalık geçirme gibi durumlar şeker düşüklüğünün habercisi olabilir” dedi.
Düzensiz beslenme en büyük etken
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Karakaş, hipogliseminin kan şekeri düzeyinin sorun oluşturacak kadar düşmesi olduğunu söyledi.
Bu durumun daha çok insülin kullanan diyabet hastalarında görüldüğünü kaydetti. İnsülin başta olmak üzere diyabet ilaçlarının hatalı kullanımının da hipoglisemiye neden olduğunu dile getiren Dr. Karakaş şunları kaydetti: “Hipoglisemi uzun süre aç kalma, öğün atlama, çeşitli ilaçlar, düzensiz yemek yeme alışkanlığı, aşırı yorgunluk, kalp, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri, alkol zehirlenmesi, aşırı miktarda insülin üretimine sebep olan pankreas tümörleri gibi pek çok sebebe bağlı olarak oluşur.
Ancak acil servislere başvuran hipoglisemi vakalarının yüzde 80 kadarının diyabet hastalığı kaynaklı olduğu bildirilmiştir.”
Komaya bile girebilirsiniz
Ailesinde şeker hastalığı olanlar, kilolu kişiler, karbonhidrat grubu besinleri ağırlıklı tüketen kişilerde sık görülebilen bir durum olan reaktif hipogliseminin, şeker hastalığının da habercisi olabildiğini dile getiren Uzm. Dr. Esra Karakaş, “Bu nedenle sık sık şeker düşüklüğü atağı yaşıyorsanız, giderek kilo almaya başladıysanız, hormon testleri ve kan insülin seviyesinin değerlendirmesi önemlidir.
Hipoglisemi şiddetli seyrettiğinde bilinç kaybı, beyin hasarı ve koma oluşabilir. Tekrar eden hipoglisemiler tehlikelidir ve mutlaka kontrol altında tutulmalıdır. Özellikle yemeklerden 2-3 saat sonra ortaya çıkan yeniden acıkma hissi, susama, soğuk terleme, çarpıntı, titreme gibi şikâyetler şeker düşüklüğünün belirtileri olabilir” diye konuştu. İHA