Hava saldırısında kardeşi Sehithan Encü'yü ve bir çok yakınını kaybeden Hatun Encü, Başbakan Erdoğan ve yetkililere seslenerek, "Biz hepimiz kardeşiz. Bu yapılan insanlıkla bağdaşmaz. Bu kan davası artık bitsin. 50 lira için kar soğuk demeden giden kardeşim ve yakınlarımızı katledildi. Sorumlulara cezalandırılsın"dedi.
Olayda kardeşi ve çok sayıda yakınını kaybeden Ferhat Encü ise, bölgedeki askerlerle aralarında yazılı olmayan bir anlaşma olduğunu bu kapsamda sınırda kaçak mazot getirdiklerini belirterek. "Kaza veya yanlışlık kabul etmiyoruz. Yapılan bir katliamdır. Bunun hesabının sorulması lazımdır"dedi.
Gülyazı köyünde 35 kişi için taziyeler köy girişindeki halı sahada kurulan taziye çadırında kabul edilirken, taziye çadırının yanında bulunan bir eve asılan ve üzerinde hava saldırısında yaşamını yitiren 34 kişinin fotoğraflarının bulunduğu ve üzerinde, "Erdoğan'ın 33 kurşunu, 38 Dersim, Zilan, Ağrı bugün Kılaban (Uledere) Katil Erdoğan" yazılı pankart asıldığı görüldü. Taziye çadırının yanındakı taziye kabulü için oturan kadınlar, gözyaşları arasında duygularını anlatırken, olayda 2 ay önce askerden gelen kardeşi Seyithan Encü'yü kaybeden Hatun Enc, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililere seslendi. Hatun Enc, 2 ay önce askerden gelen kardeşinin 50 lira para kazanmak için kar kış demeden sınırı geçtiğini ve uçaklar tarafından bombalandığını belirterek, şöyle konuştu:
"Kardeşlerimizin bir suçu yoktu. Hepimiz kardeşiz. Sayın Başbakan feryadımı duyun. Biz bunların haklarını istiyoruz. Bizim ekmeğimiz olsaydı çocuklarımız kar kış demeden sınırları geçer miydi. 35 güvercin bir bidon benzin için öldü. Türk-Kürt kardeştir, biz müslümanız. Bu katliamı gerçekleştirenleri Allaha havale ediyoruz. Bizim uçağımız, paramız yok ama Allahımız vardır. Bu yapılanın müslümanlıkla ilgisi yoktur. Bize ilk günden beri sahip çıkan BDP genel başkanı ve milletvekillerine teşşekür ederiz. Bu kin ve nefret nereye kadar"
Hava saldırısında kardeş ve akrabalarını kaybeden Ferhat Encü ise, 1980 ve 1990 yıllarda kaçakçılık yaptıkları için askerler tarafından işkenceye maruz kaldıklarını, daha sonra kendelerine koruculuk dayatıldığını ve bölgede her hangi bir olayın yaşanmaması karşılığında kaçakçılığa göz yumulduğunu söyledi. Encü, bölgedeki askeri birliklerle aralarında yazılı olmayan bir anlaşma olduğunu kaçakçılık için bu nedenle kendilerine göz yumulduğunu belirterek, "Ama olay planlı bir katliamdır. Asker onları orada durdurarak uçaklarla bombalattı. Saldırıdan önce bölgedeki karakol boşaltıldı ve öğretmenler askeriyeye alınmış. Biz canimiyiz öğretmenleri vuralım.Sorumlular ortaya çıkarılsın"diye konuştu.
Saldırıda kardeşi Celal Encü'yü kaybeden Şükrüye Sak, askerleri gördüğünde ağabeyim dediğini belirterek "Ben asker gördüğümde ağabeyim diyordum, onlara kurban oluyordum. Onlar uzaktan gelmiş diyiyordum ama onlar benim kardeşimi öldürdü, canımı yaktı, ben ne yapayım şimdi" diyerek ağladı.