İnsanoğlunun duruşu, hayata bakış açısı,sosyal ve siyasi ideolojisi ne olursa olsun toplumda ölçülebilen salt olgu yine kişinin hümanist tutumudur. Sosyal yaşamda insani duygular dışındaki diğer tüm düşünceler değişkenlik gösterebilir, tartışılabilir baskın olabilir veya tölere edilebilir. Ancak bireyin bireye olumsuz tutumu değişkenlik göstermez ve tüm toplumlarda hayıflanır.Sosyal yaşamın temelinde insana saygıyı ve sevgiyi benimsemiş bir birey aynı zamanda yaşamda var olan tüm canlıları da sever ve sayar. Bir Hadis_i Şerifte ‘’Yaratılanı Yaratandan Ötürü Seviniz’’ buyurur.
Dolaysıyla Yüce Rabbimizin yeryüzünde yarattığı en mükemmel varlığa yani insan oğluna zulüm eden,katleden bir düşünce ve bu düşünceye sahip kişi yada kişiler önce Yaradanı yadsır sonra ise yeryüzünde yaratılan tüm canlıları yok etmeye yönelik eğilim gösterir.
İnsanlığın geçmişinden bu yana istismar edilen görmezden gelinen hatta ve hatta ilk geçmiş zamanlarda ilkel toplumun batıl inançlarına göre topluma uğursuzluk getireceğine inanıldığı için diri diri toprağa gömülen, 21.yüzyıl da bile ikinci sınıf insan muamelesi gören engellilerimize Aziz Hoca gibi akil insanların bir dost selamı vermesi, destek olması ve sorunlarına ortak olması bizler için son derece olumlu ve onurlu bir yaklaşımdır, şüphesiz toplumda da bu davranış takdire şayandır.
Engellimizin tedavi süreci yaklaşık iki yıl sürdü ve bu iki yıl süresince Aziz Hoca hem bilgi alış verişinde bulunmak için hem bizlere destek olmak için sık sık bizleri ziyaret ederdi. Dernek olarak bizler bir çok konuda kendisinin desteğini aldık.Aziz Hoca tüm bu iyi niyetini sergilerken tamamen insana duyduğu saygı,sevgiden ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederdi.
Bireyin yaşamı boyunca tek sorumluluğunun kendisi ve ailesi olmadığını aynı zamanda çevresinde zor ve güç durumda olan bir çok insan olduğunu,düşeni yerden kaldırmanın kurtarılan bir hayata eş değer olduğunu ve hayatı kurtarılan bir kişinin dahi yine bir toplumu kurtarmaya eş değer olduğunu en iyi bilen ve görenlerden biri Aziz Hocaydı.Bununu tam tersini düşünenler yani hayatı boyunca tüm çabasını sadece kendi lehine bencilce harcayan sayısız insan gördüm.
Allahın lütfettiği nimetleri israf eden ve elde kalanı ise sadece kendisinde tekkeleştiren yani hayattaki tek zenginliği lüks bir daire, şık bir otomobil ve bankada üç kuruş zanneden devekuşlarından bahsediyorum. Sosyal hayattan kopmuş kendisinden başka kimseyi düşünmeyen bu devekuşlarının sayısı ne yazık ki her geçen gün artıyorken; hayatın zenginliğini insan kazanmakta bulan Aziz Hoca gibi insanların gün geçtikçe toplumda azalması ve hayatta olanların ise yine insan eliyle katledilmesi toplumları zifiri karanlıklara sürüklemekten başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Unutulmamalıdır ki bu olumsuz tutumu icra edenler toplumsal medeniyet sürecini yavaşlatsa da sürecin önüne geçemeyeceklerdir.
Bir süre önce hain bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Hacı Sait Cami İmamı Aziz TAN Hocamın ardından vefa borcumuzu iade etmek üzere Bedensel Engelliler Derneği Başkanı olarak temsil ettiğim sayısız engelli adına ve şahsım adına kendilerine Allahtan rahmet ailesine sabır diliyorum. Ruhu Şad olsun.