İlk kez kasım ayının son haftasında olmamıza rağmen yoğun kar yağışı ve öldürücü soğuklarla karşılaşmadık. Her zaman derim, Hakkari’de sadece iki mevsim var; “6 ay yaz- 6 ay kış”… Kıştan 1 ay kar ettik.
Kan ağlayan Hakkari esnafı 24 Kasım sayesinde yüzü güldü. Hakkari piyasası küçüklerin istilasına uğradı. Küçücük avuçlarda sıkı tutulan paralarla, kocaman yürekleriyle hediye alma yarışına girdiler.
Kimi eşarp, kimi eldiven, kimi kaşkol, kimi kalem, kimi saç tokası, kimi de çiçek alarak okullarına koştular.
Hediyeler çantada, heyecanları yüreklerinde, sevinçleri bakışlarında gizleyerek mutlu gittiler okullarına. Öğretmenlerinin ellerinden öperek hediyelerini takdim ettiler.
Okul çıkışlarında her öğretmenin ellerinde onlarca hediye paketleri dikkat çekti. Her biri mağazadan, alışverişten çıkar gibi mutluydular.
Hediye dayanışmadır.
Hediye sevgi ve saygının kanıtıdır.
Hediye anımsanmaktır
Hediye değer vermektir.
Hediye geleneklerin getirisidir.
Hediye paylaşımdır, değer yargısıdır.
Hiçbir öğretmen öğrencisinden hediye beklemez ve istemez. Ama öylesine bir gelenek haline gelmiş ki bakanlık yasak bile koysa bu gelenek devam eder. Çünkü her öğretmenin öğrencisinden istediği ve beklediği tek hediye onun çalışkan olmasıdır.
24 Kasım dolayısıyla esnaf yaptığı satışlarla, öğretmen aldığı hediyelerle mutlu oldu. Kozmetik dükkanı sahibi bir esnaf, “Keşke her gün 24 Kasım olsa” diyerek bu bereketi itiraf etti.
Öğretmenler günü tekrar kutlu olsun. Tüm eğitimcilerimizi saygı ile selamlıyoruz.- Hakan Taş/Yazdı