Benim için ilklerin Dünya Kupası oldu: Ortadoğu'da ilk, Arap ülkesinde ilk, kadın hakemli, ilk kış aylarında, ilk kez bir Dünya Kupası. Afrika ve Arap milleti yarı finale yükseldi...
2022 FIFA Dünya Kupası, dünyanın en çekici ve popüler organizasyonlarından biridir. Dört yılda bir yedi kıtadan insanlar bir araya gelerek bir ayı aşkın bir süre boyunca sevinçlerini ve kederlerini paylaşıyorlar. Nitekim 1930'dan beri oyunlara çoğunlukla Amerika ve Avrupa ülkeleri ev sahipliği yapıyor.
Bu, Batılı olmayan ülkelerden bir devlet veya devletlerin Dünya Kupası'na üçüncü kez ev sahipliği yapıyor (2002'de Güney Kore ve Japonya, Güney Afrika). 2014'te ve 2022'de Katar). Bir sonraki organizasyona üç Kuzey Amerika ülkesi, yani ABD, Kanada ve Meksika ev sahipliği yapacak. Yani Dünya Kupası tarihi, Batı'nın emperyalist algısını yansıtıyor.
Yakından bakıldığında, Katar 2022 birçok yönden benzersizdir. Öncelikle Katar, organizasyona ev sahipliği yapan ilk Müslüman, Arap ve Ortadoğu ülkesi oldu. Dünyadaki Müslüman nüfusun yaklaşık 1,7 milyar olduğu ve dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturduğu düşünüldüğünde, Müslüman ülkelerin örgüte daha sık ev sahipliği yapması mantıklı olacaktır. Türkiye ve Malezya gibi birçok Müslüman ülke altyapılarını geliştirmiş ve oyunlara ev sahipliği yapma kapasitelerini artırmıştır. Örneğin Türkiye son on yıldır organizasyona ev sahipliği yapmak için yarışıyor.
İkincisi, Katar, Dünya Kupası tarihinde ev sahibi ülkeler arasında en küçük ülke. Birçoğunun bu kadar küçük bir ülkenin turnuvaya ev sahipliği yapabileceğinden şüphesi vardı; ancak Doha hükümeti, etkinlik için başarıyla sekiz stadyum ve diğer birçok tesis inşa etti. Üçüncüsü, Katar 2022 şimdiye kadarki en pahalı organizasyon. Katar devleti turnuvaya 200 milyar dolardan fazla para harcadı. Dördüncüsü, Batı, Katar'ı işçilerin yaşam ve çalışma koşulları, siyasi sistemi ve halkının kültürel değerleri nedeniyle eleştiriyor. Batılı medya kuruluşları ve politikacılar, taraflı ve uydurma iddialarla Katar'ı itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Oyunların ruhuna aykırı olarak BBC gibi birçok Batılı medya kuruluşu açılış töreninin Kur'an-ı Kerim tilaveti, İslam dini gibi birçok bölümü yayınlamadı.
Fas gururu
İzleyicilerin neredeyse %60'ı Faslıydı ve olağanüstü motivasyonları vardı. Seyircilerin enerjisi büyük olasılıkla takımı etkiledi ve deneyimli rakibine karşı dimdik durdu. Fas, uzatmalar sonunda İspanya'yı penaltılarla eledi. Fas liderliğindeki kalabalık, hepimizin tahmin edebileceği gibi maçın ardından Doha sokaklarını büyük bir coşku ve heyecanla şenliğe çevirdi.
29 gün boyunca 32 ülke yarıştı ve galip gelen bir takım sonunda som altın kupayı alıp ülkelerine götürecek... Peki Avrupa'ya mı yoksa Güney Amerika'ya mı gidecek derken Güney Amerika’ya gitti.
