Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Siahmet Atlı, Van’da çevre illere göre polen popülasyonun daha fazla olduğunu belirterek, “Hastalarımız baş edemedikleri bir burun akıntısı, kaşıntı, öksürük, nefes darlığı, balgam ve göz yaşarması durumunda muhakkak göğüs hastalıkları ve alerji polikliniklerimize başvurması gerekmektedir” dedi.
Van’da yaz aylarının başlamasıyla birlikte özellikle kavak ağaçlarından yayılan polenler, alerjik rahatsızlığı bulunan vatandaşların sağlığını tehdit ediyor. Van’da kavak ağacı popülasyonun fazla olması nedeniyle kent merkezine adeta polen yağıyor. Genellikle rüzgarlı havada yayılan polenler hayatı olumsuz yönde etkilerken, alerjik hastalığı olan vatandaşlar ise dışarı çıkamıyor.
Uzmanlar polenlerin yoğunluğunu artırdığı bu dönemlerde özellikle saman nezlesi, göz nezlesi ve astımı olan hastaların maske ve gözlük gibi önlemler almasını öneriyor. Uzmanlar, dışarı çıkma durumunda eve gelindiğinde ise duş alma ve dışarıda giyilen giysilerin değiştirilmesi tavsiyesinde de bulunuyor.
“Çok sayıda şikayet alıyoruz”
Konuya ilişkin konuşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Siahmet Atlı, Van’da mayıs ayı itibariyle kavak ağacı ve çimen kaynaklı bir polen istilası olduğunu belirtti. Kent merkezinde sabah saatlerinde bir polen yağmuruna şahit olduklarını ifade eden Dr. Atlı, “Bu durum hassas hastalarımızda çeşitli şikayetlere sebep olmaktadır. Özellikle saman nezlesi 'alerjik rinit', göz nezlesi ‘alerjik konjonktivit’ ve alerjik astım bundan çok etkilenmektedir. Ayrıca bu durum cilt sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Özellikle hastalarımızın çoğu kaşıntıyla gelebiliyor. Mayıs ve haziran ayının sonuna kadar bu şikayetler bize geliyor” dedi.
“Ağaçları korurken muhakkak sağlığımız da korumamız gerekiyor”
Polen alerjisinden korunmak için alınan önlemler konusunda da bilgi veren Atlı, “Van’da kavak ağacı popülasyonun artması polen yağmurlarına neden olmaktadır.
Tabii ki ağaçlar çevremiz için çok önemli, öncelikle ağaçları da koruyalım. Ancak ağaçları korurken muhakkak sağlığımız da korumamız gerekiyor. Havalarda şöyle ağaçları korumamız gerekiyor. Yani ağaları korurken sağlığımızı da korumamız gerekiyor.
Özellikle hastalarımız evi havalandırma işini öğleden sonraya erteleyebilirler. Maskesiz dışarı çıkmasınlar, hassas hastalarımız gözlük takabilirler.
Özellikle polenler yapışkan maddeler olduğu için eve geldiğimiz zaman giysilerimizi muhakkak özel bir odaya bırakmamız, mümkünse yıkamamız ve banyo yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde şikayetlerin kronik bir şekilde devam etmesine neden olmaktadır” diye konuştu.
Polen alerjisinin çevre illere göre Van’da daha yüksek olduğunun altını çizen Atlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun da en önemli sebebi Van’ın dağlık bir alan olmasıdır.
Dağda yetişen bitkilerin süreklilik arz etmesidir. Örneğin Diyarbakır gibi yerler şu an yaz ayına geçmişken, burada bahar yeni başlıyor. Dağda yetişen çimenlerin de çeşitlilik arz etmesinden kaynaklı olarak etkilenim kronik bir hale gelebiliyor.
Özellikle Van’da kavak ağaçları sürekli bir maruziyete sebep olmaktadır. Hastalarımız baş edemedikleri bir burun akıntısı, kaşıntı, öksürük, nefes darlığı, balgam ve göz yaşarması durumunda muhakkak göğüs hastalıkları ve alerji polikliniklerimize başvurması gerekmektedir.
Özellikle yaşlı, gebe, çocuk ve bağışıklığında zayıflık olan hastalarımızın; geçmeyen öksürük, hırıltılı solun ve benzeri gibi şikayetlerde muhakkak aklımıza polen maruziyetine bağlı alerjik reaksiyonlar gelmelidir.”