Orada bir lokantada bulaşıkçı olarak işe başladı. Komi, usta, şef derken başarısına başarı kattı ve kendi mesleğinde hızla yükseldi. Babacan patronu Bahattin bey; "Sen çok başarılı, çalışkan ve dürüst birisin. Bence artık kendi işinin patronu olmayı hak ettin." diyerek ona güç verir.
1987 yılında kendini işini kurdu. Döner ile başladı, mesleğinde isim yaptığı için Mersin'de tutuldu ve marka haline geldi. Sonra CEY GRUP ile Ali Avcı ile tanıştı. Avcı onu İstanbul'a, iş yeri açmaya teşvik etti. 1988 yılında Mersin'den İstanbul'a göç etti. Mevlüt Şimşek, Muhammed, Mert ve Yağmur isimli üç çocuk babasıdır. İşyerine üç çocuğunun adlarının başharflerini verdi. Yani "MMY"...
Ağır ve zor bir işe girmişti. Unutulmaya yüz tutan tantuniyi kendi stilinde kendine has tarzı ve becerisiyle bütünleştirdi. İlk şubesini açtığında büyük borcun da altına girdi ama artık dönüşü yoktu. Biz Hakkârililerin kanında var misafirperverlik, saygı ve titizlik. Mevlüt Şimşek asçılık tercübesine insani içtenliğini de katınca insanların akın ettiği mekan haline geliverdi.
Özel olmamız sizin özel olmanızdan kaynaklanıyor sloganıyla İstanbul'da tam altı şubesi var. Mevlüt Şimşek'e Vali Yardımcımız Cumhur Duran ve sanatçımız Aydın Aydın ve Hakkari’liler Derneği Başkanı Şemsettin Demir ile birlikte misafir olduk. Önce üst katta müdüriyette çay kahve içiyoruz. İstanbul'da marka haline gelen o lezzetli tantunisini birden fazla yiyoruz. İçerisi dopdolu, müşterilerinin çoğu saatlerce uzak yoldan sadece o lezzeti tatmak için akın ediyorlar.
Aydın AYDIN, Mevlüt Şimşek'e de müzik hastalığını bulaştırmış, güzel sesini keşif etmiş ve birlikte mini konser vermeyi de ihmal etmediler. Hakkari'li kardeşimiz Mevlüt Şimşek, mesleki başarısı ve kalitesiyle Ekonomi dergisine kapak olmuş, yüzlerce gazetede manşet, birçok TV programlarına da konuk olmuştur. Bulaşıkçılıktan zirveye giden ve göğsümüzü kabartan hemşerimizi yürekten tebrik ediyorum.