BARİ SEN YAPMA EDİP DURAN!
1985 yılında Hakkari’de sadece iki tane lise vardı. Mecburiyetten henüz inşaatı bitmeyen Endürtri Meslek Lisesine bizi kayıt yaptılar. Hiç bilmediğimiz ve anlamadığımız elektrik bölümünü bize branş olarak mecbur kıldılar.
Teneffüslerde herkes Edip Duran’ın etrafında kenetlenirdi. Hoş sohbeti ve esprileri bizi hep güldürürdü. Kantinde sipariş edilen çayların parasını hep o öderdi. Mezun olduk, o TEDAŞ’ta çalışmaya başladı. Evlendi 4 çocuk babası oldu.
Emekli olduktan sonra da önce kısa bir süre İstanbul, ardından da Alanya’da yaşamaya başladı. Herkes mal-mülk biriktirirken o dostluklar, sevgiler biriktirdi. Anne ve babası vefat edince ailesinin reisi oldu. En yakın dostu, sırdaşı kardeşi Mahsun Duran’dı. Mahsun ile aynı boy, aynı kıyafet, ikiz gibiydiler. İkisinin pala (Devrimci bıyıkları) onlara ayrı bir karizma katmıştı. Mahsun Duran’a ait konfeksiyon dükkanına sık sık uğrardım. Telefonun diğer ucunda Ağabeyi Edip ise geri giderdim çünkü Edip ve Mahsun konuştuklarında o telefon üç saat kapanmazdı.
Edip 1 defa öldü ama Mahsun bin defa ölüyor. Kolu kanadı kırıldı, yarım kaldı. Siz hiç sessiz ağlayış duydunuz mu. Ağlamak isteyip de ağlayamamak… Edip hasta, gelmelisin denildiğinde ağzını kapatan pala bıyıklarının her teli ağıt yaktı. Tonlarca litre gözyaşını içine akıttı. Yoğun bakım ünitesinin önünde geceli gündüzlü bekledi. Ve Edip onu bu hayatta yalnız bırakarak vedalaşmadan, sarılmadan çekip gitti.
Edip Duran’ın ani ölüm haberini alan herkes, “Mahsun nasıl yaşar ki” diye söylendi. Henüz 53 yaşında deprem şiddeti misali sevdiklerini acı enkazının altında bırakarak gitti. Alanya’da gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Sen böyle gitmemeliydin, aşık olduğun Zapsuyu ve Sümbül dağına bile veda etmeden gittin. Hani bu yaz Cilo Sat Dağlarında kadeh tokuşturacaktık seninle. Hani oğlunun düğününde aynı halayda buluşacaktık. Hani bu yaz Berçelan’da çadır kuracaktık. Bari sen yapma Edip Duran…
Edip, Hakkari gençliğinin simgesiydi. Dürüstlüğün abidesi, her kesimin sevgilisiydi. Reşko dağı büyüklüğünde yüreği vardı. Harika bir baba, mükemmel bir eş, fedakar bir komşu, hayırsever bir dosttu. Sevgi dolu kalbine giden damarlar tıkandı ve duran kalbiyle hayata gözlerini yumdu. Seni asla unutmayacağız, Allah’a emanetsin canım arkadaşım…