Mardin’e hiç yolum düşmedi. Ama Ankara’da bulunan MAREV (Mardin Kültür Evini) ziyaret ettim. Mardin’den çeşitli sebeplerle ayrılan ve büyükşehirlere yerleşen Mardinli sanatçı, sporcu, bürokrasi, siyasi ve işadamları bir araya gelerek başkentte bir Mardin Kültür ve Sanat Evini kurdular. Bu projenin büyük mimarı ise Mardin asırlı eski Ulaştırma Bakanı ve birkaç dönem Milletvekili seçilen İbrahim Aksoy’dur.
Tam bir şaheser olarak imar edilen MAREV, birinci katında sanat kültür etkinlikleri, ikinci katında yönetim ve taziye evi, üçüncü katında ise restoran var. Kısacası Ankara Çankaya’da MARDİN var.
İyi günde, kötü günde, etkinliklerde tüm Mardinliler burada buluşuyor. Geçen hafta MAREV’de bir etkinlik vardı. Kırk kişilik MAREV Müzik Topluluğu Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Süryanice dillerinde şarkılar seslendirdiler. Salonu dolduran yüzlerce izleyici bu etkinlikte sahne alanları ayakta alkışladılar. Ücretsiz olan bu etkinlikte özellikle kadın izleyiciler sahneye çıkıp koristlerle birlikte oynadı.
GECEYE RENK KATAN HAKKARİLİ
MAREV Kültür Merkezi Sanatçılarından biride Hakkarili kardeşimiz sanatçı ve ekonomist Yaşar Demiralp’tır. Yaşar Demiralp, Kürtçe seslendirdiği şarkılarla salonu adeta inletti. Bankadan müdür olarak emekliye ayrıldıktan sonra kendini müziğe veren Demiralp, sazı ve sözüyle bugüne kadar yüzlerce konserde sahne alarak göğsümüzü kabartmıştır.
MAREV, kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede nitelik ve nicelik olarak yükselen bir değer olmayı sürdürüyor. Biz Hakkarililer Ankara’da bir derneğe sahip çıkamazken MAREV bizlere birlik, beraberlik ve dayanışma örneğinin önemini anımsatıyor.
Din, dil, ırk ayrımı yaparak bizleri bölmeye ve yıkmaya çalışanlara da sanat yoluyla ince bir mesaj veriyor. Şarkılar dört dilden okunurken herkes omuz omuza, el ele halaya durdu. Çünkü kalbin ve sevginin yolu birdir.
MAREV’i inşa eden, katkı sunan adını sayamadığım o yürekli insanlara ve şarkılara can veren Sanat Koordinatörü Muhittin Özyardımcı, Şef Hasan Demirkıran, Sanat Yürütme Kurulu ve emeği geçen herkesi kutluyorum.
Bravo MARDİN…
