İki güzel yürekli, iki başarılı insan ve aynı ismi taşıyan iki tane aynı zamanda yakın akraba olan EMİN ÖZATAK vardı. Biri başarılı bir eğitimci okul müdürüydü. Genç yaşta hayatını kaybetti. Diğeri ise her tarafından bilgi ve sevgi fışkıran emekli müdürdü.
1956 yılında Durankaya Beldemizde dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini Hakkari’de, lise öğrenimini Van Ziraat Meslek Lisesinde tamamladı. 1976 yılında Trabzon Çaykara ilçesinde Tarım Teknikeri olarak ilk görevine başladı. Hem çalıştı hem de okumaya devam etti.
1979 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi kamu yönetimi bölümünü kazandı. O dönemde il dışından Hakkari’ye tayini çıkanlar ya gelmek istemediler ya da bir kısmı istifa etti.
Özatak, dilekçesini vererek, “Ben memleketim Hakkari’ye hizmet etmek istiyorum” dedi ve şimdiki adı İl ÖZEL İdaresi olan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğümüze Şube Müdürü olarak göreve başladı. Köyleri ve bölgesini çok iyi bildiği için bölgenin şartlarına göre çok güzel hizmetler sundu.
Daha sonra Hakkari İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak atanması yapıldı. Kültürlü, birikimli ve çalışkan biri tam da layık olduğu kuruma atanmıştı. Burada inanılmaz kalıcı hizmetlere imza attı. Dönemin valisi ile uyum içerisinde çalışarak birçok tarihi yapının restorasyon çalışmalarının başlamasına, Hakkari’mizin saklı tarihinin gün yüzüne çıkmasına öncülük etti.
Zeynel Bey, Kızıl Kümbet ve Meydan Medresesinin onarım ve restorasyonunda büyük emek harcadı. Şemdinli ilçemizde Seyyid Taha-i Hazretlerinin türbesinin ve Çukurca Emir Şaban gibi tarihi yapıların çevre düzenlemesi için önemli girişimlerde bulundu.
1991 yılında kurmuş olduğu Hakkari İlim Sağlık Kültür ve Araştırma Vakfı ile binlerce öğrencinin eğitim olanaklarına erişmesi için bir çok proje yürüttü. Maddi imkânı zayıf olan öğrencilere burs olanağı sağladı. Hafta içi hafta sonu, her zaman elinde kalın dosyalar ve telaşlı hali dikkat çekiyordu. Gazeteci olarak kendisiyle yakın temas çalıştık. Hakkâri’mizin tanıtımını sağlayan il yıllığı ve çeşitli broşürler yayımladık.
Emin Özatak, birlikte çalıştığı her valinin sağ koluydu. Her konuda mutlaka kendisinin bilgisine başvurulurdu. Zor şartlarda, kıt imkânlarla birçok kez büyük şehirlerde düzenlenen tanıtım festivallerine katılım sağlayarak ürünlerimizi tanıttık.
Hakkari adına yapılan her çalışmanın kahramanı Emin Özatak’tı. Ne kadar yoğun olursa olsun asla beş vakit namazını ihmal etmezdi. Son derece yakışıklı ve mütevaziydi. Kısık sesiyle sohbetlerini hep kısa tutardı. Yorgunluktan buharlaşan dereceli gözlüklerini bazen çıkartır kravatının ucuyla temizlerdi.
Emekliye ayrıldı, yoğun iş temposuyla ihmal ettiği ailesine bol vakit ayırdı. Böbrekleri zayıflayarak iş görmez duruma gelmişti. Diyaliz makinasıyla yaşam mücadelesi verdi. Ve sonbaharın sararttığı kuru yapraklar misali yaşama pes ederek bu dünyaya gözlerini yumdu.
İnsanlara, memlekete, topluma, ülkeye çok temiz katkılar sunan Emin ÖZATAK’a Allah’tan rahmet diliyorum.
