Bölgesel Amatör Lig (BAL) da oynanan Kurtalan spor ile Hakkâri Zapspor arasındaki maçın ardında olaylar yaşandı. Maçın bitimiyle birlikte, Kurtalan spor taraftarları ve futbolcuları bıçaklı ve keskin aletlerle birlikte sahaya inerek Hakkâri Zapspor oyuncularına ve taraftarlarına saldırdı.

Maçın başlama düdüğünden son düdüğe kadar, tüm takdir haklarını ev sahibi Kurtalan Spor lehine kullanan hakem verdiği taraflı kararlarıyla maça adeta damga vurdu. Maçın bu duruma gelmesine ve yaşanan olaylara davetiye çıkaran maçı hakeminin verdiği taraflı kararları yetmezmiş gibi, saldırıya ve her türlü şiddete maruz kalan Hakkâri Zapspor takım ve oyuncular hakkında asılsız tutanaklar tuttu.

Verilen asılsız ve adaletsiz kararlar Hakkâri Zapspor özerinde oynanan oyunlara bir yenisini eklendi.
Hakkâri Zapspor sahada uğradığı haksız ve şiddet olayları yetmezmiş gibi, Futbol Federasyonun masa başındaki oyunları ile Hakkâri Zapspor’u diz çöktürüp ve yıpratılmak isteniliyor. Futbol Federasyonu Amatör Futbol Disiplin Kurulu tarafından Hakkâri Zapspordan çoğu futbolcuya ceza verildi.

“Federasyonun verdiği cezalar, Hakkâri’ye verilen bir sus payıdır; ‘sizin varlığınız bizi ilgilendirmiyor’ demenin resmidir. Hakkâri Zapspor’un arkasında ne büyük sermayeler, ne de medya patronları var. Hakkâri Zapspor’un arkasında akan Zap suyu, yüreği inatla atan yürekli taraftaları ve Hakkâri halkı var.
O ceza, sahada bileği bükülemeyen, masa başında dalavere oyunlarla Hakkâri halkına verilmiştir. Hakkâri bir kez daha yalnız bırakılmış, kimsesizliğe terk edilmiştir.

“O karar verenlerde ne merhamet vardı, nede vicdan. Evet, doğru bu vicdansızlar Hakkâri’yi sahipsiz gördüler. Kışın ortasında ısıtılmayan bir ev, hasta bir çocuğun başında bekleyen kimsenin olmayışı, gol yedikten sonra kafasını kaldıracak bir omuzun bulunmayışı gibi. Hakkâri yalnızdı. Kimsesizdi. Ve en acısı, alışkındı buna.”

“Futbol Federasyonu bu cezayla Hakkâri’ye açıkça şunu dedi: ‘Siz bizim umurumuzda değilsiniz.’ Bu konu hakkında ne kulüp başkanı arandı, ne bir bilgi alındı. Oydurna Hakem ve gözlemci raporları ile İstanbul’da üç beş kişi toplanarak, haritaya bile bakmadan karar verildi. Onlar için, sanki Hakkâri Zapspor’un sahaya çıkması bir tehdit, bir rahatsızlıktı. Çünkü bu takımın arkasında ne zenginler vardı, ne siyasi güçler, ne de medya desteği, nede dalavere kişiler vardı. Hakkâri’nin tek suçu, yalnız olması.

Sahipsiz olması. Ve kimsesiz olması.
“Bu ülkenin haritasında Hakkâri varsa, o sahanın çizgilerinde de Hakkâri Zapspor olmalı. Siz kararlarınızla bizi yok sayabilirsiniz ama biz o sahada varız. Siz gözlerinizi kapatsanız da, bu şehirde sporda futbolda oynanıyor. Bu ceza, adalet değil. Bu ceza, bir susturma operasyonu. Ama bilin ki Hakkâri sustuğu zaman değil, konuşmadığı zaman karanlık olur. Ve biz konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü biz bu Ülkede adalete sonsuz güveniyoruz.”

“Hakkâri Zapspor, yıllardır sahipsiz bırakıldı. Bu, bir takımın değil, bir halkın futbol aşkı ve mücadelesidir.
Fakat bugün geldiğimiz noktada, bu mücadeleyi sadece futbolun diliyle değil, gerçeklerin diliyle de sürdüreceğiz. Futbol Federasyonu, bizlere ceza vererek, sadece kulübümüzü değil, bu şehri de hiçe saydığını bir kez daha göstermiştir.

Ancak unutmasınlar ki, Hakkâri susmaz. Biz, kendi gerçekliğimizle varız. Ne büyük sermayelere ne de büyük şehirlere, ne dalavere oyunlarına ihtiyacımız var. Bizim tek ihtiyacımız olan şey, sahadaki mücadelemiz ve bu şehri ayakta tutan inancımız ve mücadelemizdir. Kimin ne dediği bizi ilgilendirmez. Ne gözyaşlarımızı ne de direncimizi susturabilecekler.

Bizim sesimiz, topun sesindedir, tribünlerin haykırışlarındadır. Bu ceza, sadece yolumuza küçük bir taş bırakmaktır. Oysa bizler Sümbül dağı kadar heybetli, Zapsuyu kadar berrağız. Sadece şunu diyoruz: Bizim içimizdeki futbol aşkı ve sevdayı verdiğiniz masa başı kararlarıyla asla yılmayız ve bu sevdadan da asla vaz geçmeyiz. Çünkü biz burada varız. Hakkâri var, Zapspor var!”

“Federasyon, bu cezayla, yalnızca Hakkâri Zapspor’u değil, Hakkâri’yi de susturmaya çalıştı. Ama unutmasınlar, Biz, yok sayıldıkça daha güçlü ses veririz. Bu şehirde büyüyen çocuklar, her gün zorlukların üstesinden gelerek var oldular, bu şehrin sokaklarında top peşinden koşan her bir çocuk, bu ülkenin umududur.

Bugün verilen ceza, sadece bir futbol maçının kaybedilmesi değil, bir takımı sindirme çalışılmasıdır. Ama biz, bu takımı sonuna kadar destekleyip, savunacağız. Bu ceza ne bizi durdurur, ne de şehri. Çünkü Hakkâri bir takımdan daha fazlasıdır. Zapspor da, sadece bir futbol kulübü değildir. Bir umuttur, bir sevdadır.”

“Yıllardır görmezden geldiniz. Yıllardır bu şehrin adını sadece haritada okudunuz, ama buradaki insanların emeğini, umudunu, mücadelesini görmediniz. Ve şimdi, yine aynı kolaycılıkla, bir kâğıda birkaç satır yazıp Hakkari Zapspor’a ceza verdiniz. Sizin için sıradan bir karar belki. Ama bizim için bu, alın terine vurulmuş bir tokat.

O cezanın satır aralarında bir mesaj var: ‘Sizden adam olmaz.’ Ama biz bu cümleyi çok duyduk. Okulda, işte, hayatın her alanında. Ve her seferinde yutkunduk. Ama artık yeter! Bu şehir sahipsiz olabilir, ama onursuz değil. Siz bizi yok saymaya devam edin. Biz, yoktan var olmaya alışığız. Bu ceza bir son değil, bir isyanın başlangıcıdır. Hakkâri susmaz, Hakkari Zapspor boyun eğmez.”

“Bize ceza verdiniz, çünkü sesimizin kısılacağını sandınız. Bizi köşeye sıkıştırdınız, çünkü yalnız olduğumuzu düşündünüz. Ama unuttuğunuz bir şey var: Biz bu ülkenin en ucundayız belki, ama en dipten gelen ses en gür çıkan sestir. Siz kirli oyunlar kurarsınız, biz ise o oyunu bozarız. Evet, bizler bu oyunu bozacağız.

Hakkâri’den, Zap’ın suyundan, o yoksul sahalardan çıkıp gelen çocuklar olarak, sizin masa başında kurduğunuz düzeni yerle bir edeceğiz. Bize forma değil zincir giydiriyorsunuz sandınız, ama unuttunuz: Bu şehir zincir tutmaz! Bu takım diz çökmez! Federasyon, bu ceza senin ayıbındır. ”

“Bu karar sadece bir ceza değil, bir yok saymadır. Hakkâri Zapspor’un değil, bütün Hakkâri’nin üstünü çizdiniz. Bu kararla adaletin değil, ayrımcılığın tarafında durdunuz. Siz büyük kulüplere göz yumarken, bizlerin üzerine yük bindirdiniz.

Ama bilin: Biz bu yükü taşıyacak güce de, bu haksızlığı suratınıza vuracak cesarete de sahibiz. Bu karar adil değildir, vicdani değildir, meşru hiç değildir. Federasyon bu karardan derhal dönmelidir! Çünkü biz diz çökmeyeceğiz. Çünkü biz bu ülkenin en doğusundan haykırıyoruz: Ya hepimiz varız, ya hiçbiriniz yoksunuz!”

“Bu karar, Hakkâri’ye yapılan açık bir haksızlıktır. Federasyonun bu kararı taraflıdır, adaletsizdir ve kabul edilemez. Sebep ne olursa olsun, Hakkari Zapspor’a verilen bu cezanın arkasında başka hesaplar vardır. Bizi yalnız, sahipsiz, güçsüz sandılar. Ama unuttukları bir şey var:

Biz bu memleketin parçasıyız. Bu kararı asla kabul etmiyoruz. Federasyon derhal bu karardan geri dönmelidir. Aksi halde bu karar, Türk futbolunun alnında kara bir leke olarak kalacaktır. Hakkâri susmaz. Hakkâri Zapspor boyun eğmez. Biz mücadele etmeye devam edeceğiz.

“Federasyonun verdiği bu karar, adil değil keyfidir. Hakkâri Zapspor’a verilen bu ceza, emeğe, alın terine, sahadaki tertemiz mücadeleye ihanettir. Bu şehir yıllardır sahipsiz bırakıldı, her platformda görmezden gelindi. Ama bu kez mesele bir maç değil.

Bu kez mesele, bir halkın onuru. Ve biz bu onuru çiğnetmeyiz! Federasyon bu karardan derhal dönmelidir. Aksi takdirde bu karar, yalnızca bir adaletsizlik değil, tarih boyunca hatırlanacak bir utanç belgesi olacaktır. Biz susmayacağız. Geri çekilmeyeceğiz. Biz buradayız ve bu oyunu bozacağız. Bu konu hakkında, tüm halkımız federasyona gerekli itirazı ve tepkisini göstermesi gerekir.