Geçen yazımda Yüksekova ilçemizdeki spordaki başarısından dolayı ile ilgi, bir yazı kaleme aldım.
Okuyuculardan güzel tepkiler aldım. Bazı okuyucularım, Yüksekova başarıyorlar da biz neden başaramıyoruz, diye haklı sitemde bulundular.
Hakkâri sporcu potansiyeli yüksek olan illerin başında geliyor. İlin nüfusunun çoğunu gençler oluşturuyor.
Futbol, basketbol, kayak atletizm ve farklı branşlarda yetenekli gençlerimiz var. Hakkâri’deki çocuklar ve gençler spora ilgileri yüzde seksen doksan arasında.
Spora hele ki futbola ilgileri daha çok hemen hemen her branşta yetenekli gençlerimiz ve sporcularımız var.
Lakin takımlarımız üst liglerde olmadığı için, bu yeteneklerini dışarıya yansıtamıyorlar.
Hakkâri 2000 yılından sonra profesyonel futbol takımı olmadı.
Amatörde inişli çıkışlar yaşadı.
Hakkâri bugün profesyonel takımı olmayan, birkaç iller arasında, bunun yegâne sebebi kimsenin Hakkâri’deki amatör takımlara destek vermemesi ve sahiplenmemesinden kaynaklanıyor.
Yıllardır hep dile getirdik yazdık, çizdik maalesef kimse sesimize kulak vermedi.
Amatör takımlarımız bu durumda olunca kimse bir hedef ortaya koyamadı.
Durum böyle olunca takımların direnci kırıldı.
Hep kendi yağımızda kavrulduk.
Ciddi yönetimler olamayınca, destekte olmayınca iş ister istemez başarısızlıkla sonuçlandı.
Hakkâri’deki amatör takımların yardımına il valisi ve birkaç kurum amirlerin dışında kimse destek vermedi.
İlde bazı iş adamlarının küçük çapta, maddi ve bir kaç forma, eşofman dışında her hangi bir yardım vermediler.
Kimse bu takımlara sponsorluk yapamadılar.
Durum böyle olunca başarıda gelmedi.
Elbette bu başarısızlıkta hepimizin yani spor camiasının da payı çok.
Spor camiasında büyük eksikleri var.
Ciddi bir planlama ve oluşum yapamadılar.
Derdimizi anlatamadık, daha doğrusu hiçbir zaman bir olamadık, toplumsal olarak düşünmedik bireysel olarak hep yolumuza devam ettik.
İşin ehli olanlara sırtımız dündük, bireysel olarak hep ben bilirim mantığıyla yolumuza devam ettik.
Başkasının görüş ve düşüncesine saygı göstermedik.
Yani Hakkâri halkının ve sporseverlerin karşısına, ciddi anlamda gerçek bir oluşumla çıkamadık.
Bunların yanında bizlerde kendi içimizde birbirimizin rakibi olduk.
Bir birimizin rakibi olurken başkaları hep önümüzde olup başarıdan başarıya kuştular.
Oysa bizlerde ilçemiz takımı gibi birlikte hareket edip alt yapı, tesisleşme, en önemlisi birlik olabilseydik bugün belki de kendi başarımızdan övünürdük.
Şimdi diyeceksiniz pekâlâ nasıl başaracağız.
1-İlk önce iyi bir yönetim kurmalıyız. Bu yönetimde iş adamları, esnaf, doktor, mühendis, eski spor adamları, vs. daha doğrusu bu işi yapacak gönüllü kişilerle ciddi bir yönetim kurmalı.
2-Kurulacak yönetim ilk önce kenti kenetleyecek bir oluşum sağlamalı.
Her kapıyı çalmalı, spora gönül vermiş ve vermemiş her kesimin takdirini ve güvenini kazanmalı.
3-Yönetimin yanında ildeki tüm spor adamları, antrenör, sporcu, spora gönül vermiş eski sporcular ile birlikte teknik bir ekibin kurulması.
4-Teknik heyetle birlikte alt yapıya önem vermek, kendi öz kaynaklarını değerlendirmek.
5-Tesisleşmeye önem vermek. Spor tesisi, sporun başarısında en büyük pay sahibidir.
6-Bunları yaparken herkesin güven ve takdirini kazanacak.
Ancak bizler bu yukarda saydıklarımızı sağlarsak başarıyı elde edebiliriz.
Başarmak için Hakkâri spor camiası ve halkı elini taşın altına koymak zorunda.
Yani demek istediğim, biz ancak bir araya gelebilirsek ve kişisel değil, toplumsal menfaati ele aldığımızda başarılı sağlayabiliriz.
Yoksa hep kendi yağımızda kavruluruz.
Hakkâri bunu başaracak güçte mi.
Tabi ki de evet, yeter ki elimizi taşın altına koyalım, daha doğrusu inanalım bir birimize güvenelim, inanmasak asla başarıyı sağlayamayız.
Hepimizde bu inanç olursa, başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.