Ülke tarihinde tüm bölgelerde yaşanan acıları Türkiye haritasının en uç köşesinde bulunan Hakkari insani yardım elini uzatarak destek olmuştur.
En son yaşanan asrın felaketinde Hakkari AKAD ekibi ilk deprem bölgesine giden ekiptir. Hemen sonrasında kamyonlar dolusu gıda ve giyim paketleri yola çıktı. Çocuklar, öğrenciler, gençler, dernekler, sendikacılar, işadamları, esnaf, valilik, belediye, özel sektör herkes bir seferberlik ve aciliyet ilan ederek deprem bölgesine katkı sunmak adına birbiriyle yarıştı.
Madencilerimiz, Doğa sporu temsilcileri, insani yardım dernekleri, valilik ve AFAD ile gönüllü guruptan oluşan insanımız depremin yaşandığı illere dağılarak kurtarma çalışmalarıma katıldılar. Yüzlerce insanımız enkaz altında Hakkarililer sağ çıkartmayı başardılar.
İsmet Ölmez, İsmet Çiftçi ve Aytekin Karahanlı araçlarını ve çalışanlarını bölgeye sevk ettiler. Can kurtarmaya giderken kaza geçiren ve hayatını kaybeden kardeşlerimiz oldu. Şen ve Sibar Otel depremzedelere otellerini tahsis ettiler.
İsmet Ölmez 15 milyon, İsmet Çiftçi 1,5 milyon, Aytekin Karahanlı 1 Milyon 250 bin “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına maddi destek sundular.
Bizim bilmediğimiz, yapılan yardımları bizlerle paylaşmayan yüzlerce Hakkarili kardeşlerimiz de mevcuttur.
İlimize gelen bin 500’e yakın depremzedeye Hakkari kucak açtı. Açıkta kalan varsa evimizde ağırlamaya hazırız duyurusu yapıldı. 81 il 85 milyon bir olup aynı ölçüde gözyaşı döktük.
Dün Bulvar caddesinde yürürken yakın akrabam olan bir gencimizle karşılaştım. Bu dondurucu soğukta ince bir hırka vardı. “Hasta olursun, hava çok soğuk, neden böyle giyindin” diye sorduğumda, “Amca, binlerce insanımız bu soğukta beton yığınları altında can çekişirken, onları geceli gündüzlü bu havada bekleyenler, soğukta ölen çocuklar varken ben nasıl üşürüm. Ben nasıl acıkırım ve ban nasıl uyurum” dedi.
Sarılıp öperek gencimizi uğurladım. Hepimizin acısı ve sancısı aynıdır. Tüm Türkiye uyumuyor. Kimsenin boğazında rahat lokma gitmiyor. Kimse başını yastığa koyup hiçbir şey olmamış gibi uykuya dalmıyor. Kimseler yaşantısında, aldığı nefeste huzurlu ve rahat değildir.
Bazı uzmanların “Hakkari’yi tehlike bekliyor” söylemleri halkımızı tedirgin etmiştir. Halkımızın büyük çoğunluğu giyinik yatağa girerek korku ile yaşamaktadır.
Demem şu ki, Hakkari bu asrın felaketinde sınıfı başarıyla geçmiştir. Nerede yangın varsa biz o yangını söndürmek için hep var olacağız.
Yüce Allah, tüm insanlığı her türlü felaketten, afetten korusun.
6 Şubat tarihe ve yüreğimize kara bir leke olarak hep kalacaktır.
