Çukurca ilçemiz Musul sorunu ile önem kazanıp 1926 yılında Ankara Antlaşması ile Türkiye toprakları içine alınmıştır. 6068 sayılı kanun ile 1953 yılında ilçe yapılmıştır. Irak bölgesinin sıfır noktasındadır. Tarihi evleri, müthiş bir doğası ve hırçın dağları vardır.
Kürtçe ismi ÇEL olan Çukurca geçmişte Filistin’in bir eyaletini andırıyordu. Yol boyu güvenlik önlemleri ve çatışma ortamıyla sabıkalı ilçe konumundaydı. Silah sesleri hiç eksilmedi. Atılan bombalarla o güzelim ormanlar yok edildi.
Oluk oluk kan aktı, omuzlarda cenazeler, gözlerde yaş hiç eksik olmadı. Akşam saat 17.00 dan sonra ilçeye giriş ve çıkışlar yasaklanırdı. İç savaş yetmezmiş gibi Irak’tan topraklarımıza yapılan taciz ateşi de ayrı bir dert idi. 1980 li yıllarda Çayırlı ve Narlı bölgesinde sınırlarımıza giren Irak askerleri masum vatandaşlarımızı tarayarak 20’den fazla insanımızı şehit etmişlerdi.
1993 yılında Hürriyet Gazetesi muhabiri olarak ilçeye görevlendirilmiştim. Üç gün rehin alınarak işkence gördüm. Yani oraya gidip te canı yanmayan yoktur. Batıdan ilçeye tayinciler bile hep sürgün gönderildi. Çukurca meydanında her sabah bir gencin cansız cesediyle karşılaşmak mümkündü.
İlçenin ileri gelenleri Macit Piruzbeyoğlu, Evliya Parlak, Turan Yaşar bu yaşanan haksızlıkları dünyaya haykırdılar. İlçe bir ara savaşın tam ortasında kaldı. Tıpkı Cizre ve Yüksekova gibi her yer bombalandı, taş üstüne taş kalmadı. 15 bin olan nüfus 3 bine düştü.
Yıl 2019… Savaşın izleri silindi, tüm sosyal ve kültürel etkinlikler bu ilçede yapılıyor. Turistler tur düzenleyerek ilçeyi ziyaret ediyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yorgunluk kahve molasını Çukurca’da veriyor. Tv kanalları ilçeye akın ediyor.
Savaş araçlarının geçtiği köprülerde gelin arabaları geçiyor. Barut kokan dağlarda barış çiçekleri yeşeriyor. Çukurca’lı öğrenciler başarı puanlarıyla en iyi üniversitelerin kapısını zorluyor. Çukurca’lı gençler sosyal ve eğlence etkinlikleriyle magazin programlarında boy gösteriyor. İstanbul Tüyap’taki turizm fuarında Çukurca tek başına stand açıyor.
İlçede yetişen ürünler Zap markasıyla sofralarda damak tadımıza hitap ediyor. İşte tüm bunları hayata geçiren, ilçenin kaderini değiştiren süper bir kaymakam var. Tabiki Temel Ayça’dan bahs ediyorum.
1982 yılında Rize’de doğdu. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü kazandı. Mesleğe Kastamonu Kaymakam adayı olarak başladı. Yurt içi ve yurt dışında çeşitli görevlerde bulundu. İçişleri Bakanlığınca Fransa’ya görevlendirildi.
Edirne Süloğlu, Batman Hasankeyf, Şanlıurfa Harran ilçelerinde kaymakam olarak görev aldı. Eşi Gökçen Ayça başarısına en büyük etken ve destekçisidir.
Süper Vali başlıklarıyla çok karşılaştık. Ama “Süper Kaymakam”ı ilk kez duyacaksınız. Temel Ayça’yı ilçemize sunduğu projeler ve insanımıza kattığı katkısından dolayı kendisini yürekten tebrik ediyorum. Sen rahat uyu Türkiye, çünkü sınırda süper kaymakam nöbette…
